Çile Bülbülüm Çile - ArtDog Istanbul
Çile Bülbülüm

Çile Bülbülüm Çile

Cem Mumcu'nun "Çile Bülbülüm Çile" adlı kişisel sergisi, kısıtlanmalar arasında kolektif ve kişisel özgürleşmeye dair bir bakış açısı sunuyor.

/

Cem Mumcu’nun Beyoğlu Belediyesi İstiklal Sanat Galerisi’nde gerçekleşen sergisi, Inhibition/Exhibition; (Çile Bülbülüm Çile), insan psikolojisini, hislerin, sıkıntıları hem dilsel boyutta hem de görsel boyutta ortaya koyar nitelikte. Derya Yücel küratörlüğünde açılan sergide Cem Mumcu’nun insan psikolojisini ve yaşadığımız zamanların sıkışmışlığını nasıl ele aldığını görüyoruz. Diğer yandan, Yücel, yazarın bir sanatçı olarak portresini ortaya koyuyor.

Cem Mumcu, sergiyle ilgili insan doğasının iki temel ve çelişkili yönü olan bastırma ve dışa vurumu görsel bir metafor olarak ele aldığını söylüyor. Aslında, Mumcu’nun ele aldığı en önemli nokta toplumsal düzeyde kendini ifade etme cesareti. Bu bağlamda sanatçı bir hikâye yapılandırıyor. Bu hikâyede serginin ismi anlamsal bağlamda büyük önem kazanıyor. ‘‘Serginin ismindeki çile, çile çekmek değil, çilemek anlamında yani bülbül için kullanıldığında tatlı tatlı şakımak anlamına geliyor. Hatta biraz da mutlu ol ve eğlen anlamında, bu bağlamda exhibition- yani kendini dışa açmak, dışa ifade etmek anlamında kullanılıyor. Diğer yandan  serginin isminde Inhibition anlamı ise  baskılanmak ve kısıtlanmak anlamında bu hikayenin başlangıcı oluyor.’’

Çile Bülbülüm
Cem Mumcu, Positive Disintegration, 2024

Cem Mumcu’nun bu anlamları ve ifadeleri kelimelere bu şekilde dökmesi bir tesadüf değil, bu sergide gördüklerimiz onun duygusal alanda bastırmış olduğu halde ortaya çıkardığı eserler. Sanatçı cesaretle ortaya koyduğu dünyasını izleyiciyle paylaşıyor ve hatta izleyiciyi de kendine dair bastırılmışlıklarını ortaya çıkarması için cesaretlendiriyor. Böylece, sergi aslında bir tür yüzleşme alanı yaratıyor. Sanatçı bu alanda sadece kendisiyle yüzleşmiyor aynı zamanda izleyiciyi de bu alanda kendisiyle yüzleşmeye davet ediyor.

CI BLOOM
CI BLOOM Mobil

Mumcu’nun resimlerinde figürler, aslında amorf maddeleri de andırıyor, bir madde bağlamında orada gözümüzün önünde duruyor ama her zaman bir şeye benzemek zorunda değil ama varlığı net ve kesin… Resimlerde varlığı sadece bizatihi olmayan, sadece kendine içkin olan figürlele karşılaşmıyoruz, aynı zamanda bize de ulaşan figürler, hatta tüm topluma ulaşan figürler, kendi varlıklarından çıkabilen figürler görüyoruz. Figürler bir anlamda bizi, izleyiciyi, toplumu ve toplumun kolektif varoluşunu ya da ruhunu ifade ediyor, demek mümkün.

‘‘Uzun zamandır yazarak ifade yollarım kapalı benim,’’ diyor Cem Mumcu ve engellendiğini ve uzun zamandır yazmak yerine, renkleri ve figürleri kullandığını ifade ediyor.

Cem Mumcu’nun resimleri bir yandan kolektif bir bilince gönderme niteliğinde ama hala kişisel ve ince bir noktası var:  O da resimlerin yanlarında üstlerinde ya da altlarında yazan notlarla ortaya çıkıyor. Bu notlarla resimleri bir araya getirilmesini, hatta bazı resimlerin bir not defterinden koparılıp çerçevelemesi fikrini küratör Derya Yücel ortaya koymuş. Yücel bu bağlamda bir yazarın resimlerini, yazarın içsel dünyasından uzaklaştırmadan ve incelikle ortaya koyuyor.

Eserler ve İsimleri

Resimlere verdiği adlar sanatçı için önemli bir anlam ifade ediyor. İzleyicinin mutlaka isimlere bakmasını öneriyor. Diğer yandan, Mumcu’nun izleyiciye direk bir mesaj verme merakı yok ama izleyicinin mutlaka duygusal ya da hissi bir duruma bürünmesini önemsiyor. ‘‘İzleyici hem yazıları okuyacaktır hem resme bakacaktır her ikisi de birbirinin önüne geçebilir ya da arkasında kalabilir bu önemli değil. Seyirci bu resimlere ve yazılara bakar, mutlu olur, sinirlenir, karışır, bana sinirlenir ve birçok şey yaşayabilir,’’ diyor Mumcu. Sanatçının en büyük amacı duyguyu ortaya çıkartmak. Bu nedenle resimlerde gördüğümüz figürler aşırı net değil ama yakından bakınca ya da anlamaya çalışınca figürlerin arkasındaki gerçeklik ortaya çıkıyor.

Çile Bülbülüm
Cem Mumcu, Moon Walker, 2024

Sergi Varoluşsal Krizler ve Hayatla İlgili Ne Anlatıyor?

Mumcu için her kısıtlanma bir tür varoluşsal krizi ortaya koyuyor ve insanın ne yapacağını şaşırdığı, sıkıştığı ve karıştığı durumlar aslında onun için bir sanatçı bakış açısıyla yenilenmek ve o hali tanımak demek. ‘‘Resimleri yaparken o an hangi ruh halindeysem o şekilde ilerliyorum.’’ Mumcu’nun sanatında önceden ortaya koyulan bir plan ya da hazırlık süreci yok.

Çile Bülbülüm Çile sergisinde de eserler bir araya geldiğinde aslında insanın duygularını ortaya çıkaran bir kurmaca eser olarak okunabiliyor. Mumcu’da bunu istiyor: ‘‘İnsanların artık daha çok duygularına bakması gerektiğine inanıyorum. Zihinsellikle çözemeyeceğiz birçok şeyi,’’ diyor. Böylece, resimlerini ve figürleri hatta resimlerinde kullandığı farklı malzemeleri, kahve, mürekkep gibi boya dışında malzemeleri de metafor olarak kullanıyor. Mumcu’nun figüratif soyutlamaları metaforlar içinde bastırılmış ve sıkışmışlığın her halini gözler önüne seriyor. Bu arada kişisel ve kolektif özgürleşmeye dair bir yüzleşme ve hayatta insanın kendi duruşunu sorgulaması üzerine bir alan açıyor.

Çile Bülbülüm Çile Sergisini Ziyaret Etmek İçin Detaylar

• Tarih: 2 Mart- 2 Nisan 2025
• Mekan: Beyoğlu Belediyesi İstiklal Sanat Galerisi
• Giriş Bilgileri: Beyoğlu Belediyesi İstiklal Sanat Galerisi

Tüm Sergileri görmek için yazımızı ziyaret edin: https://artdogistanbul.com/mart-2025-sergileri/

Previous Story

Trump, Portresinin Kaldırılmasını Talep Etti

0 0,00