Contemporary Istanbul Vakfı’nın Şubat 2023 depreminde etkilenen bölgelerinden Hatay şehrindeki Mustafa Kemal Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerine yönelik geliştirdiği eğitim projesi 4 Nisan-25 Mayıs tarihleri arasında hayata geçiyor. Rabia Bakıcı Güreli ile projenin içeriği ve amacını konuştuk.
Sanat ve kültür alanındaki organizasyonların, sanatçıları desteklemenin ötesinde toplumsal bir sorumluluk taşıdığına inanıyor musunuz? Eğer öyleyse, bu sorumluluğu nasıl yerine getiriyorsunuz?
Kesinlikle inanıyoruz. Sanat, yalnızca bir üretim alanı olmanın ötesinde; aynı zamanda bağ kurma, iyileşme ve birlikte yeniden inşa etme gücü taşıyan bir araç. Contemporary Istanbul Vakfı olarak yalnızca sanatçıları değil, içinde yaşadığımız toplumu da odağımıza alıyoruz. İstanbul’dan başlayan yolculuğumuzu, Türkiye’nin farklı bölgelerine yayıp sanatın dönüştürücü gücünü daha çok kişiye ulaştırmak istiyoruz. Hatay’daki eğitim programımız, bu toplumsal sorumluluğun somut bir yansımasıdır.
Deprem sonrası Hatay’daki sanatçıların ve öğrencilerin sanat pratiğini yeniden yapılandırabilmesi için eğitim programlarının rolü nedir? Bu eğitimlerin psikolojik ve sanatsal iyileşme sürecine nasıl katkı sağlamasını bekliyorsunuz?
“Bu Programı Sadece Teknik Bir Eğitim Olarak Değil, Aynı Zamanda Bir ‘Yeniden Başlama Alanı’ Olarak Kurguladık.”
Bu programı sadece teknik bir eğitim olarak değil, aynı zamanda bir “yeniden başlama alanı” olarak kurguladık. Öğrencilerin sektörel bilgiye erişmesini sağlarken aynı zamanda duygusal bağ kurabilecekleri, ifade alanı bulabilecekleri oturumlar planladık. Sanatın hem bireysel hem de toplumsal düzeyde iyileştirici gücüne inanıyoruz. Bu programın Hataylı genç sanatçılara hem yaratıcı bir ifade alanı hem de psikolojik anlamda bir nefes alma imkânı sunmasını hedefliyoruz.
Hatay gibi bir deprem bölgesinde sanat eğitiminin yeniden şekillendirilmesi süreci nasıl olmalı? Bu süreçte sanatçılara ve öğrencilere hangi özel destekleri sunuyorsunuz?
Eğitim, yalnızca teknik bilgi aktarımı değil; aynı zamanda bağ kurma, dayanışma ve birlikte üretim için bir zemin oluşturma sürecidir. Programımızda sadece sanat üretimi değil, dijital medya okuryazarlığı, etik sorumluluk, sanatçılar için gelir modelleri, kariyer planlama ve sanat sektöründe sanatçı olmanın ötesindeki var olma alanları gibi konulara da yer verdik.
“Öğrenciler Yalnız Olmadıklarını Hissediyor ve Sektörün Gerçekliğiyle Henüz Akademinin İçindeyken Bağ Kurmaya Başlıyorlar.”
Ayrıca eğitmenlerimiz, sektörün içinden gelen, öncü ve rehberlik edebilecek isimler. Kendi deneyimlerini hem pozitif hem de negatif noktalarıyla birlikte öğrencilere aktarıyorlar. Öğrenciler bu sayede her şeyden önce yalnız olmadıklarını hissediyor ve aynı zamanda sektörün gerçekliğiyle henüz akademinin içindeyken bağ kurmaya başlıyorlar.
Sanatçıların duygusal ve ruhsal iyileşme süreçlerinde sanat eğitiminin rolünü nasıl görüyorsunuz? Eğitim programlarında bu tür bir iyileşme ve motivasyon amacı güdülüyor mu?
Evet. Programın en büyük motivasyonlarından biri buydu. Kişisel farkındalık, etkili iletişim, zihni pozitif kullanma gibi eğitimlerle bu alanı özellikle destekliyoruz. Aynı şekilde, öğrencilerin kendilerini özgürce ifade edebilecekleri, yaratımlarını paylaşabilecekleri güvenli bir alan yaratmak da en büyük hedeflerimizden biri.
Eğitim programının deprem bölgesindeki öğrenciler için sağladığı en önemli fırsatlar nelerdir? Bu program, öğrencilerin hem kişisel hem de sanatsal gelişimlerine nasıl katkı sağlayacak?
Öğrenciler hem sektör profesyonelleriyle doğrudan temas kurma şansı elde ediyor hem de bu süreç sonunda somut bir portfolyo oluşturuyor. Sertifika almaları ve eğitmen değerlendirmeleriyle öne çıkma imkânı buluyorlar. Ayrıca seçilen öğrenciler İstanbul’a davet edilerek sanat ortamıyla doğrudan tanıştırılıyor. Bu hem motivasyon hem görünürlük açısından çok kıymetli.
Sanatçılara yönelik verilen dijital medya ve sosyal medya stratejileri, özellikle Hatay’daki sanatçılar için nasıl bir fırsat sunuyor? Dijitalleşme, sanatçılara deprem sonrası yeni bir görünürlük ve bağlantı kurma olanağı yaratabilir mi?
“Bugün Dijital Medya Yalnızca Bir Vitrin Değil; Sanatçı İçin Üretim, Görünürlük ve Etkileşim Alanıdır.”
Kesinlikle evet. Bugün dijital medya yalnızca bir vitrin değil; sanatçı için üretim, görünürlük ve etkileşim alanıdır. Dilara Eldaş tarafından verilen dijital kimlik, NFT ekonomisi ve sosyal medya okuryazarlığı gibi eğitimlerle genç sanatçıların bu dünyada kendilerine alan açmalarını, görünürlük kazanmalarını hedefliyoruz. Bu, özellikle fiziki imkanların sınırlı olduğu deprem bölgeleri için çok güçlü bir araç.
Hatay’daki sanatçıların kariyer gelişimi için bu eğitim programının nasıl bir uzun vadeli etkisi olabilir? Deprem sonrası yeniden inşa sürecinde sanatçıların toplumla nasıl daha güçlü bir bağ kurabileceklerini düşünüyorsunuz?
Sanatçılar yalnızca üretici değil, aynı zamanda toplumun hafızasını taşıyan kişiler. Onların güçlenmesi, toplumun güçlenmesi demek. Bu aynı zamanda tüm sanat alanları için de geçerli. Hayatın her alanında sanatın var olması ve güçlenmesi toplumun faydasınadır. Bu programda sağlanan bilgiler, iletişim becerileri ve sektörle kurdukları bağlar sayesinde daha güvenli adımlar atabilecek, üretimlerine daha geniş bir etki alanı kazandırabilecekler. Belki de sektördeki farklı meslek dallarında kendilerini ifade edecek ve katkı sağlayacaklar. Ayrıca eğitmenleriyle kurdukları network ve İstanbul’daki sanat çevresiyle buluşmaları da bu etkiyi pekiştirecek.
Hatay’daki öğrencilerin katılacağı bu eğitim programı, onları sadece sanatsal açıdan değil, aynı zamanda toplumsal açıdan da nasıl güçlendirebilir? Sanat yoluyla toplumsal iyileşme ve dayanışma yaratma süreci nasıl işliyor?
“Bu Yalnızca Bir Eğitim Süreci Değil; Karşılıklı Öğrenmeye Dayalı, Toplumsal İyileşmeyi Destekleyen Bir Yolculuk.”
Programın temelinde sanat yoluyla iyileşme ve bağ kurma fikri var. Öğrenciler yalnız olmadıklarını hissediyor, başka şehirlerden gelen eğitmenlerle temasa geçiyor, destekleniyorlar. Bu onlara psikolojik bir güç veriyor. Bu yalnızca bir eğitim süreci değil; karşılıklı öğrenmeye dayalı, toplumsal iyileşmeyi destekleyen bir yolculuk.
Eğitim programlarında yer alan kariyer hedefleme ve kişisel farkındalık eğitimlerinin, Hatay’daki sanatçılara nasıl bir rehberlik sunacağı konusunda neler söylemek istersiniz? Sanatçılar için kişisel gelişim ve hedef koyma süreçlerini nasıl destekliyorsunuz?
Sanatçıların yalnızca üretim değil, sürdürülebilir bir yaşam modeli kurmaları da önemli. Bu yüzden Ayça Aytaç’ın modülleri özellikle bu ihtiyaçlara cevap veriyor: kişisel farkındalık, hedef belirleme, etkili iletişim, networking… Öğrenciler bu eğitimlerle hem kendilerini daha iyi tanıyor hem de sanatçı kimliklerini nasıl inşa edeceklerine dair güçlü bir altyapı kazanıyorlar.
Hatay’daki deprem sonrası süreçte sanatçıların ve öğrencilerin ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilmek adına yerel topluluklarla nasıl bir iş birliği yapmayı planlıyorsunuz? Eğitim programları bu bağlamda nasıl bir etkileşim yaratacak?
Programı Hatay MKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi ile birebir işbirliği içinde yürütüyoruz. Öğrencilerden ve eğitmenlerden gelen geribildirimlerle içerik ve ihtiyaçlar şekilleniyor. Ayrıca program sonunda öğrencilerden alınacak geribildirimlerle gelecek adımları da bu yerel işbirliğiyle belirleyeceğiz. Biz oraya “eğitim vermeye” gitmedik, birlikte üretmeye ve birlikte öğrenmeye gidiyoruz. Program sonunda yapılacak kapsamlı geri bildirim ve değerlendirme anketleriyle, sonraki edisyonların yapısı da katılımcı deneyimlerine göre şekillendirilecek.
Bu eğitim modeli yalnızca Hatay için değil, benzer süreçlerden geçen tüm bölgeler için örnek teşkil edebilecek bir yapı sunuyor. Amacımız, sanatı sadece iyileşmenin değil, yeniden inşanın da temel bileşenlerinden biri haline getirmek.
Projenin Hedefleri
CIF Vakfı projenin amaçlarını ve hedeflerini şöyle sıralamış:
“6 Şubat 2023’te yaşanan büyük deprem felaketi, Hatay’daki yaşamın her alanını kökten değiştirdi. Yüzlerce bina yıkıldı, binlercesi ağır hasar aldı. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri, sadece eğitim ortamlarını değil, aynı zamanda hayallerini, gelecek planlarını ve sanatsal üretim süreçlerine duydukları motivasyonu da kaybettiler.
Depremden önce sanatla iç içe bir yaşam kurmayı hedefleyen birçok öğrenci, felaketin ardından eğitimlerine ara vermek zorunda kaldı. Ailelerini, öğretmenlerini ve arkadaşlarını kaybeden gençler, ekonomik sıkıntılar ve psikolojik travmalar nedeniyle kariyer hedeflerini yeniden şekillendirmek zorunda kaldılar. Sanatçılık dışındaki mesleki fırsatların bilinmemesi, öğrencilerin sanat sektöründe kendilerine bir yer bulmalarını zorlaştırıyor.
Bu proje, geleceğe dair umutlarını yeniden inşa etmeye çalışan sanat öğrencilerine rehberlik etmeyi, onları sanat dünyasındaki çeşitli kariyer yollarıyla tanıştırarak güçlü bir profesyonel temel oluşturmalarını sağlamayı amaçlamaktadır. Sanatın sadece yaratıcı üretimle sınırlı olmadığı, küratörlükten sanat yönetimine, müzecilikten sanat yazarlığına kadar geniş bir profesyonel alan sunduğu anlatılacaktır.
Deprem bölgesinde sanatın iyileştirici ve dönüştürücü gücüne inanıyoruz. Bu proje sayesinde öğrenciler, yalnızca mesleki becerilerini değil, aynı zamanda dayanışmayı, özgüveni ve sanatı bir iyileşme aracı olarak kullanmayı öğrenecekler.”
Eğitim ve Süre Planı
Eğitim Süresi: 4 Nisan – 25 Mayıs 2025
Eğitim Planı: Eğitimler, 24 ders çevrimiçi (online) olarak düzenlenecek ve toplamda 40 saatlik bir programı kapsayacak. Eğitimler sonunda 2 ayrı sanatçı ile 2’şer saatlik 2 atölye çalışması (workshop) düzenlenecektir.
Müfredat
Ardan Özmenoğlu & Sera Sade | Sanatçılar için etkili CV ve portfolyo nasıl hazırlanır?
Seçkin Pirim & Zeynep Pakel | Sanatçılar için etkili CV ve portfolyo nasıl hazırlanır?
Marcus Graf | Küratörlük ve Akademisyenlik
Melike Bayık | Sanatçılar için etkili portfolyo nasıl hazırlanır? & Sanat Vakfı Yöneticiliği
Sarp Kerem Yavuz | Artist Statement (Yapay Zeka Çağında Sanatçı Beyanınızı Şekillendirmek)
Fırat Engin | Kaynak Geliştirme
Levent Çalıkoğlu | Sanat Kurumu Yöneticiliği
Hatice Utkan Özden | Sanat Yazarlığı ve Gazeteciliği
Necmi Sönmez | Sanat Hayatı Nasıl Değiştirebilir?
Derya Yücel | Sanat Eleştirmenliği
Rabia Bakıcı Güreli | Sanat Fuarı Yöneticiliği
Levent Erden | Bundan Sonraki Sanat
- Contemporary İstanbul Vakfı, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi iş birliği ve Tosyalı Holding desteği ile hayata geçirilen sertifikalı sanat kariyeri ve mesleki gelişimi programı, 8 hafta boyunca 24 oturumdan oluşacak ve 18 eğitmen tarafından verilecek.
- Proje kapsamında gerçekleşecek eğitimlerden, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Resim, Heykel ve Grafik Tasarım bölümlerinin 3. ve 4. sınıf öğrencileri faydalanacak.
- Eğitimler Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi kampüsü dahilindeki sınıflarda öğrencilerin fiziki, eğitmenlerin ise online katılımı ile gerçekleşecektir.
- İlgili bölümlerde okuyan öğrenciler kampüs dışında online olarak da katılım sağlayabilecekler.
- Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nde farklı bölümlerde okuyan ve eğitimlere ilgi duyan öğrenciler dinleyici olarak online katılım sağlayabilirler.
Ayrıntılı bilgi Contemporary Istanbul Vakfı internet sitesinden edinilebilir.