Daha Dengeli Bir Sanat Piyasası Mümkün mü? - ArtDog Istanbul

Daha Dengeli Bir Sanat Piyasası Mümkün mü?

Art Basel ile UBS tarafından son birkaç yıldır düzenli olarak hazırlanan Art Market Report 2024’e göre, koleksiyonerler artık daha seçici hale gelirken, vergi düzenlemeleri ve spekülatif satışların etkileri sanat piyasasını yeniden şekillendirdi.

/

Sanat piyasası da diğer pek çok piyasada olduğu gibi içinde bulunduğumuz ekonomik ve politik koşulların etkisiyle sürekli değişen bir dinamik sergiliyor. Bu dinamizm de tüm sanat piyasasını derinden etkileyen sonuçlara yol açacak bir hareketlilik yaratıyor. Bunun sonucu oluşan toz bulutunu biraz aralayarak, önümüzdeki dönemi aydınlatacak ipuçlarına erişmek için de kendi sanat piyasamızı olduğu kadar dünyayı da takip etmemiz gerekiyor. 

Sanat piyasasına yabancı olmayanların hemen katılacağı üzere 2023 yılında bu hareketliliğin yarattığı değişimler hem koleksiyonerlerin davranışlarında hem de piyasa düzenleyicilerinin çizdikleri çerçevede kendini gösterdi. Art Basel ile UBS tarafından son birkaç yıldır düzenli olarak hazırlanan Art Market Report 2024e göre, koleksiyonerler artık daha seçici hale gelirken, vergi düzenlemeleri ve spekülatif satışların etkileri sanat piyasasını yeniden şekillendirdi. Peki, bunları aklımızda tutarak, önümüzdeki dönemde daha dengeli bir sanat piyasası bekleyebilir miyiz? Rapora göre cevap, evet ancak belli koşullar yerine gelirse. 

Fotoğraf: Sotheby’s.

Ekonomik Belirsizliklerin Sanat Piyasasına Etkisi

Hiç şüphe yok ki, 2023 yılında yüksek enflasyon, faiz oranlarındaki artış ve küresel belirsizlikler, koleksiyonerlerin davranışlarını önemli ölçüde etkiledi. Özellikle yüksek fiyatlı eserlerdeki satışlar azalırken, daha düşük fiyat seviyelerinde hissedilir bir artış gözlemlendi. Rapora göre, toplam işlem hacmi %4 oranında artarak 39.4 milyon satış adedine ulaştı; ancak bu artış daha çok 250 bin dolar altındaki eserlerde yoğunlaştı.

Bu veri bize neyi işaret ediyor? Koleksiyonerler, 2023’ten bu yana büyük yatırımlardan ziyade “değer ve kalite” odaklı satın alımlara yöneldi. Bu durum, sanat eserlerinin bir yatırım aracı olmaktan çok kişisel bir ilgi veya estetik tercih için satın alındığını gösteriyor. Ayrıca yüksek faiz oranları, kredi kullanarak eser satın alan koleksiyonerler üzerinde de caydırıcı bir etki yaratmış olmalı ki, yüksek fiyat etiketine sahip eserler için verilen kıyasıya mücadele oldukça azaldı. Bu ve benzeri gelişmelerin neticesinde de sanat piyasası ve onun sunduğu ürünler, diğer yatırım araçlarına göre kıyaslanınca, yatırımcıların nazarındaki cazibesini yitirdi.

Roy Lichtenstein (1923-1997), Sleeping Muse. Fotoğraf: Christie’s.

Vergi Düzenlemelerinin Küresel Çapta Yarattığı Cazibe

Küresel sanat piyasası, 2024 yılında önemli vergi düzenlemeleriyle karşı karşıya kaldı. Avrupa Birliği’nin yeni KDV düzenlemeleri, artık üye devletlerin sanat eserlerinde indirimli KDV oranlarını genişletmesine olanak tanıyor. Örneğin Fransa, 2025 itibariyle ithalat ve çoğu sanat eseri satışında %5.5’lik düşük bir KDV oranı uygulayacağını duyurdu. Bu düzenleme, Fransa’nın sanat pazarı olarak Avrupa’daki lider konumunu güçlendirme çabası olarak değerlendirilebilir. Benzer şekilde, Belçika ve İtalya gibi ülkelerin de rekabet avantajı sağlamak amacıyla vergi rejimlerini iyileştirmeye yönelik çalışmalar yapmaları gündemde. Öte yandan, İngiltere’de Brexit sonrası dönemde yaşanan sıkıntıları gidermek için ithalat KDV oranlarının düşürülmesi ve geçici ithalat prosedürlerinin basitleştirilmesi için lobi faaliyetleri devam ediyor.

Bu düzenlemeler, sanat piyasasının farklı bölgelerde nasıl şekilleneceği konusunda önemli ipuçları sunuyor. Özellikle düşük vergi oranları, hem yerel hem de uluslararası koleksiyonerler için daha cazip bir piyasa ortamı yaratabilir. Ancak farklı bölgelerdeki düzenleyici çerçeveler arasındaki uyumsuzluk, önümüzdeki dönemde sanat piyasasında karmaşıklığı artıracak şüphesiz ki. Sanat piyasasında karmaşıklık mı yoksa denge mi hakim olacak önümüzdeki dönemde göreceğiz ancak düne bakarak bunun az çok tahmin etmemiz de mümkün. 

Fotoğraf: Sotheby’s

Dijital Koleksiyonlarda Spekülatif Alışkanlıklar Son Buluyor

Raporda, pandemi sonrası dönemde oldukça rağbet gören NFT’ler ve diğer dijital sanat koleksiyonlarındaki spekülatif davranışların 2023 yılında büyük ölçüde azaldığı belirtiliyor. NFT satışları, 2021’de zirve yaparak 2.9 milyar dolara ulaşmışken, 2023’te %51’lik bir düşüşle 1.2 milyar dolara gerilemiş. Benzer şekilde, koleksiyon segmentindeki satışlar da %64 düşüş göstererek 6.3 milyar dolara kadar inmiş.

Bu düşüş, spekülatif alımların yerini daha uzun vadeli bir sahiplik/koleksiyonerlik anlayışına bıraktığını veya bırakabileceğini gösteriyor. Oldukça popüler olan NFT’lerin kalıcı olacağına veya değerini yitirmeyeceğine dair inancı tam olanların bu dönemde hayal kırıklığına uğradığı rapora göre bir gerçek. Örneğin 2021 yılında bir NFT’nin satın alımı ve yeniden satışı arasında geçen ortalama sürenin 33 gün olduğu düşünülürse bu işlerin neden alındığına dair bir resim çizebilir. Her ne kadar yatırım amaçlı alınmalarına bir engel bulunmasa da geleneksel sanat eserlerinde bu sürenin 25-30 yıl arasında olduğu düşünülürse, insanların sanat satın almalarında yine de zevklerinin büyük oranda ön planda olduğunu düşünmek yersiz olmaz. Bunun gibi veriler de bize koleksiyonerlerin kısa vadeli kazanç arayışlarının azaldığını ve daha sürdürülebilir bir piyasa anlayışının geliştiğini ortaya koyuyor. 

Daha Dengeli Bir Sanat Piyasası Ekosistemine Doğru

Vergi düzenlemelerinin getireceği fırsatlar, koleksiyonerlerin eğilimlerindeki değişimler ve spekülatif piyasa müdahalesinin ve alışkanlıklarının azalması, sanat piyasasında daha dengeli bir ekosistem yaratma potansiyeline sahip. Özellikle koleksiyonerlerin değer ve kaliteye odaklanması, piyasada daha sürdürülebilir bir büyüme sağlayabilir.

Sonuç olarak, sanat piyasası 2024 ve sonrası için hem fırsatlar hem de meydan okumalar barındırıyor. Vergi avantajları ve  koleksiyonerlerin daha seçici olmak yönündeki eğilimleri, sanat dünyasında yeni bir dönemin kapılarını aralarken; bu dönüşümün merkezindeyse, koleksiyonerlerin değişen davranışları ve piyasayı regüle eden kuralların düzenleyici çerçevesi yer alıyor. 

Previous Story

Anna Laudel İstanbul’da: “Her Yerde Ev OIma Arzusu”

Next Story

Sotheby’s Suudi Arabistan’da İlk Müzayedesini Gerçekleştirdi

0 0,00