Türk halk müziğinin özgün yorumcusu, Karadeniz’in isyankar sesi Volkan Konak’ı 31 Mart 2025 tarihinde, henüz 58 yaşındayken kaybettik. Sanatçı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde verdiği konser sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu kaldırıldığı Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen hayata veda etti.
Karadeniz’den Dünyaya Açılan Bir Ses
27 Şubat 1967’de Trabzon’un Maçka ilçesine bağlı Yeşilyurt köyünde hayata gözlerini açan Volkan Konak, Karadeniz’in eşsiz doğasında büyüdü. İlk ve orta öğrenimini Maçka’da tamamlayan Konak, müziğe olan yeteneği ve tutkusu sayesinde öğretmeninin yönlendirmesiyle 1983 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı’nın kapısından içeri adım attı. Konservatuvar eğitimini 1988 yılında tamamlayan sanatçı, müzikal bilgisini derinleştirmek için aynı üniversitede Halk Müziği üzerine yüksek lisans eğitimini 1991 yılında başarıyla sonuçlandırdı.
Volkan Konak’ın Yolculuğu: Gelenekten Yeniliğe
Sanat hayatına 1989 yılında, memleketinin ezgilerini bir araya getirdiği Suların Horon Yeri albümüyle başlayan Konak, kısa sürede kendi özgün tarzını yaratmayı başardı. Türk edebiyatının önemli şairlerinden Nâzım Hikmet, Yaşar Miraç, Ömer Kayaoğlu, Sunay Akın ve Sabahattin Ali’nin şiirlerini notalarla buluşturarak besteci kimliğini ortaya koydu.
Karadeniz müziğini evrensel formlarla harmanlayan Konak, 1993 yılında dinleyicileriyle buluşturduğu Efulim ile büyük beğeni topladı. Bunu 1994 yılında Gelir misin Benimle takip etti. Askerlik görevinin ardından Volkanik Parçalar albümünü yayınlayan sanatçı, 1998 yılında kendi yapım şirketi Kuzey Müzik Prodüksiyon’u kurarak bağımsız müzik yolculuğuna adım attı. Aynı yıl Pedaliza albümünü müzikseverlerle buluşturdu. Yeni milenyumla birlikte 2000 yılında Şimal Rüzgarı, 2003’te Maranda, 2006’da altın plakla ödüllendirilen Mora, 2009’da Mimoza ve 2012’de Lifor albümleriyle müzik yolculuğunu sürdürdü.
Sahne Ötesinde Bir Sanatçı Volkan Konak
Volkan Konak sadece müziğiyle değil, toplumsal duyarlılığıyla da tanındı. İki yıl süren kapsamlı araştırmasıyla Çernobil felaketinin Türkiye ve özellikle Karadeniz Bölgesi üzerindeki etkilerini belgeledi. Kanserden kaybettiği babası ve diğer sevdikleri için duyduğu acı, onu bu konuya adamasının temel nedeniydi. Sözlerini ablası Nuran Bahçekapılı’nın kaleme aldığı Cerrahpaşa adlı eserini babası için, Gardaş adlı eserini ise genç yaşta yitirdiğimiz müzisyen Kazım Koyuncu anısına besteledi. Karadeniz’deki kanser vakalarının artışına dikkat çekmek ve bölgeye Kanser Araştırma Hastanesi kurulması için yıllarca mücadele verdi.
Sanatçının naaşı, doğup büyüdüğü memleketi Trabzon’a defnedilecek.