Açıklama
VASAT DÜNYA VASAT SANAT
Antakya yıkım şirketlerinin gönderdiği kepçecinin insafına mı bırakıldı? 50 binden fazla insanın ölümüne sebep olan 6 Şubat Depremleri’nin birinci yıldönümünde Antakya Kültürel Mirası Koruma Derneği Başkanı arkeolog ve konservatör Kenan Yurttagül’e durumu sorduk. Semra Dursun imzalı yazıdan öğrendiğimiz durum hiç parlak değil. Yurttagül, eski Antakya’da güçlendirme yapılarak eski haline döndürülebilecek tarihi yapıları, kimi ağır hasarlı olmayan, az hasarlı ve kurtarılabilecek tarihi evleri maalesef bu süreçte kaybettiklerinden bahsediyor. Depremin ardından ilgili bakanlık bütün şehrin temizlenmesi için kimi yıkım şirketleri ile anlaşmış. Onlar da hiçbir bakanlık denetimi olmadan hızla işe koyulmuş. “Ancak şu anda eski Antakya’nın önemli bir bölümü yok! Hatta kimi ağır hasarlı olmayan, az hasarlı ve kurtarılabilecek evler bile maalesef yıkıldı. Yani işin aslı, yıkım şirketlerinin gönderdiği kepçecinin insafına bırakılmış bir şehirden söz ediyoruz” diyor Yurttagül.
Vasatlığın kol gezdiği, sergilerin ve sanat eserlerinin ışıltılı parti karelerinin ardında fon olarak kaldığı bir ortamın her geçen gün daha da yaygınlaştığı bir dönemdeyiz. Bütün bu kakofoninin içinde açılan iyi sergiler, sağlam iş yapan sanatçılar elbette mevcut.
İBB Kültür Dairesi Başkanlığı’nın himayesiyle Artİstanbul Feshane’de yapılan Mediation Bienali’nin onuncusunun küratörü Beral Madra ile küresel bağlamda siyasal, ekonomik, kültürel, ekolojik olumsuzlukları aşıp sanatçının tepkici üretimi ile geniş kitleler arasında barışçı, yapıcı ve uzlaşmacı bir arabulucu görevi üstlenen bienali konuşmak üzere bu düşüncelerle buluştuk. Ayça Güracar’ın kalem aldığı, yazıda Madra ile tepkisel ve toplumcu sanatı, vasat ve muhalif bienalleri, popüler sanatta hakikatmiş gibi dayatılan sahtelik ve aldatıcılığı, sanatın özerk bir önermesi olduğuna inanan ‘devrimci’ bienalleri, avangart iş örneklerini ve çok daha fazlasını konuştuk. Madra özellikle çarpık ideolojilere karşı çıkan ve etkili olan yapıtlardan örnekler veriyor. Dünyaca ünlü İtalyan sanatçı Maurizo Cattelan’ın 2001’de yaptığı İsimsiz adlı sanatçıyı bir müzeye gizlice girerken tasvir ettiği işini kapağa taşıdık. Madra’nın örnek verdiği diğer işler arasında 1998 yılında Serhat Kiraz’ın özgür ifade ve basın yasakları üzerine yaptığı yerleştirmesi ve Hans Haacke’nin 1993 yılında 45. Venedik Bienali’nde Almanya Pavyonu’nda gösterdiği Germania adlı işi de var.
İyi ve kötüyü ayırt etmenin neredeyse imkansızlaştığı bir sirk ortamında Madra’nın tüm dediklerine kulak verip meseleyi doğru bir yere oturmak için “Gördüklerimiz Ne Oranda Hakikati Verir?” başlıklı yazıya mutlaka göz atın deriz.
Memleketin önde gelen entelektüellerinden yazar ve psikolog Gündüz Vassaf’la 2024’te dünyada yapılacak seçimleri, iklim krizini, Türkiye’deki sol hareketi ve tüm bunların yanında sanatın işlevi üzerine konuştuk. Vassaf’ın sanat ile ilgili söyledikleri, Beral Madra’nın görüşlerini destekler nitelikte: “Günümüzdeki kadar düzene uyumlu ve uyuşuk bir sanat olamaz. İngilizler zamanında Çin’le ticari dengelerini düzeltmek için savaş açarak, bu ülkeye zorla afyon sattılar. Günümüzde sanat düzenin afyonu gibi. Gezegenimiz alarm verirken bizi oyalıyorlar. Üstüne para da verip düzene uyumlu oportünist bir sanatın şakşakçısı, tüketicisi, bağımlısı olduk. İyi güzel roman yazıyorsun da bir bozacının hayatını anlatırken insan merak etmez mi bu bozacının dünyasında, ülkesindeki iktidarda kimler vardı, sorunlar neydi, o sorunlar bozacıyı nasıl etkiledi diye. Bunlar filmlerimize, romanlarımıza girmez oldu artık. Sovyetler Birliği’nde sansüre karşı vicdanlı sanatkarların yazdıklarını kopyalayıp çoğaltanlar elden ele dolaştırırdı. Putin rejiminde de gizli seyyar tiyatro yapıyor, özgün ve özgür sanatı yaşatıyorlar. Günümüzün teknolojisiyle otosansüre katlanmak yerine olanaklar çok,” diyen Vassaf da Madra gibi ufkunuzu açacak.
2024 Dünya Turu başlıklı yazıda global sanat arenasının en önde gelen bienal ve fuarlarını derledik. Temennimiz vasatlıktan uzak, ilham verici işlerle dolu bir yıl geçirmek, vasatlığın taçlandırıldığı bir düzende bu bizim hakkımızdır diyerek!
KÜNYE
İMTİYAZ SAHİBİ
ArtDog Istanbul Sanat Yatırımları A.Ş. adına
Boğaçhan Buğra Kaya & Şebnem Kırmacı
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Şebnem Kırmacı
YAYIN DANIŞMANI
Tahir Özyurtseven
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Nazan Özcan
EDİTÖRLER
Şilan Çete, Şeyma Eleman, Ali Murat Ergül, Semra Dursun, Sibel Oral, Hatice Utkan Özden
REKLAM SATIŞ
İpek Peker (ipek@artdogistanbul.com)
İLETİŞİM ve PAZARLAMA
Ayşe Nur Ayan (aysenur@artdogistanbul.com)
DİJİTAL TASARIM
Büşra Kaplan
Burcu Ocak
Berke Cem Sönmez
BASILI DERGİ TASARIM
İlknur Filiz
HUKUK DANIŞMANI
Esra Akçay
MUHASEBE
Ecem Arslan
KATKIDA BULUNANLAR
Nazlı Berivan Ak, Fırat Arapoğlu, Melike Bayık, Murat Cem Baytok, Aylin Elveren, Emre Eminoğlu, Ayça Güracar, Nazlı Gürlek Hodder, Bert Van Horck, Ali Kavas, Onur Kaya, Burçal Kavkeralp, Banu Öğüt, Bahar Turkay, Aylin Çaylak Yegül, Cem Yegül, Didem Yeşilova, Didem Çaylak van Zuijlen, Dick van Zuijlen