Empresyonizmin doğuş hikayesi, sanatla ilgilenen her insanın ucundan kıyısından geçtiği bir efsane olageldi. Sanat tarihinde neredeyse bir devrim niteliği taşıyan bu hikaye, 1860’larda geleneksel akademik tarzın hâkim olduğu düzenden memnun olmayan bir grup sanatçının, Akademi tarafından dayatılan kuralları aşmak ve kendi izlenimlerini özgün üsluplarıyla yansıtmak için alternatif bir sanat ortamı kurmalarıyla başlar.
İlk Sergi Devrim Niteliğinde
Claude Monet, Auguste Renoir, Edouard Manet, Paul Cézanne, Edgar Degas gibi pek çoğumuzun duyduğu ünlü sanatçılardan oluşan bu grup, ürettikleri eserlerle o dönem “skandal” yaratır ve hâkim sanat çevresi tarafından kabul görmezler.
Bunun en büyük nedeni de bu ayrıksı sanatçı grubunun, o zaman Fransa’da geleneksel akademik üsluba sahip eserlerin dönemin sanat çevreleri tarafından kabul edilmesi için sergilenmesi gereken mekan olan Paris Salonu’nu reddetmeleri ve 1648’de kurulan Kraliyet Resim ve Heykel Akademisi’nin otoritesini ve katı teorik programına karşı çıkmalarıdır.
Böylece 1874’te alternatif bir sergi açmak için fotoğrafçı Nadar’ın Paris Salonu’nun yakınındaki stüdyosunu kullandılar. Serginin açılışına 3.500 ziyaretçi akın eder ve bu devrim niteliğindeki sergi kamuoyunda kendisinden söz ettirmeyi başarır. Fakat ilk sergi aynı zamanda ticari bir başarısızlık örneğidir. Empresyonizmin günümüzde sahip olduğu popülerliğe kavuşması ancak yıllar sonra olacaktır.
“İzlenimciler” İsmi Nereden Geliyor?
Dönemin sanat eleştirmenleri, sergiye sert eleştirilere yöneltir. Monet, Renoir ve arkadaşları “İzlenimciler” ismini de alaycı eleştirmen Louis Leroy’un, Claude Monet’in en bilinen tablosu Impression, Soleil Levant’ın karşısına geçip küçümseme ve öfkeyle söylediği şu sözlerden alır:
”İzlenim – Evet bundan eminim, etkilendiğimden beri kendime sadece bunu söylüyordum, bunda bazı izlenimler olmalıydı… Ve ne özgürlük, ne kolay işçilik! Bir duvar kağıdının ilk hali bile bu deniz manzarasından daha bitmiş görünürdü!”
Şimdilerde Musée D’Orsay, sanat tarihi açısından bu çığır açan sergiyi yeni teknolojileri de dahil ederek günümüze taşıyor. “Paris 1874: İzlenimciliğin Doğuşu” sergisi, 150 yıl önce İzlenimcilerin ilk sergisine odaklanıyor ve önümüzdeki Eylül ayında sergiye ev sahipliği yapacak National Gallery ile birlikte küratörler bağlamın önceliğini öne çıkarıyor.
Musée D’Orsay’ın düzenlediği sergide, izlenimcilerin ilk sergisindeki 130 esere geçmeden önce fotoğraf stüdyosundan çevirdikleri sergi alanının siyah-beyaz fotoğraflarına yer veriliyor. Sonrasında ise empresyonizmin yolundan geçmiş pek çok sanatçı ve eseri sunuluyor: Balerinlerin tasvirleriyle Edgar Degas, kırsal evleriyle Paul Cézanne, Edouard Manet ve tabii ki Claude Monet ve onun empresyonizmin kurucu başyapıtı olan Impression, Soleil Levant (1872).
VR Gözlüklerle Tarihi Ana Tanıklık
Sergide öne çıkan kısım ise ziyaretçilere geniş Paris bulvarları, Bougival’in açık hava ressamları, Monet’nin otelinin balkonu ve serginin kendisi arasında gidip geldikleri 45 dakikalık bir sanal gerçeklik deneyimi sunan “İzlenimcilerle Bu Gece”. VR gözlüklerle birlikte katılımcılar 150 yıl önce Paris’te İzlenimcilerin ilk sergisinin açılış anına tanık olacak. “İzlenimcilerle Bir Gece”, hareket halindeki yaklaşık 100 eş zamanlı ziyaretçi için tarihi bir gerçekliğe mümkün olduğunca yaklaşılan bir sanal gerçeklik vaat ediyor. Bu sürükleyici deneyim için müzenin web sitesinden bilet alınması gerekiyor.
“Paris 1874: İzlenimciliğin Doğuşu” 14 Temmuz 2024’e kadar Musée D’Orsay, Esplanade Valéry Giscard d’Estaing, Paris, Fransa’da görülebilir. Sergi, 8 Eylül 2024 – 19 Ocak 2025 tarihleri arasında da Washington D.C. Ulusal Sanat Galerisi’nde sergilenecek.
Çeviri: Hale Albayrak