Türkiye’nin en önemli arkeolojik alanlarından biri olan Göbeklitepe, Türkiye’yi sarsan Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremlerde zarar görmedi. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, “Şanlıurfa Göbeklitepe ve Adıyaman Nemrut Dağı gibi diğer dünya miras alanlarımızda hiçbir olumsuzluk tespit edilmemiştir” denildi.
2 bin yıllık Gaziantep Kalesi başta olmak üzere birçok tarihi yapının büyük zarar gördüğü depremde Göbeklitepe’nin zarar görmediği German Research Foundation tarafından desteklenen, Alman ve Türk araştırmacıların oluşturduğu The Göbekli Tepe Research Project tarafından da onaylandı.
“Göbeklitepe’nin Herhangi Bir Zarar Görmediğini Teyit Edebiliriz”
ARTnews’in haberine göre ekip yayınladıkları açıklamada; “Türkiye’nin güneydoğusu ve Suriye’nin kuzeyinde meydana gelen deprem ve yol açtığı acının boyutu karşısında şoke olduk. Düşüncelerimiz, özellikle kurbanlar ve aileleri başta olmak üzere depremden etkilenen herkesle. Bölgedeki kurtarma operasyonları ile il, ilçe ve köylere insani yardım ulaştırılmaya devam edilirken, bölgedeki çok sayıdaki miras alanıyla ilgili endişeler de dile getiriliyor. Bize de Göbeklitepe’deki durumla ilgili çok sayıda soru geldi. Neyse ki, Kültür Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ‘nün yakın tarihli bir açıklamasında belirtildiği gibi, Göbeklitepe’nin herhangi bir zarar görmediğini teyit edebiliriz” cümlelerini kullandı.
Göbeklitepe Hakkında
Tarihin bilinen en eski ve büyük tapınaklarından olan Göbeklitepe’nin geçmişi 12 bin yıl öncesine dayanıyor. Göbeklitepe depremin en çok hasar verdiği illerden olan Gaziantep’in 140 kilometre doğusunda bulunuyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alarak uluslararası bilinirliğe sahip olan Göbeklitepe’de gerçekleştirilen kazılarda insanlık tarihi için önemli ipuçları ortaya çıktı.
Göbeklitepe Arkeolojik Alanı, Şanlıurfa kent merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda, Örencik Köyü yakınlarındadır. Alan 1963 yılında, İstanbul ve Chicago Üniversitelerinin ortaklığıyla gerçekleştirilen bir yüzey araştırması sırasında keşfedilmiş ve “V52 Neolitik Yerleşimi” olarak tanımlanmıştır. Alanın gerçek değeri, 1994 yılından sonra başlatılan kazı çalışmaları ile ortaya çıkmaya başlarken, bu çalışmalar sonrasında, Göbeklitepe’nin 12000 yıl öncesine uzanan bir merkez olduğu ortaya konuldu.
Çapları 30 metreyi bulan yaklaşık 20 yuvarlak ve oval yapının ortasında 2 adet “T” biçimli, 5 metre yüksekliğinde, kireçtaşından bağımsız sütun yer alıyor. Yapıların iç duvarlarında da daha küçük sütunlar bulunuyor. Göbeklitepenin, konumu, boyutları, tarihlendirilmesi ve yapılarının anıtsallığı ile Neolitik dönem için özel bir kutsal alan olduğu anlaşıldı. Alan, 12000 yıl boyunca doğal çevresi içinde dokunulmadan kaldığından önemli arkeolojik buluntu veriyor.
