Karantina Perspektifinden Evlilik 

///

Denelle ve Tom Ellis 2016 yılında Londra’da trende tanışıp altı ay sonra evlendiler. O zamandan beri beraber çalışan fotoğrafçı ikili, geleneksel evliliklere meydan okuyan ilişkilerinden esinlenmekte.

Çiftin hayat dolu oto portreleri zamanla @amarriedcouple sayfasında bir seriye dönüştü. Çiftin çalışmalarında, evliliklerinden kısa bir süre sonra konulan kronik bir hastalık teşhisi ile tecrübeleri ve alaylı bir bakış açısı hakim. 

Terapi Gibi…

Tom, “Denelle’e endometriyozis tehşisi konulmuştu, bu oldukça zor bir durumdu çünkü ömür boyu süren bu rahatsızlık hakkında hastaları ve partnerlerini desteklemek anlamında çok az araştırma bulunmakta. Hormonal anlamda yoğun bir değişim söz konusuydu ve bu evdeki ilişkimize yansıyarak bizim üzerimizde büyük etki yarattı” şeklinde açıkladı. 

Çift, bu yeni durumla başa çıkabilmek adına sanatlarına yöneldiler. Tom’a göre, oto portre, Denelle için her zaman terapi gibi olmuştur ve evlenmeden önce de bu alanda çalışmalar yapmıştır. Böylece oto portre çalışmaları ikilinin beraber bu durumla başa çıkmalarını sağlayan sembolik ve doğal bir yöntem olmuştur. 

1960’lardan kalma fotoğraf albümlerinden esinlenerek çekilen fotoğraflar, eski zamanlara tatlı ve ahenkli çağrışımlarda bulunmakta. Realizm ve avangard arasında gidip gelen eserlerin tamamının çekiminde film kullanımı “fanteziyi temellendirmiştir”.

Denelle ve Tom’un asıl ilgisini çeken unsur bu gösterişli dönemdeki çatlaklar oldu. Geçmişi inceleyen ikili, o dönemdeki ve günümüzdeki değişmekte olan evlilik ilişkilerinin benzerliklerini ortaya koymuşlardır.

Mutlu Bir Evli Çift Olma Baskısı Hissettik  

İkili kendilerini şu şekilde ifade etti: “Üzerimizde mutlu ve sağlıklı yeni evli bir çift olma baskısı hissettik ve bu fanteziyi geleneksel cinsiyet rollerinin değişmekte olduğu bir zamandan karakterler yaratarak gerçekleştirdik. 1960’ların karşı kültürü ve günümüz arasında bir çok benzerlik gördük.”  

İlginizi çekebilir:  Kadın Tiyatroculara New York’tan Ödül

Karantina doğal olarak çalışmalarına değişik bir yön verdi. Sadece iç alana kısıtlı kalma gibi zorluklarla ev stüdyolarında set inşaa ederek mücadele ettiler. 

“Stüdyo kapalı olsa bile çalışmamız gerektiğini biliyorduk. Evrensel olarak içinde bulunduğumuz durum ve korku, pandeminin ilk zamanlarında hepimizi esir alan değişik anları ölümsüzleştirmek için mükemmel bir fırsat yarattı.”  

Karantinadan 7 Sahne

Bu fikrin sonucunda oluşan “7 Scenes of Quarantine” (Karantinadan 7 Sahne) serisi, evli bir çiftin karantinada geçen bir haftasını göstermekte. 

Seride, aşırı alkol tüketiminden paket servisine düşkünlüğe ya da ev eşyalarının arasına sıkışıp spor yapmaya çalışmak gibi bu dönemde herkesin aşina olduğu kareler bulunmakta. 

“Evli bir çifti kare kare takip ederek uzaktan gizlice izleniyormuş algısı yaratmak istedik” diyen Denelle ve Tom sadece evlerinde bulunan eşyaları kullanarak her bir seti inşa etmek için bir hafta çalışarak her kareyi evin başka bir odasında çekmişlerdir.

Çekimde gökkuşağı renklerinden esinlenilmiş, serinin her karesinde başka bir renk hakim olmuştur. Bazı renkler tamamen pratik nedenlerle seçilmiştir, mesela “evdeki bitkilerin hepsini bir alana toplayarak geçirilen bir saat” ile yeşil bir alan yaratılabilmiştir.  

Sophie Rainbow. Evening Standard UK. 4 Kasım 2020. 

Fotoğraflar: Denelle ve Tom Ellis, “7 Scenes of Quarantine”

Previous Story

Kundura Sinema Sahnelerinde Edebiyat Uyarlamaları

Next Story

Meryl Streep’li “Let Them All Talk”tan İlk Fragman Geldi

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.

Verified by MonsterInsights