15. Havana Bienali, “Paylaşılan Ufuklar” temasıyla, insanlığı birleştiren bilgi, beklenti ve sevgi alanlarını keşfetmeyi amaçlıyor. 28 Şubat 2025 tarihine kadar sürecek bienalin bu yılki edisyonu, farklı disiplinler arasındaki sınırları aşarak, sanatı toplumsal ve kültürel katmanlarda yeniden anlamlandırmayı hedefliyor. Wifredo Lam Çağdaş Sanat Merkezi tarafından düzenlenen etkinlik, özellikle Asya, Afrika, Orta Doğu, Latin Amerika ve Karayipler’in sanatını uluslararası bir platformda tanıtmayı amaçlıyor.
“Şehir Kokuları Serisi”
Bienalin en dikkat çeken performansların biri ise Türk bir sanatçıya ait. Çok disiplinli sanatçı Nihat Özdal, Acacia Sanat Galerisi’nde gerçekleştirdiği performansı, sanatı yalnızca gözle değil tüm duyularla deneyimlenen bir yolculuğa dönüştürüyor. Sanatçının şehirlerin kültürel belleğini duyusal bir deneyimle sunan “Şehir Kokuları Serisi”, daha önce Bağdat, Berlin ve Tokyo gibi şehirlerde büyük ilgi görmüştü. Özdal, bu kez seriyi Havana’ya taşıdı ve izleyicilere unutulmaz bir deneyim sundu.
Nihat Özdal, Havana’nın kendine özgü atmosferini ve tarihini kokularla birleştirerek bir şehir belleği inşa ediyor. Özdal, bu süreci şu sözlerle ifade ediyor: “Havana sokaklarının duvarlarından aldığım parçalar, puro tütünü, rom, tarçın, karanfil, vanilya ve Hindistan cevizi, bu kokuya eşlik eden notalar oldu. Bir yolculuk gözle görünenden fazlası; bazen yolculuklarımızda bize eşlik eden burnu unutuyoruz.”
Duyularla Şehir: Havana Kokusu
Acacia Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen performansta, ziyaretçiler yalnızca bir koku değil, aynı zamanda Havana’nın hikayesini deneyimlediler. Şehrin duyularla keşfedilen görünmeyen yüzünü yansıtan ve izleyicilerin hafızalarında kalıcı bir iz bırakan, “Havana Kokusu” galeri mekânında bir enstalasyon olarak sergilenmeye başlandı. Havana Kokusu, şehrin geçmişini, kültürel dinamiklerini ve günlük yaşamının duyusal izlerini yansıtarak ziyaretçilere şehirle benzersiz bir bağ kurma fırsatı sunuyor.
Kentin Tarihsel ve Kültürel Katmanları
Havana Bienali’nin “Paylaşılan Ufuklar” teması, dayanışmayı ve insanla doğa arasındaki bağları derinleştirmeyi amaçlıyor. Nihat Özdal’ın Havana Kokusu çalışması, bu temayı duyusal bir boyutta keşfederek insanları koku yoluyla ortak bir deneyim etrafında birleştiriyor. Özdal’ın performansı, topluluklar arasında daha büyük bir yakınlık yaratmayı ve sanatı yaşamın doğal bir parçası haline getirmeyi hedefleyen bienalin vizyonuyla kusursuz bir uyum içinde.
Bu yılki Bienal, sanatın galerilerle sınırlı kalmasını istemiyor. Sanatçıların yerel topluluklarla birlikte üretim yapmasını ve sanatı hayatın bir parçası haline getirmesini teşvik ediyor. Nihat Özdal’ın çalışması da bu kolektif yaratım sürecinin güçlü bir örneği olarak öne çıkıyor. Havana’nın kokusunu duyusal bir harita olarak yeniden kurgulayan Özdal, ziyaretçileri kentin tarihsel ve kültürel katmanlarını kokular aracılığıyla yeniden keşfetmeye davet ediyor.
