Dinamik güçler
Sanatçı, köklerine geri döndüğü topraklardaki sergisi için hazırladığı metin, heykel, çizim, ses ve enstalasyondan oluşan eserler çevresinde, güven, bağlılık, derin bir sadakat ve koruyuculuğun değerini ifade eden “emanet” kavramını keşfetmeye davet ediyor. Serginin temel konusu “form” olgusundan öte bir malzemenin ve belirli formların ilettiği “dinamik güçler”e dayanıyor. Bayburt’taki Baksı Müzesi’nin konumu eserlere yön veriyor. Sergi mekânının merkezinde konumlanan eser “Yaşamın Göbek Bağı”; nehrin akışından doğuyor; desenler ise bölgedeki rüzgârın enerjisinden besleniyor. Öte yandan bölgenin yerel taşlarından yapılmış kaideler üzerine yerleştirilen sığır kuyruğu bitkilerinden yaratılan eserler şifa olgusunu esas alıyor.
Geleneklerle bağ
Küratör Martinez sergiyle ilgili olarak, “Emanet kavramı, Vuslat’ın sergisinde ve felsefesinde neredeyse sihirli bir güce dönüşüyor. Onun için ‘emanet’, güven duygusunu anlatmanın ötesinde, daha ileri bir yaşam biçiminin ilham kaynağı; yeni bir düşünce sistemini yansıtan cazip bir fikir. Vuslat, bu fikrin peşinde, samimi bir çabayla geçmiş nesillerle, toprakla ve geleneklerle bağ kuruyor. Diğer insanların geçmiş ve bugünkü deneyimlerine kulak verip duyularımızı açarak; açgözlülüğe ve kayıtsızlığa karşı çıkarak ve nihayet bizi içimizde neşe ve şefkat uyandıran bir kültüre çağırarak…” cümlelerini kuruyor.
Vuslat ise sergiyi, “Güçlü birinin emanetine sahip çıkmak, hepimiz için çok olası. Ancak görmezden gelebileceğimiz birinin, bazen küçücük bir serçenin emanetine sahip çıkmayı çoğu zaman göz ardı ederiz. Peki, hayatın size emanet ettiği ve sizin bu emaneti göz ardı ettiğiniz, yeterince koruyup kollamadığınızı fark ettiğiniz ne var? Sizi kendinize bu soruyu sormaya davet ediyorum,” cümleleriyle anlatıyor.