-
Sezona hangi sergi/sergilerle başlıyorsunuz?
Bu dönem oldukça yoğun bir galeri programımız var. Eylül ayında galeri içerinde 3 farklı alanda farklı sanatçıların yer aldığı 3 diye bir şey yok sergisi ile sezonu açıyoruz.
Ekim sonuna kadar sürecek sergide ana alanda Seydi Murat Koç’un insan olgusunun en derinlerdeki dürtülerine odaklanarak, yaşamın içindeki somut ve soyut gerçeklerle katmanlı insan durumlarını çarpıcı bir biçimde ele aldığı ve hayvan imgelerinden seçtiği çeşitli portre görüntüleri ve kentli insanın yaşamsal zevk mementolarından alınan çeşitli vücut anlarını birleştirerek hayvan ve insanlardan etkileyici ve fantastik bir hibrit imge oluşturduğu İnsanlar Alemi sergisi yer alacak.
Hol 2’de ise gerçeklik ve yanılsama arasındaki sınırları belirsizleştirdiği çalışmaları ile izleyiciyi inandıklarını sorgulamaya yönlendiren Hüseyin Arıcı’nın Merhamet / Sevda Çiçekleri seçkisini izleyebilirsiniz.
Hol 3’de ise galeri sanatçılarımızdan Alea Pınar du Pre, Burcu Yavuz, Ertuğrul Berberoğlu, Gülçin Aslandoğan ve Merve Çetin’in farklı serilerinden oluşan eserlerinin yer aldığı koleksiyonumuz sergilenecek.
Kasım ayında ise Ergin İnan’ın solo sergisi yer alıyor galeri programımızda. Uzun zamandır solo sergi yapmayan Ergin İnan’ın yeni eserlerinin de yer alacağı bu sergi ile 2022 yılını bitireceğiz.
-
İzmir merkezli bir galeriydiniz. İstanbul’da mekan açma sürecinizi anlatır mısınız?
EArt yolculuğuna 2017’de İzmir’de başladı. İki yıllık bir gelişim dönemi sonrasında İstanbul’da galeri açma projemiz gelişti fakat araya pandeminin girdi. Dolayısıyla projemizi 2022 yılında gerçekleştirebildik ve Kağıthane’de 500 metrekarelik bir alanda galerimizi açtık. Günümüz değişkenlerine paralel oluşturduğumuz seçkilerin bir araya geldiği EArt İstanbul’da sanatseverlerin tek bir alan içerisinde farklı birkaç sergiyi görebileceği bir mekan yarattık.
Covid sonrası dönemin ruh halini de göz önüne alarak İstanbulla renkli ve daha pozitif bir şekilde temas etmek istedik. Çıkış noktamızdan ilham aldığımız, temsiliyetini üstlendiğimiz sanatçılarımızın yapıtlarının yer aldığı “Temas” sergisiyle de açılışımızı gerçekleştirdik.
-
Sanatçı listenizi nasıl oluşturdunuz ve nasıl tanımlarsınız?
EArt’ın sanatçı listesini anlatırken en çok kullandığımız tanım; dinamik. Günümüz koşullarında özellikle Covid döneminde değişen koleksiyoner kavramına uyumlu bir sanatçı topluluğuyla çalışıyoruz. Ergin İnan gibi Türk çağdaş sanatının önemli imzalarından birinin yanında yükselen yeteneklerin de yer aldığı, farklı tekniklerde ve kompozisyonlarda çalışan bir sanatçı listesine sahibiz. Açıkçası uluslararası piyasada “Blue Chip – Red Chip Artists” harmanını Türk çağdaş sanat piyasası için iyi yansıtan bir sanatçı listemiz olduğuna inanıyoruz.
-
Kısa ve uzun dönem hedefleriniz nelerdir?
EArt’ı kurarken en büyük amacımız çağdaş sanatın yükselen yetenekleri ile ulusal ve uluslararası alanda tanınan sanatçıları harmanlayan seçkilerle, dinamik yapısını koruyan bir galeri oluşturmaktı. Bu amacımızı ilk günden itibaren kadar devam ettirdik. Temsiliyetini üstlendiğimiz sanatçılarımızı yerel ve uluslararası platformlarda desteklemek en önemli misyonumuz. Bununla beraber özellikle yurt dışında Türk çağdaş sanatçılarının prestijli alanlarda işlerinin sergilenmesi ve iyi koleksiyonlarda yer almaları da hedeflerimiz arasında.
