İtalya’da son birkaç gündür devam eden yoğun yağış nedeniyle Venedik’te suların 1.87 metreye kadar yükseldi. Şehrin büyük bir bölümü sular altında kaldı. İtalyan basını, Venedik’e bağlı Pellestrina adasında iki kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Venedik’te suların yükselmesi nedeniyle, binaların zemin katlarını ve lüks otelleri su bastığı, birçok işyerinin ise kepenk kapattığı bildirildi. Venedik’te, dün tüm okullar tatil edildi.
Venedik Belediye Başkanı Luigi Brugnaro, şehirde yaşanan su baskınına küresel iklim değişikliğinin yol açtığını ifade ederek, bu felaketi şehirdeki son 53 yılın en büyük su baskını olarak nitelendirdi. Brugnaro aynı zamanda, Venedik lagününün yıkıcı sel felaketine maruz kalmasını önlemek için tasarlanan ”Mose Project” olarak adlandırılan su bariyerleri projesinin zamanında tamamlansaydı, bu felaketin yaşanmayacağının altını çizdi.
Venedik’te yaşanan felaket nedeniyle gündelik hayatın akışı sekteye uğrarken, su baskınının Venedik’teki tarihi yapılar ve sanat eserlerinde yarattığı tahribat endişe verici bir boyuta ulaştı. Şehrin simgelerinden biri olan 9. yüzyıldan kalma San Marco Bazilikası, sel felaketinden en fazla etkilenen tarihi yapılardan biri. Yapının alt kriptinin tamamen sular altında kaldığı ve duvarlarının zarar gördüğü belirtiliyor. Venedik Uluslararası Sanat Bienali’nin ana mekânı olarak hizmet veren Castello bölgesi de su baskınından etkilendi. Avrupa’nın en ünlü opera evlerinden biri olan Teatro La Fenice’nin iç kısımlarının çoğu su baskınından etkilenmemesine rağmen, elektrik ve yangın önleme sistemlerinin bulunduğu kontrol odasına su girdiği aktarılıyor.
Alman Dış Kültürel İlişkiler Enstitüsü adına, Alman Bienali Pavyonu için çalışan Marco Carrino vaporetto’ların hizmet veremediğinden dolayı bienalin merkez pavyonları olan Giardini ve Arsenale’ye ulaşmanın zor olduğunu belirtti. Carrino, bir tepede bulunan Alman pavyonunun selden etkilenmediğini belirtti; asıl tehdidin fırtına tarafından zarar görmüş ve devrilme riski taşıyan ağaçlardan kaynakladığını ifade etti. Ernest Hemingway, Elizabeth Taylor ve Richard Burton da dahil olmak üzere tarih boyunca kraliyet ve ünlülere ev sahipliği yapan Gritti Sarayı’nın tarihi barı büyük ölçüde su altında kaldı. Sarayın kadife koltukları ve deri kaplı kitapları da sel sularından zarar gördü.
Venedik’teki sel felaketi nedeniyle, şehirdeki birçok kültür ve sanat kurumu kapılarını kapatmak zorunda kaldı. Bunlar arasında, güncel olarak Belçikalı ressam Luc Tuymans’ın ve Teatro La Fenice’nin eserlerini sergileyen retrospektife ev sahipliği yapan Büyük Kanal’ın kıyısındaki Palazzo Grassi’de yer alıyor. Peggy Guggenheim Koleksiyonu, Punta della Dogana, Pinault Koleksiyonu’nun iki mekânı ve Venedik Bienali’nin ana sergi mekânları da, kapılarını kapatmak zorunda kalan diğer mekânlar.
İtalyan Sürdürülebilir Ekonomik Kalkınma, Teknoloji ve Enerji Ajansı (ENEA) ile İtalya, Fransa ve İsrail’den üniversitelerin geçtiğimiz yıllarda yayımlanan ortak araştırmasına göre; Venedik’in 2100 yılına kadar tamamen sular altında kalabileceği uyarısı yapılmıştı. Küresel iklim ve ekoloji krizinin yıkıcı etkilerinin gittikçe daha görünür hale geldiği içinde bulunduğumuz ”Antroposen” çağında; tarihi ve kültürel mirasın korunması ve eğer hala bizi bir ”gelecek” bekliyorsa ise, gelecek nesillere aktarılması konusunda tüm ülkelerin kültür politikalarında acil düzenlenme ve geliştirmelere gitmesi gerekiyor.