İstanbul’un kaosu ve karanlığı kadar coşkusunu ve deliliğini de duyuran, müziğini çok sevdiğimiz saksafon ustası Korhan Futacı, 13 Ağustos Cuma akşamı Bir Yaz Gecesi Festivali’nde. 1920’ler Sovyet Rusya’sından feminist sessiz film klasiği “Bett und Sofa / Bodrum Katı Aşıkları”na* özel hazırladığı performansıyla karşımıza çıkacak Futacı, filmin kendisi kadar cesur bir performansın bizi beklediğini söylüyor.
-
Bodrum Katı Aşıkları’nı izlemiş miydiniz ve ne düşündünüz?
Hayır, daha önce izleme şansım olmamıştı. 1927 senesinde çekilmiş bir film için oldukça cüretkâr ve sıra dışı bir estetiğe sahip.
-
Anti-kahramanları kadar devrimin getirdiği seksüel özgürlüklere karşı eleştirel bakışıyla da dönemin birçok filminden ayrılıyor. Sizin için nasıl bir tecrübeydi bu filmle karşılaşmak?
Filmin cesur tavrı ve açık sözlülüğü bize de müziklerini tasarlarken oldukça rahat ve aynı şekilde cesurca davranabileceğimiz bir alanı kendiliğinden tanımış oldu.
-
Hazırlık süreciniz nasıl geçti peki? Bu akşam bizi neler bekliyor?
Filmi izleyerek kendime notlar çıkardım ve kompozisyonun belli başlı bölümlerini belirledim. Daha sonra müzisyen arkadaşlarımla bir araya geldik ve bu notların izinde birkaç kez serbest dalış yaparak filmin üzerinden geçtik.
Bu akşam hepimizi bol doğaçlamalı bir müzik eşliğinde seyir keyfi yüksek, 1927’den 2021’e açılan bir portalın içinden geçerek deneyimleyeceğimiz bir sinema keyfi bekliyor.
-
Şehirden beslenen bir müzisyen olarak İstanbul’un bugünü ve gidişatını nasıl değerlendirirsiniz?
Doğma büyüme İstanbul’la birlikte varolmuş bir müzisyen olarak özellikle canlı müzik mekanlarının ve ruhlarının ne kadar değiştiğine gerçekten şaşırıyorum. Önceleri çok daha kozmopolit bir yapıdayken izleyicinin gitgide tekdüzeleştiğini görmek özellikle bu deneyimi nispeten daha az yaşamak durumunda kalan yeni nesil müzisyen arkadaşlarım için biraz sıkıntılı olduğunu düşünüyorum. Ancak sanatın gücüne ve iyileştiriciliğine derinden inanan biri olarak zaman içerisinde İstanbul’un dünya müzik sahnesinde hak ettiği yeri tekrar kazanacağına inanıyorum.
-
Instagram’da #kfpainthings etiketiyle paylaştığınız işlerinizi de konuşalım isterim. İllüstrasyonlar da var içinde, resimler de… Kimi zaman sözcükler de eşlik ediyor bunlara. Nasıl ve ne zaman başladınız?
Çok fazla bilinmese de ben aslında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunuyum. Kendimi bildim bileli boyalar, mürekkepler ve fırçalar içindeyim. Fırsat bulduğum her an yeni işler üretmek beni zihinsel anlamda dengede tutuyor.
-
Bunları bir sergide görecek miyiz? Ya da farklı projelerde?
Şimdilik sergi düşünmüyorum ancak kendi sahnem için tasarladığım ve ürettiğim büyük boyutlu çizimler önümüzdeki performanslarda bize eşlik ediyor olacak.
-
En son yaptığınız çalışmalardan biri de Haluk Bilginer ile yaptığınız “Ah Güzel Kafam” düetiydi. Devamı gelecek bir proje olarak bakabilir miyiz buna?
“Ah Güzel Kafam’’ tek seferlik bir çalışmaydı. Ancak Haluk Abi ile her zaman birlikte üretmeye varım.
-
Bu dönem size en çok neler ilham veriyor?
Pandeminin yalandan da olsa durulduğu bu dönemde tekrar müzisyen arkadaşlarımla bir araya gelip ses çıkartmak ve çıkan bu sesin büyüsü bana en çok ilham ve motivasyon veren olgu.
-
Yeni neler var yolda?
Londralı plak şirketi State 51 için kaydettiğim electro jazz albümümün ilk teklisi 13 Ağustos’ta yayınlanmış olacak. Hemen sonrasında albümün diğer parçaları da sırayla yayınlanacak. Ekim ayı gibi de sözlü şarkılarımdan oluşan 9 parçalık yeni albümüm “Karmaşaya Aşina’’ yayınlanacak.
-
Bugünlerde nasılsınız?
Oldukça yoğun; ve sahne ile kavuşmuş olmanın heyecanı ve huzuru içerisindeyim.
-
Hep bir ağızdan şarkılar söyleyeceğimiz zamanlar yakın mı peki? Nereye doğru gidiyoruz sizce?
Nereye gittiğimizi ancak zaman bize gösterecek, bize düşen umudu yitirmeden her engele rağmen üretmeye, çalışmaya devam etmek.
*1927 yapımı “Bett und Sofa / Bodrum Katı Aşıkları”, Sovyetler sinemasının Stalin Ödülü sahibi yönetmeni Abram Room’un imzasını taşıyor ve devrim sonrası Moskovası’nda geçen bir aşk üçgeni hikâyesi anlatıyor. Dönemin Sovyet Rusyası’nda toplumun içinde bulunduğu çelişkileri ve çıkmazları açıkça sergileyen “Bodrum Katı Aşıkları”, Sovyet Realizm akımında görmeye alışık olmadığımız anti-kahramanları ve devrim döneminin getirdiği seksüel özgürlüklere karşı eleştirel bakışıyla da gerçek bir sessiz sinema hazinesi sayılıyor. Ayrıntılı bilgi ve biletler beykozkundura.com