Ahu Akgün. "Düşen Pembe II", 2023. Galeri Nev. Fotoğraf: Koray Şentürk

28 Sanatçıyla “Bugünü Resmetmek”

Yaklaşmakta olan yaz mevsimi ile birlikte sanat sezonu belki biraz yavaşlayacak. Yapı Kredi Kültür Sanat'ta açılan "Bugünü Resmetmek" sergisi yaz rehavetinden önce heyecan verici bir sergi olmuş. 28 sanatçının son beş yılda yaptığı resimlerden oluşan sergide kadın bedeni üzerine kurulan tahakkümden rant düzeninin doyumsuzluğuna, cinsiyetçilikten otobiyografik bireysel anlatılara kadar birçok konunun çağdaş resim tarihimize nasıl geçtiğine tanık olacaksınız. Serginin küratörleri Burcu Çimen ve Didem Yazıcı ile bugünün resmini konuştuk... 

/

16 Mayıs akşamı Yapı Kredi Kültür Merkezi’nin sergi salonundan içeri girdiğimde kalabalığın içinde, sergideki işlere bakmaya çalışırken epey zorlandım ve heyecanlandım. Bugünü Resmetmek başlığı taşıyan sergi 28 sanatçının son beş yılda yaptığı resimleri, resimde farklı üslup ve jenerasyonları kapsıyor. Temasız, birbirinden bağımsız ama zaman zaman birbirine selam da veren işlerin hepsinin tek tek söylediği bir şey, anlattığı uzun hikâyeler var, bunlara daha sonra geleceğiz önce sergide yer alan sanatçılara bakalım; Ahu Akgün, Figen Aydıntaşbaş, Can Aytekin, Gökhun Baltacı, Taner Ceylan, Antonio Cosentino, Cansu Çakar, Timur Çelik, Fulya Çetin, Rojbin Ekinci, Eda Gecikmez, Leylâ Gediz, Tayfur Gülnar, Hakan Gürsoytrak, Onur Kılıç, İhsan Oturmak, Toygur Özdemir, Yağız Özgen, Deniz Pasha, Kirkor Sahakoğlu, Rugül Serbest, Yaz Taşçı, Sevil Tunaboylu, Derya Ülker, Gülnihal Yıldız, Nalan Yırtmaç, Ecem Yüksel ve Erdoğan Zümrütoğlu.

Sergide Neler Var?

Salona girdiğinizde ilkin sol duvarda serginin duvara yapılmış Bugünü Resmetmek afişiyle karşılaşıyorsunuz ama aslında bu bir afiş değil, yoksa bu da bir resim mi diye anlamaya çalışırken Yapı Kredi Kültür’ün Müdürü Tülay Güngen’den serginin sanatçılarından Toygun Özdemir Bugünü Resmetmek başlığını sergi kurulumu sırasında duvara yağlı boya ile kendi resmettiğini yani aslında bugünü “o gün” resmettiği öğreniyorum. Güzel başlangıç…

Serginin çıkış noktasına, hikâyesine çok uygun bir açılış diye düşünürken salonun karşı duvarında Timur Çelik’in Lützerath ve Göl Kenarı resimleriyle sergi turuna başlıyoruz. Timur Çelik’ten sonra Rugül Serbest’in İstanbul’da ilk kez sergilenen ve resim içinde resim olan İknası, onun karşı duvarındaki Figen Aydıntaşbaş’ın Şehre Doğru triptik çalışmasındaki üç resimde “şehir”i, “yüzü olmayan” kadınlarla karşılaşıyoruz. Gökhun Baltacı’nın solukluğuyla izleyiciyi içine çeken İsimsiz büyük işini, Cansu Çakar’ın mavinin tüm tonlarıyla Kıyılar, Katlar, Köklerin derinliği takip ediyor.

Cansu Çakar, Kıyılar Katlar Kökler, Fotoğraf: İlyas Hayta. artSümerin izniyle

Fulya Çetin’in aynı zamanda bir sanatçı kitabı olan Dağların Taşların Ağladığı Gün işini Eda Gecikmez’in kabuğu koruyucu bir metafor olarak ele aldığı ve o kabuğun içinden çıkan ele uzanmak istediğiniz Venüsü karşılıyor ve sanki izleyiciye doğru uzanıyor. Çok etkileyici. Biraz duralım derken Ahu Akgün’ün Düşen Pembe serisine bakakalıyorsunuz. Akgün’ün bu serisi hata yapmak üzerine düşündüğü bir dönemde ortaya çıkmış. Aynı zamanda bir otoportre ve bu düşme eyleminin altında çok şey var, resmin karşısında durdukça içine giriyorsunuz sanki, ama…

Ahu Akgün, Düşen Pembe I, 2023, Galeri Nev’in izniyle.

Düşen Pembenin az ilerisinde açılış günü sergilendiği oda hep dolu olan Kulüp var. Oda evet, Taner Ceylan’ın 2024 tarihli Kulüpü ayrı bir odada. Resimdeki kadar kalabalık bir oda, resimdeki gibi herkesin resmin öznesi olan zenneye dikkatle baktığı bir oda.

Taner Ceylan, Kulüp, 2024. Fotoğraf: Yapı Kredi Kültür Sanat

Sergideki işleri tek tek anlatıp heves ve heyecanı kaçırmak istemem ama İhsan Oturmak’ın Gıda Etiği, Hakan Gürsoytrak’ın Loco El Tacosunu, Deniz Pasha’nın Birlik Apartmanı, Rojbin Ekinci’nin Modern Sanat Müzesinde Bir Gün adlı işlerine dikkat çekmek isterim.

Rojbin Ekinci, Modern-Sanat Müzesinde Bir Gün, 2024, Fotoğraf: Veysel Seçen

28 sanatçının son beş senedeki çalışmalarını içeren sergi, 11 Ağustos’a kadar açık olacak. Peki tüm bunlar nasıl oldu, bu resimler Bugünü Resmetmek başlığıyla bize ne söylüyor? Serginin küratörleri Didem Yazıcı ve Burcu Çimen yanıtlıyor…

Bugünü Resmetmek sergisi fikrinin doğuşundan başlayalım…

Didem Yazıcı: Güncel resme odaklanan, kendi içinde bir anlatısı olan karma bir sergi ihtiyacından doğdu. İzleyici uzun zamandır güncel resim sanatındaki konu, teknik ve üslup çeşitliliğine yer veren geniş kapsamlı kurumsal bir sergi görmemişti. Günümüz resim sanatı çoğunlukla galeri ve fuarlardan takip ediliyor. Resmin ticari bir çerçeve dışında temsiline bakmak ve resmin düşünsel bir alan olduğunu hatırlatan bir sergi yapmak istedik. Sergide yalnızca son beş sene içinde üretilmiş resimler var, birçoğu da sergi için üretilen yeni resimler. Bugünü Resmetmek geniş kapsamlı bir sergi yapmanın beraberinde getirdiği zorlukların bilinciyle hazırlandı. Öznel ve nesnel dengeleri gözeten ve neredeyse sezgisel bir yaklaşımla ilerleyen küratöryel süreç, bugünün resmindeki sanatsal eğilimlerin süzüldüğü, kendi içinde koreografisi olan çoğulcu bir sergiye evrildi.

İlginizi çekebilir:  "Beyaz Körlük" Krank Art Gallery'de
Burcu Çimen ve Didem Yazıcı

28 sanatçıyı ve işlerini hangi kriterleri gözeterek seçtiniz?

Didem Yazıcı: Öncelikle ressamların tutkuyla ve ısrarla resim yapıyor olmalarını önemsedik. Aralarında resim bölümü mezunu olmayan sanatçılar da var. İstanbul-merkezli bir sergi olmamasını önemliydi. Sergide İzmirli, Batmanlı, Ankaralı ve Diyarbakırlı sanatçılar var. Küratöryal yaklaşımımızı kurarken ayrımcı olmamayı ve toplumsal çeşitliliğin sergide karşılık bulmasını önemsiyoruz.

“Tekinsizlik Uyandıran Resimler de Var Keyif Verenler de”

“Bugünü Resmetmek” isminin iki anlamı var diyor, “Günümüzün toplumsal atmosferine ve bu koşulların çizdiği sosyopolitik tabloya vurgu” yapıldığının altını çiziyorsunuz. Sergiye buradan baktığımızda, toplumsal atmosfer sizce nasıl yansıyor bugünün resmine?

Burcu Çimen: Sergi girişinde ressam Timur Çelik’in izleyiciyi karşılayan Aynı Gün, Başka Bir Yer (2018-2024) isimli resimleri bu soruyu aslında çok iyi açıklıyor. Timur Çelik gündem olan ve basında yankı uyandıran görselleri resmetmesi sosyopolitik tabloyu gözler önüne seriyor. Yeryüzü ve iklim krizinin yol açtığı felaketler, savaştan kaçan insanların hayatlarını riske atarak ufak bir botla sınırları aşma mücadeleleri gibi konuları resmediyor.

Deniz Pasha, Birlik Apartmanı, 2021, Ballon Rougeun izniyle.

Deniz Pasha’nın Birlik Apartmanı (2021) isimli resmini incelerseniz resimde sol üst köşede görülen Birlik Apartmanı tabelasında ilk iki harfin eksikliği, bir arada olmak ve eşit haklara sahip olmak için daha çok dayanışmaya, ırkçılık ve cinsiyetçiliğe karşı mücadeleye ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Disiplin mekanizmaları ve tektipleşmeyi inceleyen İhsan Oturmak’ın Gıda Etiği (2024) isimli yeni resmi sofra adabı metaforu üzerinden israf, rant elde etme, doyumsuzluk ve yetersizlik durumlarına işaret ediyor.

Sergideki resimlerin bir kısmı içinden çıkamadığımız düğüm olmuş durumları tasvir ederek tekinsiz hisler uyandırırken, diğer resimler ise coşkun renklerle, anlatımcı ve bakmaktan keyif veren resimsel anlatımlar kuruyor.

İhsan Oturmak, Gıda Etiği, 2024. Öktem Aykut’un izniyle. Fotoğraf: Lara Özdoğan

Özellikle Taner Ceylan, İhsan Oturmak, Rojbin Ekinci, Hakan Gürsoytrak ve Deniz Pasha’nın resimlerinin önünde uzunca kalan ve kritik eden izleyicileri gözlemledim açılış gecesi. Bu bağlamda bu sanatçıların eserlerinin “bugüne bakışı”nı siz kısaca nasıl yorumlarsınız?

Burcu Çimen: Resimde temsil konusuna değinebiliriz burada. Güncel resimde yeteri kadar temsil bulamayan konuları işleyen sanatçıların eserleri uzunca sohbetlere yol açıyor. Özellikle Deniz Pasha ve Rojbin Ekinci’nin işleri kadın bedeni üzerinde kurulan tahakkümün konu edilmesi. Günlük hayatta mücadele edilen konuların resimde yer bulması yani herkesin kendinden bir şey görmesi, görünürlüğünü resimde bulmak insanlar için de daha rahat bir ilişkilenme sağlıyor.

Taner Ceylan’ın resminin yarattığı gizemli havanın, resmin merkezine yerleşen zenne figürünün albenili bir şekilde izleyenleri kendine çekmesi elbette kaçınılmaz. Hakan Gürsoytrak’ın sergideki çalışması Loco El Taco da sanatçının kullandığı tanıdık imgelerle izleyicinin ilişki kurabileceği ve bakanı kendisine çeken bir resim. Resmin Karaköy’de bir sokaktan olması ve duvardaki grafitilerin yarattığı yakınlığın da katkısı var.

Hakan Gürsoytrak, Loco el Taco, 2019

Peki son olarak serginin genelinde tüm sanatçıların eserleriyle birlikte bugünün resmi bize neler anlatıyor?

Burcu Çimen: Bu sergiyi hazırlarken ve sanatçı araştırması yaparken resim üzerinden kurulan anlatının çeşitliliğini görmek heyecan vericiydi. Benzer konuları işleyen çalışmalar arasında anlatım dilinin, tekniğinin, malzemelerin çeşitliliğini görmek, resmin zaman içerisinde gelişen anlatım dilinin değişimini görmek bugünün resmine bakarken günümüz çoğulculuğunun, sıkıntılarının, anlatım biçimlerinin genişliği, zenginliğine dair açıklamalar yapıyor.

Didem Yazıcı: Bugünü Resmetmek sergisi çok çeşitli mecraların kullanıldığı günümüz çoğulcu sanat ortamında resmin halen güçlü ve bereketli bir düşünsel alan açmayı sürdürdüğünü söylüyor!

Serginin Kitabına Dikkat

Sergiyi gezdiniz, beğendiyseniz göreceksiniz; gezmek yetmiyor. Siz de benim gibi salonun alt katındaki Yapı Kredi Yayınları kitapçısında bulunan Bugünü Resmetmek sergi kitabını edinin. Kitabın içinde tüm resimler, resimlere dair metinler, sergiye dair küratör yazısı var. Yine kitapta Rana Kelleci ile Furkan Öztekin’in Dünya Resmedilemez Hale Geldi: Resim Tarihinde Gezinti başlıklı yazısıyla Özlem Altunok, Taner Ceylan ve Fulya Çetin’in söyleşisi de iyi bir kaynak. Sergiyi 11 Ağustos tarihine dek Beyoğlu’nda bulunan Yapı Kredi Kültür Sanat’ın galerisinde görebilirsiniz.

Previous Story

Şimdi Sevdiği Toprakta

Next Story

Mardin Mavileri

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.