İBB Şehir Tiyatroları; Tiyatro Frankfurt’un 4 Haziran’a kadar devam eden 10. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali’ne “Uçurtmanın Kuyruğu”, “Gidiş Dönüş Moskova” (Retro) ve “Bir Gün Ayakkabımın Teki” isimli üç oyunu ile konuk oldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Hessen Eyaleti Bilim ve Kültür Bakanlığı, Frankfurt Belediyesi, T.C. Frankfurt Başkonsolosluğu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen festival, kültürleri sanatın gücüyle buluşturmayı, toplumların yaşam kalitesini sanatla, tiyatroyla yükseltmeyi amaçlıyor.
Savaş Dinçel’in yazdığı, Barış Dinçel’in yönettiği Uçurtmanın Kuyruğu, 26 Mayıs Cuma saat 19.00’da ; Alexander Galin’in yazdığı, Hale Kuntay’ın çevirdiği, Engin Gürmen’in yönettiği Gidiş Dönüş Moskova (Retro) 27 Mayıs Cumartesi günü saat 19.00’da; Derya Yıldırım’ın yazdığı, Özgür Kaymak’ın yönettiği Bir Gün Ayakkabımın Teki, 28 Mayıs Pazar günü saat 15.00’te sahnelendi. Oyunlar, Gallus Theater’da izleyiciyle buluştu.
4 Haziran’a Kadar Devam Ediyor
Festival’de Şehir Tiyatroları oyunları haricinde oyunlar da yer alacak. 2 Haziran’da “Kelepçe Kullanma Kılavuzu”, 3 Haziran’da “Eyvah Nadir” ve son olarak 4 Haziran’da “Tatavla’da Son Dans” oyunları sahnelenecek.
Oyunlar Hakkında
“Uçurtmanın Kuyruğu”
Çocukluğu babası tarafından otoriteyle bezenmiş, sıkı bir disiplinle yetiştirilmiş, bu disiplin ve otorite kendisi için saplantıya dönüşmüş bir adam, hayatına son vermeye karar verir. İntihar mektubunu yazıp bitirdiği an kapı çalar. Karşısında ilk defa gördüğü, tanımadığı bir misafir vardır. Gelen adam hayatına ve tüm çocukluğuna dair her şeye hakimdir. Zaman geçtikçe sohbet ilgi çekici bir hal alır. Etkileyici bir iç hesaplaşma başlar. Savaş Dinçel’in yazdığı, Barış Dinçel’in yönettiği oyunda Ali Yoğurtçuoğlu, Gün Koper rol alıyor.
“Gidiş Dönüş Moskova (Retro)”
Eşinin ölümünden sonra Moskova’da kızı ve damadının yanında yaşamaya başlayan Nikolai Mihayloviç Çmutin, sakin ve huzurlu bir yaşam sürmek umuduyla köyüne gitmek ister. Babasının köyde tek başına yaşayamayacağını düşünen kızı Ludmilla ve bir türlü anlaşamadığı damadı Leonid ise onu evlendirme planları yapmaktadır. Leonid, Çmutin’in birini eş olarak seçmesini umut ederek üç yalnız kadını eve davet eder. Üç gelin adayının da aynı anda eve gelmesiyle planlar karışacaktır.
Alexander Galin’in yazdığı, Hale Kuntay’ın çevirdiği, Engin Gürmen’in yönettiği oyunda Aybar Taştekin, Ayşe Nurseli Tırışkan Akpınar, Esra Ülger, Hikmet Körmükçü, Mahperi Mertoğlu ve Zihni Göktay rol alıyor.
“Bir Gün Ayakkabımın Teki” (+3 Yaş)
Rengarenk bir mutfak… Ama her yer çok dağınık… Oyuncu mutfağı toplamaktan sıkılıp gitmeye karar verir ama ayakkabısının tekini bir türlü bulamaz. Önce ayakkabısının diğer teki, sonra mutfaktaki her şey konuşmaya başlar. Kayıp ayakkabı, Kaptan Cook’u aramaya gitmiştir ve kim bilir başından ne maceralar geçmektedir… Derya Yıldırım’ın yazdığı, Özgür Kaymak’ın yönettiği oyunda Derya Yıldırım rol alıyor.
“Tatavla’da Son Dans”
Bir bekleyişin, belki de bir direnişin hikayesi “Tatavlada Son Dans”. Geçmiş ve şimdiki zaman arasına sıkışmış bir yağmanın yükünü taşıyan Eleni ve Gül’ün, bellek tazelemek ve unutmak için çocuk saflığıyla oynadıkları gülümseten parçalı yapının tamamıdır. “Geçmiş sadece güzel anılardan ibaret değil” der karakter. Işıltılı şehrin içerisinde 6-7 Eylül’ün izlerini taşıyan yıkık, dökük bir ev. Çatlak porselen ürkekliğinde bakışlar. Kırılırsa belki de aşk sızacak kim bilir… İki Rum kadının gitmek ve kalmak arafındaki yaşanmışlıklarına, toprağa tutunmalarına, Rembetiko tadında küçük bir dokunuş.
Berfin Zenderlioğlu’nun yönettiği oyunun yazarı Şaban Ol, uyarlayan ise aynı zamanda oyunda rol alan Sumru Yavrucuk. Sahnede Yavrucuk’a Deniz Çakır eşlik ediyor.
“Eyvah Nadir”
Dünden bugüne insanoğlunun bir mücadelesinin öyküsü olan oyun; yaşamda değişmeden, bükülmeden, en önemlisi de dik durarak ayakta kalanların da trajikomik öyküsü… Eyvah demenin bir zaaf, ötesinde bir yenilgi olduğuna inanan Nadir’in yine bu sözcükten hal ve söylem olarak kaçma çabası, insanın onur ve vicdanıyla sürdürdüğü yaşam yolculuğunun da bir özeti sanki. Koray Karaca’nın sahnede olduğu tek kişilik oyunun yazarı Ahmet Metin Önel; yönetmeni ise Ali Meriç.
“Kelepçe Kullanma Kılavuzu”
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı bu sorguda oldukça zeki ve entelektüel bir kadın, pek de zeki olmayan inatçı bir polisin karşısında kendinden emin, göz altı süresinin bitmesini beklerken polis sadece teşkilattan ve çalışma hayatından kurtulmak derdinde. Gerçekte kim kimi sorguluyor? İllüzyonist bir kadın bir polis sorgusunda… Işıklar açılır oyun başlar. Sorgulanan aslında sanık değil polistir…
Serkan Üstüner’in yönettiği; Irmak Bahçeci’nin yazdığı oyunda Başak Daşman ve Hüseyin Avni Danyal rol alıyor.