Beykoz Kundura’da 12 Eylül’e kadar devam edecek Bir Yaz Gecesi Festivali’nin bu hafta sonu programında, canlı müzik eşliğinde sessiz film gösterimleri başlıyor.
1920’ler Almanya, Amerika ve Sovyet Rusya sinemasından klasiklerin gösterileceği programda bu cuma akşamı Sidney Franklin’in yönettiği 1922 yapımı komedi filmi “East is West” (Doğu Batıdır) gösterilecek. Piyanist, müzisyen ve prodüktör Gonca Feride Varol filme piyanosuyla eşlik edecek. Türkiye’de birçok sessiz film gösterimine yaptığı müziklerle bilinen sanatçı, performansı öncesi Artdog Istanbul’un sorularını yanıtladı.
-
Lois Weber’in “Shoes”, Walter Ruttmann’ın “Berlin: Büyük Bir Şehrin Senfonisi”, daha sonra Charlie Chaplin ve Alice Guy Blache kısaları, derken en son bu kış izlediğimiz “Edepsiz Kadınlar” seçkisi… Kundura Sinema’nın sessiz film gösterimlerinin neredeyse hepsinde sizin müzikleriniz vardı. Bu ortaklığı anlatır mısınız? Öncesinde sessiz filmlerle ilişkiniz nasıldı?
Sessiz filmlere piyano ile eşlik etme sürecim bir festivalde Canan Balan’ın Meditasyon ve Film isimli etkinliğindeki performansımla başladı. O dönem yapar mısın diye sorduklarında düşünmeden, “Evet” dedim. Ve çok keyif aldım, hem üretim sürecinde hem sahnede. Daha sonra Beykoz Kundura ailesi ile tanıştım; ilk performansım Lois Weber’in “Shoes” isimli filmiydi. Son olarak ise Elif Kaynakçı ve Buse Yıldırım sayesinde sinema tarihinin ilk kadın komedyenlerin filmlerini buluşturan “Edepsiz Kadınlar” projesinde yer aldım. İlk eşlik sürecinden bu noktaya gelmiş olmak çok mutluluk verici.
Sessiz filmler ile öncesinde bir bağım bulunmuyordu ancak içine derinlemesine girdikten sonra bu müziklerin üretim süreciyle ilgili bol bol araştırma yapma fırsatım oldu.
“Üçüncü İzleyişim Piyano Başında”
-
“Doğu Batıdır”a nasıl hazırlandınız? Cuma gecesi izleyiciyi nasıl bir atmosfer bekliyor?
İlk “Doğu Batıdır” performansını pandemi başlamadan hemen önce 8 Mart 2020’de gerçekleştirmiştik. İkincisini 16 Mart’ta yapacaktık maalesef o tarihten itibaren evlerimize kapandık. Hazırlıklarımı yaparken tahmin edebileceğiniz gibi önce filmi hiçbir not almadan izliyorum. İkinci kere filmi izlerken karelerin hızına, sahnelerdeki duygu yoğunluğuna göre tema müziklerini tasarlıyorum. Üçüncü izleyişim ise piyano başında oluyor ve beste süreci başlıyor. Müzikleri bestelerken dikkat ettiğim unsurlar, kurgunun hangi döneme ait olduğu, sahnelerin hangi duyguları barındırdığı, oyuncuların ani hareketleri ve giriş/çıkış müzikleri oluyor. Cuma gecesi bol aksiyonlu, hareketli ama yer yer duygularımızın yoğunlaşacağı bir gece bizi bekliyor.
-
Müzik yapacağınız filmle ilişkinizi en çok neler belirliyor? Hikâyesi, yönetimi, kurgusu, hatta oyunculukları diyelim; seçimlerinizde de çalarken de ne kadar etkili oluyor?
Hepsi bir bütün olarak belirleyici ama müzikal olarak besteleri en çok kurgu ve oyunculuk etkiliyor. Önceden kurguyu analiz edip buna göre bir akış izliyorum. Oyuncuların mimikleri, büyük ani hareketleri de müziğin duygu akışını bir anda değiştirebiliyor.
“Çaldığınızı unuttuk, filmde müzik var gibi hissettim”
-
Hazırlanırken dönemin müziklerine veya bestecilerine bakıyor musunuz?
Evet, eğer deneysel bir proje değilse o dönem hangi müzik akımı olduğuna mutlaka bakıyorum. Önemli olan filmden rol çalmak değil, ona eşlik etmek. Ne kadar doğal olursa o kadar keyifli. Hatta performans sonrası “Sizin çaldığınızı unuttuk, filmde müzik var gibi hissettim” diyen çok izleyicimiz oldu. Bu da beni çok mutlu ediyor.
-
Küratörlerin bakışı ya da film üzerine yazılmışlar üretim sürecinizi etkiliyor mu?
Kesinlikle evet. Tabii ki ilk izlediğimde hiçbir etki altında kalmadan ilk bana geçen duyguya sadık kalıyorum ve bu şekilde aktarmaya çalışıyorum. Ama tıkandığım bazı noktalar oluyor ve burada alt metinleri kaçırmamak adına küratörün bakışı kesinlikle çok önemli.
En Çok Brezilya’da Dinleniyor
-
Geçtiğimiz yıl “Renew Your Mind” isimli meditatif albümünüz çıktı. Nasıl karşılandı? Devamı gelecek mi?
Çok içimden gelerek yaptığım 30 dakikalık bir albüm. 5’er dakikadan 6 şarkıdan oluşuyor. İlk çıkış fikri kendi enerji Reiki çalışmalarımda kullanmak için kendi bestelediğim müziği kullanmaktı. Sonra da bu akışı herkesle paylaşmak istedim. Yorumlar çok güzel; bebeğini uyutanlar, çalışırken, uyku öncesi dinleyenler… Ayrıca dünyanın bir dolu yerinden yoga, meditasyon çalma listelerine de kabul edildi. En çok dinlemelerim ilginç bir şekilde Brezilya’dan. Kesinlikle devamı gelecek.