2008’de Polonya’da Poznan kentinde sanatçı Profesör Thomasz Wedland ve ekibi tarafından kurulan Mediations Bienali’nin 2023 yılı sergisi Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yılı bağlamında İBB Kültür Dairesi Başkanlığı’nın himayesinde Artİstanbul Feshane’de gerçekleşiyor.
Ben Başka bir sen, Sen başka bir ben adı altında gerçekleşen bienal aynı zamanda sanatsal bir örgütlenme niteliğinde çünkü çok geniş bir coğrafyada yaşayan ve iletişim ve işbirliği açısından destek ve dayanışmaya gereksinimi olan sanatçı ve küratörlerin ortak çalışmayla çeşitli kentlerde geniş izleyici kitlesiyle buluşmasını sağlamak. Bienal aynı zamanda küresel bağlamda siyasal, ekonomik, kültürel, ekolojik olumsuzlukları aşıp, sanatçının yaratıcılığı ve üretimi ile geniş kitleler arasında barışçı, yapıcı ve uzlaşmacı yerine, arabulucu bir yapıya sahip. Türkiye’den, Çağrı Saray, Ozan Türkkan, Oddviz, Songül Girgin, Gözde Mimiko Türkkan, İlgin Arzık, Çandaş Şişman, Can Akgümüş, Selçuk Artut, Ansen Atilla, Ayça Telgeren, Ecem Dilan Köse, Nezaket Ekici ve Yağız Özgen’nin eserlerinin yer aldığı seçkide, 17 kişilik küratör listesinde Türkiye’den Beral Madra ve Mehmet Lütfi Şen bulunuyor. Küresel bağlamda Kavramsal Sanat ve Medya Sanatı üretimlerinin sunulmasını amaçlayan bu 15 yıllık sergi dizisinde bugüne kadar 10’u aşkın sergide 33 Avrupa ve 34 Asya ülkesinden 727 sanatçı yer aldı. Bienal kapsamındaki eserler aracılığı ile hakikat ve gerçek arayışını düşünsel, biçimsel ve estetik değerlerle sunuyor. Diğer yandan, bir hakikati bulabilmek mümkün müdür ya da mutlak gerçek var mıdır gibi varoluşsal sorular üzerinden de ilerliyor. Küratörlerin davet ettiği yaklaşık 100 sanatçının resim, üç boyutlu yapıt, fotoğraf, video ve dijital yapıtlar felsefi bağlamda yeni sorular üretiyor. Aslında, bienalin başlığı olan Ben Başka bir sen, Sen Başka bir ben Rumi’nin bir sözü. Bu sözde Rumi yaşamdaki dualizmden ve polariteden (zıtlık) bahseder. Bienal kapsamında, imgelerle düalizme ve yaşamdaki polariteye dair imgeler arayışında bir sergi sunuluyor.
Kavramsal çerçeve
Sanat üretimlerindeki düşünce ve kavramlar üzerine yoğunlaşan Bienal, Modernizm’den günümüze çağdaş ve güncel sanatlar alanındaki üretimler ve bu üretimlerin temelindeki düşünce ve kavramlar üzerinden bakıyor. Diğer yandan, tüm toplumların inşasında önemli rol oynayan hakikat ülküsü ve bu ülkünün bireysel ve toplumsal yaşamı iyileştirmesi üstüne yeni düşünceler sunan ve kavramsal çerçevesinde hakikate ulaşmak için kullanılan metaforlara yeni bir bakış açısı sunmayı amaçlayan Bienal modern yaşamın içindeki gelişmeleri de konu ediyor. Bienaldeki eserler, günümüzde süregelen bilimsel ve teknolojik gelişmelerin bu metaforların etkileyici bir biçimde üretilmesini sağladığını gösteriyor, diğer yandan, sanat ve kültür “hakikat” ve “gerçek” açısından önemli bir üretim alanı olabilir mi sorusunu da soruyor.
ArtDog Istanbul basılı dergi satış noktalarını görmek için tıklayın.
Kapak Görseli: Mustafa Kemal Atatürk, Ankara’da açılan bir sergide heykeli incelerken, 1934, BYEGM
Kapak Tasarımı: Burcu Ocak
Diğer yandan, Bienal kavramsal çerçevesi aracılığı ile kapitalizmin ana damarlarından birisi olan kültür sanayii ve bu sanayinin içinde başat üretim olan çağdaş sanat/görsel sanat bunu nasıl gerçekleştiriyor sorusunu soruyor. Bienal, bu işlevin ve amacın küresel bağlamda çeşitliliğini ve etkisini göstermek için elverişli bir olanak sunuyor.
Beral Madra’ya göre, bu, kamusal yönetimlerin gerçekleştirdiği ve sanata sunduğu ortamlarda toplumlara çağdaş sanat imgelerini izleyerek, okuyarak, yorumlayarak zihinsel ve görsel yeteneklerini geliştirme olanağı.
Bu şekilde, günümüzde üretilen görsel, işitsel, nesnel, dijital sanatın yarattığı imgelerin ‘İlişkisel Estetik’ olarak adlandırılması tam da bu işleve odaklandığını Mediations Bienal’de bir kez daha görüyoruz. Sergi, izleyiciye imge okumanın, anlamanın, yorumlamanın amacının günümüzde insanın aydınlanmasındaki önemini gösteriyor.