Pilevneli Dolapdere’de Nevin Aladağ’ın “Jamming” ve Serkan Sarıer’in “Swarm” başlıklı sergileri 13 Eylül-15 Ekim tarihleri arasında ziyaretçilerle buluşuyor. Küratörlüğünü Adam Szymyczyk’in üstlendiği “Jamming” Aladağ’ın son dönem işlerine odaklanıyor.
Bir araştırma olarak tasarlanan “Jamming”, galerinin ilk üç katına yayılıyor. Sergideki eserler, sanatçının ses ve örüntü oluşturmaya olan ilgisine ve toplumsal ilişkilerde önemli bağlayıcı unsurlar olarak ritim ve süslemenin işlevine tanıklık ediyor. Aladağ’ın sergisinde izleyiciye farklı son dönem serilerinden eser sunuluyor.
Sergideki İşler
“Vücut Enstrümanları” ve “Rezonans Alanları” alışılmadık sesli heykelleri, “Sosyal Doku” serisi farklı kökenlerden halılar ve malzemeleri bir araya getiren soyut kompozisyonları, “Pattern Kinship” çeşitli kaynaklardan edinilmiş desenleri birleştiren şeffaf boyalı alüminyum heykellerini ve sergiye adını veren üç kanallı yeni bir video enstalasyonu “Jamming” sunumu oluşturuyor. “Jamming” adlı video çalışması, sanatçının hem popüler hem de klasik müzik enstrümanlarının canlandırıldığı ve insan olmayan bir öğe tarafından (örneğin rüzgarla savrulan kum, ağaç dallarının hareketi, düşen su damlaları) “oynatıldığı” önceki video çalışmaları “Session” (2013) ve “Traces” (2015) ile benzer motifler ve araçlar kullanıyor.
Serkan Sarıer’in Türkiye’deki ilk kişisel sergisi, başlığını Türkçe’de “Sürü veya Arı Kümesi” anlamına gelen ve genelde doğada yeni bir koloni kurmak üzere kovandan kolektif bir şekilde ayrılan bal arıları için kullanılan “Swarm” kelimesinden alıyor.
Alegorik Bir Kuir Metaforu
Sarıer çalışmalarında, endişelerini dile getirmek amacıyla erkek bal arılarını (drone) alegorik bir kuir metaforu olarak kullanıyor. Erkek arıların iğnelerinin olmaması, polen toplayamamaları ve işçi arıların yardımı olmadan beslenememeleri kolonilerine bağımlılıklarını net bir şekilde gösteriyor. Bir erkek arının hayattaki tek amacı, döllenmemiş bir kraliçe ile çiftleşmek olduğundan bu arılar topluluk tarafından verilen yükümlülüklerini yerine getiremez ise kolonisinden dışlanıyor.
Kişisel Deneyimlerden
Sarıer, bu tür bir dışlanmayı, kuir bireylerin içerisinde bulundukları toplumdan beklenen şartları karşılamadıklarında muhafazakâr sosyal yapılar içinde başlarına gelebileceklerle eş tutuyor. Sergideki eserler, erkek arılarda görülen dönüşüm halini erkek figürleri üzerinden tasvir ediyor. Sanatçı, muhafazakar Türk işçi sınıfı tarafından yoğun bir popülasyonuna sahip olan Almanya’nın Hanau şehrinde queer bir genç olarak büyürken yaşadığı kişisel deneyimlerinden yola çıkıyor.
“Jamming” ve “Swarm” sergilerini Pazar ve Pazartesi günleri hariç 10.00 – 18.00 saatleri arasında PİLEVNELİ’de ziyaret etmek mümkün.
