Belkıs Balpınar’ın 40 Yılı “Zamanla Dokunanlar” - ArtDog Istanbul
Belkıs Balpınar, Açılım II, 2022, Kısmen dokunmuş halı dokuma, 104.5h x 121w x 7d cm, Sanatçının ve Anna Laudel’in izniyle.

Belkıs Balpınar’ın 40 Yılı “Zamanla Dokunanlar”

Çağdaş tekstil sanatının dünyadaki öncü isimlerinden Belkıs Balpınar’ın yaklaşık 40 yılın ürünü olan dokumaları Anna Laudel İstanbul’da sergileniyor. Zamanla Dokunanlar başlıklı retrospektif sergiye, sanatçının kariyerini inceleyen bir kitap da eşlik ediyor.

//

Belkıs Balpınar, geleneksel kilim dokuma tekniğini güncel sanatla buluşturan tecrübeli sanatçı. Aynı zamanda tasarımcı, müzeci, antik kilim araştırmacısı… Renkler, sembolik motifler ve dokuma tekniği konularındaki uzmanlığı ve derin bilgisi ile tekstil sanatına hem biçimsel hem de teorik yeni yöntemler sunan öncü bir isim. Balpınar’ın, öncü, araştırmacı ve yaratıcı kimliği bu günlerde Zamanla Dokunanlar isimli retrospektif sergiyle gündemde. Sanatçının 1986 yılından 2024 yılına dek ürettiği yaklaşık 20 eserlik bir seçki izleyici ile buluşturan sergiye, editörlüğünü Dr. Necmi Sönmez’in üstelendiği Belkıs Balpınar: Through Woven Times isimli bir kitap da eşlik ediyor. İtalya merkezli sanat yayınevi SKIRA’dan çıkan kitap, ürettiği eserler, kilim üzerine yazdığı kitaplar ve makalelerle hem Türkiye’de hem de uluslararası sanat alanında öne çıkan Belkıs Balpınar’ın 40 yılına ışık tutuyor.

“Her sanatçı gibi benim çalışmalarımda her zaman kendine göre zorlayıcı ve heyecan verici zamanları olmuştur,” diyen Balpınar ile Zamanla Dokunanlar başlıklı retrospektif sergisini konuştuk.

Zamanla Dokunanlar sergisi, 40 yıla yayılan sanatsal evriminizi izleyen bir retrospektif sergi olarak tasarlandı. Bu sergi size ne hissettiriyor?

CI BLOOM
CI BLOOM Mobil

Anna Laudel galerisi geçmişten bugüne olan eserlerimi derleyen bir sergi düzenledi. Eser sahiplerinden rica ederek koleksiyonlarda olan parçalarımı da sergiye eklemeye çalıştık. Galeri, 5 Mart doğum günüm olduğu için sergi açılışını bu tarihe denk getirdi.

Binlerce yıl değişmeden süreklilik gösteren dokuma sanatındaki ezber bozan bu tarzınız zor ve cesaret isteyen bir deney olmalı…

Geleneksel kilimleri araştıran bir müzeci ve araştırmacı olduğum için eski dokuma tekniklerini kullanarak kendi düşüncelerimi yansıtmaya çalışıyorum. Ben kendim geleneksel bir dokumacı değilim. Dokumayı bilmeme rağmen kendi tasarımlarımı geleneksel dokumayı bilen kişiler dokuyor.

Bu noktada sizin kilim ve halı alanındaki köklü geçmişinizi ele almakta fayda var. Dokuma alanındaki güçlü geçmişinizin sanat pratiğinizdeki etkilerini nasıl tanımlıyorsunuz?

Uzun yıllar müzeci olarak çalışmış olmak, Anadolu’nun pek çok yerinde araştırmalar yapmış olmak çalışmalarımı tabii ki etkiledi, çok önemli bir birikim sağladı. Dokuyucuların binlerce yıldır geleneksel desenlerin nineden toruna değişmeden aktardığını gördüm ve yazdım. (The Goddess from Anatolia, James Mellaart, Udo Hirsch, Belkıs Balpınar) Güzel Sanatlar Akademisi mezunu ve bu süreklilik konusunda yazmış biri olarak kendi yolumu denemeye karar verdim.

Belkıs Balpınar, Dişi I, 2024, Kısmen dokunmuş kilim ve halı dokuma bir arada, 120h x 125w cm, Sanatçının ve Anna Laudel’in izniyle.

Sizin sanatınızda öne çıkan bazı kavramlar var. Zaman, mekân, boyut ve ışık… Bunlar sizin için özellikle neden önemli?

İnsanın kendi yarattığı dünya çok karmaşık. Milyarlarca galaksi ve onların içindeki milyarlarca yıldız olan evrende ise bizim zaman algılamamıza göre bir düzenlilik görülüyor. Pek çok sanatçı dünya üzerindeki bu kaosun içinden bir şeyleri yansıtmaya çalışıyor. Ben ise bizim zaman anlayışımıza göre daha düzenli görünen makro evrendeki galaksi ve gezegenlerin ya da mikro evrendeki parçacıkların devinimlerinin oluşturduğu uzamları ima eden görüntüler yakalamaya çalışıyorum.

Son dönem yapıtlarınızda, kasıtlı olarak dokunmadan bırakılan bölümlerle derinlik duygusu yaratıyorsunuz. Dokunmamış ipliklerin eserlerinizdeki rolü ve yarattığı gölgelerin sanatsal ifadenize katkısı hakkında neler söylersiniz?

Geleneksel kilim desenlerinde devamlı tekrarlayan motiflerde derinlik bulunmamaktadır. Bense bunu kırmak ve bir derinlik katabilmek için ‘dokumama’ tekniğini ortaya çıkardım. Dokunmamış alanlar bırakarak desenlerimle uzamda yaratmaya çalıştığım derinliği, iplerin arkasına düşen gölgelerle sağlamaya çalıştım.

Albert Einstein’ın görelilik teorisi ve astrofiziğe olan ilginiz, bu teknikle nasıl bir etkileşim içinde? Sanat ve bilim arasında kurduğunuz bağ sizin yaratıcı sürecinizi nasıl yönlendiriyor?

Bakış açılarımıza göre değişen göreceli düzlemler beni hep ilgilendirmiştir. Göreceli düzlemleri yansıtmak isteğimde Einstein’ın görelilik kuramından esinlendiğimi kabul etmem gerekir. Zaman, uzam ve hızı bir düzlem üzerinde ifade edebilmiş olması, beni iki boyutlu düzlemde üç boyutlu görüntüler çizmeye yönlendirdi.

Belkıs Balpınar, Akan Zaman, 2022, Kısmen dokunmuş kilim ve halı dokuma bir arada, 240h x 140w cm,
Sanatçının ve Anna Laudel’in izniyle.

İzleyicilerinizin kendi hayatlarında bunlarla nasıl ilişki kurmasını umuyorsunuz?

Bilimsel araştırmalarla ilgilenen bir sanatçı olarak çalışmalarımı bilime karşı duyduğum merakla ortaya çıkardığımı bilmelerini isterim.

Dokumanın Zaman İçindeki Dönüşümü:

“Belkıs Balpınar: Through Woven TImes”

 

SKIRA’dan çıkan ve Dr. Necmi Sönmez editörlüğünde hazırlanan Belkıs Balpınar: Through Woven Times isimli kitap, geleneksel “kilim” dokuma tekniğini modern bir görsel dile dönüştüren sanatçının pratiğini zengin görsel içeriklerle irdeliyor. Necmi Sönmez, kitapla ilgili sorularımızı yanıtladı.

Belkıs Balpınar: Through Woven Times kitabı, son 15 yıllık sanat pratiğini derinlemesine inceleyen bir çalışma olarak Skira’dan yayımlandı. Kitabın içeriği, hazırlık süreci ve sizin editöryal bakışınız hakkında neler söylersiniz?

Kitap sanatçının son kırk yıllık süreç içinde geliştirdiği çalışmaları içeriyor. Proje üzerine çalışmaya başladığımda Belkıs Balpınar’ın dokumlarının nasıl bir çerçevede geliştiğini sorgulamaya başladım. Daha önce sanatçı, müze küratörü, Oriental Rug Researcher kimliğiyle oluşturduğu geçmiş tecrübelerini sanatsal çalışmalarında nasıl dönüştürdüğüne, hangi dokuma tekniklerini geliştirdiğine yoğunlaştım. Bodrum’daki atölyesinde erken dönem işlerini incelerken dikkatimi geçen geleneksel ile çağdaş arasında kurduğu diyalog ve arkası arkasına giriştiği deneylerin sonuçlarını nasıl dikkatli bir şekilde yorumladığını gözlemledim. Özellikle minimalist sanat ve Botta başta olmak üzere mimarlardan etkilenerek geliştirdiği formlar dikkatimi çekti. Bu gözlemlerden yola çıkarak eserleri seçip detaylı olarak ele almaya çalıştım.

Bu kitap Belkıs Balpınar’ın sanatının hangi yönlerini ortaya çıkarıyor?

Kitap öncelikle sanatçının geleneksel dokuma tekniklerini nasıl farklı biçimde yorumlayarak kendine özgü bir form dünyası geliştirdiğine tanıklık ediyor. Yayınladığımız çalışmalar onun geniş repervatuarının sadece bir kısmını ortaya çıkarıyor. 1980’lerden 2024’lere kadar geliştirdiği çalışmalarında dikkati çeken bir “boş çözgü” olgusu var. Yani dokumanın iskeletini taşıyan öğeleri altüst ederek kimsenin denemediği, bilmediği deneylere yoğunlaşıyor. Yavaş yavaş çalışmalarını duvar üstünde değil, bir heykel, bir röliyef gibi mekânın içine taşıyarak üçboyutlu bir karakter geliştiriyor. Dikkatli gözler Balpınar’ın bu zor işleri sabırla, emekle başararak geliştirdiği zengin görselliği fark edecekler.

 

Previous Story

Çağla Cabaoğlu ile Sanatla İç İçe 25 Yıl

0 0,00