Duygu Demirdağ'ın Kalanların Hikayesi belgeselinden

6 Şubat Depremleri: Gidenlerin ve Kalanların Hikayesi

Duygu Demirdağ, Eren Güvendik ve Murat Yüksel'in büyük yıkım yaratan 6 Şubat Depremleri ile ilgili belgeselleri yayında. "Kalanların Hikayesi", "İki Taşın Arası" ve "Geri Döneceğiz" bir yılda yaraların sarılmadığını ortaya koyuyor.

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 şiddetindeki depremin birinci yıldönümünde, resmi rakamlara göre ölen 53 bin 537 kişi çeşitli etkinliklerle anılıyor. 6 Şubat’ta 11 ili etkileyen Pazarcık merkezli depremden 9 saat sonra ise Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğünde ikinci bir deprem meydana gelmiş ve 500 atom bombası gücündeki depremler, 120 bin kilometrekarelik alanda etkili olmuştu. Sarsıntılar o kadar güçlüydü ki evler, işyerleri, hastaneler, yollar, köyler yerle bir oldu. 14 milyon kişi etkilendi. 53 bin 537 kişi ölürken, 107 bin kişi yaralandı. 40 bin bina yıkıldı, 200 binden fazla bina ağır hasar aldı. Yaşanan acılar sarılmaya çalışılsa da henüz başarılmış değil.

ARTCONTACT
ARTCONTACT M

Bir yıl sonunda gelinen noktayı üç belgeselcinin elinden çıkan üç ayrı belgeselde görmek mümkün. 6 Şubat Depremlerinin birinci yıldönümünde Duygu Demirdağ “Kalanların Hikayesi”, Murat Yüksel “Geri Döneceğiz” ve Eren Güvendik ise “İki Taşın Arası” isimli belgeselleriyle bir yıllık bilançoyu insani bir bakış açısıyla ele alıyor ve hem depremde hem de deprem sonrasında yaşananları kayda geçiriyor. Deniz Arcak da “Sesimi Duyan Var mı?” şarkısıyla depremzedelerle dayanışma gösteriyor.

Kalanların Hikayesi

Duygu Demirdağ

Gazeteci-belgesel yönetmeni Duygu Demirdağ’ın “Kalanların Hikayesi”nin kahramanları kadınlar. Demirağ belgeselini şöyle anlatıyor: Hayatta kalanlar… Çaresiz kalanlar… Yaşadıkları için vicdan azabıyla, acıyla, yasla kalanlar… Yalnız kalanlar… Her şeye rağmen ayakta kalanlar… Kalanların Hikayesi’nin kahramanları kadınlar… Çocuklarını, ailelerini, evlerini, şehirlerini, işlerini kaybeden ama var güçleriyle ayağa kalkmaya çalışan kadınlar.

Bütün kelimelerin anlamını değiştirdiği Hatay’da, ‘yuva’, ‘evlat’, ‘destek’, ‘ihtiyaç’ gibi pek çok kelimeyi, neler hissettiklerini, neler yaşadıklarını anlatıyorlar. Hayatlarını değiştiren 6 Şubat tarihini ve takip eden 365 günü onlardan dinliyoruz.”

Duygu Demirdağ YouTube kanalında yayınlanan belgesel aynı zamanda günden güne unutulan deprem bölgesinin yeniden hatırlanmasına vesile oluyor.

“Kalanların Hikayesi”, belgesel henüz çekim aşamasındayken yapılan çağrı sayesinde büyük bir yardım hareketi de başlattı. Destek vermek isteyenlerin ihtiyaç sahiplerine doğrudan ulaştığı bir sistem ile 15 gün gibi kısa bir sürede, 1500’den fazla insana ulaşıldı.

İlginizi çekebilir:  İlahi Ressam

Destek vermek isteyenler, depremzede ailelerle bağ kurdu, yol arkadaşı oldu, yardımların önemli bir kısmı, bir eğitim yılını, bir tedavi sürecini kapsayacak kadar uzun soluklu hale geldi.

İki Taşın Arası

Eren Güvendik

Büyük yıkıma uğrayan Hatay, Maraş ve Adıyaman’da geçen “İki Taşın Arası” belgeselinin yönetmeni Eren Güvendik. ‘Enkaz’, ‘Kayıp’ ve ‘Yas’ başlıklarıyla üç bölümden oluşan belgeselde deprem bölgesinde yaşayanlar o geceyi, sonrasını, bugün yaşadıkları zorlukları, terk edilmişlik duygusunu, arayıp da bulamadıkları yakınlarını ve yas duygusuyla nasıl mücadele ettiklerini anlatıyor.

Geri Döneceğiz

Murat Yüksel

Video aktivisti Murat Yüksel, 6 Şubat Depremlerinden bey ay sonra başladığı Hatay’ı anlatan “Geri Döneceğiz” belgeselinde meslek odaları, sendikalar, dernekler, STK temsilcileri ve depremzedeleri buluşturuyor.

Türkiye’deki deprem gerçeğine dikkat çekmek ve toplumsal bir bellek oluşturmak için yola çıkan ve çekimler için 20’den fazla kişiyle görüşen Yüksel, Gazete Duvar’a verdiği söyleşide şöyle diyor:

“Antakyalılar topraklarına öyle bağlılar ki, yıkılmış olan bu kenti terk etmiyorlar. Bunun arkasında bambaşka bir dayanışma ve aidiyet duygusu yatıyor. Kameramı nereye çevirdiysem hep bir umut vardı. Duvarlarda yazan ‘geri döneceğiz’ sloganının anlamını insanların kentlerine olan bağlılıklarını ve verdikleri mücadeleyi yakından görünce daha iyi anladım.

Antakya daha önce 7 defa büyük bir deprem yaşadı ve 7 defa küllerinden tekrardan doğdu. Kentin hafızası diyebileceğimiz yerler şu anda yok. Ama buradaki aidiyet duygusu, bu kadim toprakları tekrar ayağa kaldıracak. Benim gözlemlediğim kadarıyla Antakyalılar, kaybolan geçmişi bir önceki depremde olduğu gibi dirilterek hep birlikte ayağa kalkacaklar…”

Sesimi Duyan var mı?

Deniz Arcak

Öte yandan şarkıcı Deniz Arcak da, depremin yıldönümünde depremzedelerle dayanışmak için yeni bir şarkı yayınladı. “Sesimi Duyan Var mı?” isimli ağıt formundaki şarkıdan elde edeceği tüm geliri depremzedelere bağışlayacak. Arcak kendi bestelediği parçanın sözlerini öğrencileriyle birlikte yazdı.

Previous Story

Tate Modern’da Kaza: 1 Ölü

Next Story

İtalyan Kültür Merkezi’nde “Dünyanın Sınırları”

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.