İBB Miras’ın kapsamlı restorasyon ve yeniden işlevlendirme çalışmalarının ardından şehrin kamusal alandaki en büyük kültür sanat mekânı olarak kapılarını açan Artİstanbul Feshane, altı ay boyunca sanatçı Ahmet Güneştekin’in Kayıp Alfabe adlı sergisini ağırlayacak. Christoph Tannert’in küratörlüğünde gerçekleşen sergide, Güneştekin’in hafıza ve göç nesneleri, sesler ve görüntüleri birleştirdiği disiplinlerarası işleri izleyiciyle buluşuyor.
Sergi açılışında yaptığı konuşmada Artİstanbul Feshane’nin İstanbul’a çok yakıştığını belirten İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bizim insanımız iyileşmeye ne kadar hasret” dedi.
“Bu kapsamda bizi iyileştiren bir kültür-sanat etkinliğinde, Türkiye için, Türkiye’nin sanat tarihi adına, gerçekten uluslararası sanat adına da etkileyici bir buluşmanın bir parçası olmaktan çok gurur duyuyorum,” diyen İmamoğlu Güneştekin’in Türk edebiyatının çınarı Yaşar Kemal’den esinlenerek hazırladığı serginin de ziyaretçilerde bir iyileşme duygusu yaratacağına inandığını belirterek şunları söyledi:
“Ahmet Güneştekin, kendine ruhen, ebediyen yaşatsın diyerek eşleştirdiği Yaşar Kemal’i de burada fısıldarken, bizlerle olmasını ifade etti az önce. Muhteşem bu düeti, inşallah hep birlikte gezerken yaşar ve hissederiz. Bizim derdimiz birlikte düşünmek, birlikte üretmek. Birbirimize alanlar açmak, hep beraber büyümek. Birbirlerini ayıran, uzaklaştıran, birbirini, başkasını kayıran akılla değil, tam da ifade ettiğim bu akılla hareket edilsin istediğimiz bu ülkede, İstanbul büyüsün, Türkiye büyüsün… Sanat, işte bu birlikteliğe ve özgür düşünceye ortak duygu ve hedeflere emel olabilecek kıymetli bir alan. Bu yönüyle sayın Ahmet Güneştekin’e, Kayıp Alfabe sergisine emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ve Kayıp Alfabe sergisine bütün İstanbullu hemşehrilerimi davet ediyorum. Mutlaka gelin, Feshane’de Ahmet Güneştekin’le ve Yaşar Kemal’le buluşun.”
350’ye yakın heykel, enstalasyon, video, seramik ve diğer farklı disiplin sanat eserlerinden oluşan serginin hazırlığının 2 yıl, kurulumunun ise 30 gün sürdüğünü belireten sanatçı Ahmet Güneştekin ise “Sabahları 3’te uyanıp, günde 4 saat uykuyla 16-18 saatlik bir çalışma gerçekleştirdim. Her hafta farklı bir stüdyoda çalıştım, 200’e yakın insanın da emeği var bu sergide. Farklı iş kolundan insanlar, demir ustaları, marangozlar, ahşap ustaları seramik ustaları birçok ustanın emeği var ama bütün aşamalarında, tasarımında ve bizzat her eserde çalışarak, emek verdiğim hayatımın en büyük en önemli sergilerinden bir tanesi,” dedi.
Kayıp Alfabe serginde, ortak noktası, coğrafyası karışmış, coğrafyasını değiştirmeye mecbur edilmiş insanların belleklerini yoğunlaşarak üstlerinde taşıyan nesnelerden oluşan enstalasyonlar; izleyiciyi kişisel ve toplumsal geçmişin acı verici yüzleşmeleriyle buluşturan hafıza çalışmaları; ve tarihsel anlatının referans alanını genişleten mikro-ritmik yapılarla kurgulanmış video ve ses çalışmaları yer alıyor. Sanatçının, ayrıca buluntu nesnelerin mikro unsurlarına müdahale ederek öznel bir karşılaşmaya dönüştürdüğü boyutlu eserleri; taş ve metal oluşumlarla çalıştığı heykelsel alana özgü yapıtları; mitosları yorumlayıcı bir strateji olarak kullandığı tuvalleri; seramik işleri taş formlarla böldüğü heykeller ve dokunsal yaratım algısına işaret eden bir kültür materyali olarak kırkyama tekniğiyle ürettiği işler de sergileniyor.
Ayakkabılar, sokak tabelaları, gaz maskeleri, eşarplar, buzdolapları, bisikletler gibi yıkıntılarda döngüsel olarak beliren tüm nesnelerle geçmişin izlerini süren sanatçı, Hasan Mert Kaya’nın yardımcı küratörlüğünde gerçekleşen Bin Yılların Tanıkları adlı bölümünde ise ürettiği tuval ve boyutlu işlerini bronz örüntülerle birleştiriyor. Güneştekin bu yolla Anadolu’nun son üç bin yıllık kültürel coğrafyasının ürünleri olan sikkeleri referans alarak kurgunun hakikatle ilişkilenme biçimini sorguluyor.
*Ahmet Güneştekin’in Kayıp Alfabe adlı sergisi 20 Temmuz’a dek Artİstanbul Feshane’de ücretsiz gezilebilecek.