Açıklama
Sanat Her Şeyin Üstünde
İkinci sayımızın kapağına taşıdığımız konu, yerel basında hemen hemen hiç yer
verilmeyen ancak göz ardı edemeyeceğimiz içerikte bir meseleydi. Türkiye bir
süredir ana akım medyada kapalı devre gittiği için bu haber basına yansımadı ya
da bilinçli olarak es geçildi.
Dünya çapında bilinirliği olan ve elinizde tuttuğunuz yayın baskıya giderken
sayıları 364’e varan akademisyen, yazar ve sanatçılardan oluşan bir grup,
Türkiye’ye kültürel boykot çağrısında bulundu. Gerekçe Türkiye’nin Suriye
Operasyonu. Dilekçeyi imzalayanlar arasında politik aktivist Angela Davis, dilbilimci
Noam Chomsky, müzisyen Brian Eno, Forensic Architecture kolektifinin
kurucusu Eyal Weizman, Boris Groys, David Levi Strauss ve Michael Taussig
gibi sanat eleştirmenleri bulunuyor. “Boycott Turkey” (Türkiye’yi Boykot Et) adlı
kampanya, uluslararası üniversitelere, Türk devleti tarafından desteklenen akademik
kurumlar ile iş birliğini kesmesi için baskı yapıyor. Kampanya aynı zamanda
uluslararası kültürel oluşumları, Türk devletine bağlı kültürel kurumları,
etkinlikleri, anlaşmaları ve projeleri protesto etmeye çağırıyor. Bu protesto dahilinde
uluslararası festivallerin, Türkiye’den gelen fonları ve sponsorlukları reddetmesi
isteniyor.
Kampanyanın web sayfasında, “Türkiye’deki pek çok üniversite, Türk askerî
birliklerinin teknolojisine katkıda bulunuyor, silah sağlayan şirketleri zenginleştiriyor
ve devletin baskıcı militarist yapısını güçlendiriyor. Devlet ve akademik
kurumların arasında yapılan iş birlikleri, Türkiye’de ifade özgürlüğünü yok etmeyi
hedefliyor,” gibi açıklamalar bulunuyor.
Bir ülkenin kültür ve sanat üretimine, kültürel alışverişine kısıtlama getirmeye
çalışmak ve o ülkeyi siyasi duruşu nedeniyle cezalandırmak akıl alır gibi değil.
Üstelik bu boykot çağrısı, akademisyen statüsünde, dünya hakkında az çok bilgi
sahibi olduğunu düşündüğünüz insanlardan geliyor. Sanat ve kültürün her şeyin
üstünde durması gerektiğini en iyi bu insanların bilmesi lazım değil mi? İnsan
medeniyetini geleceğe taşıyacak olan sanat ve kültür değil mi? Gelip geçici politik
kaygı ve kavgalardan dolayı bir ülkenin halkı sanat ve kültürden men mi edilmeli?
Gerçeklerden kopuk, soğuk, anlamsız bir çağrı bu. Kültürel anlamda bir ülkeyi
boykot etmek, onu yalnız bırakmak hiç kimsenin işine yarayacak bir yaptırım
değil. Sadece dünyanın kültürel zenginliğini azaltacak, medeniyetin ilerlemesini
engelleyecek. Herhangi bir ülkenin politikacılarına ders vermek için o ülkenin
halkını yalnız bırakmanın kime ne faydası olabilir?
Zeynep Miraç bu konuyu ele aldığı yazısında bu işin nereye varabileceğine
baktı, Vasıf Kortun ve Görgün Taner’in görüşlerini aldı. Yorum sizin.
Tartışmaya açtığımız bir diğer konu, genç sanatçılar meselesi. Son yıllarda
genç sanatçılara “görünürlük” kazandırma iddiasıyla yola çıkan ve sayıları giderek
artan etkinlikler, yarışmalar var. Peki bunlar gerçekten genç sanatçılara nasıl
bir yol açıyor, neden bu etkinliklerde yeteneğinden dolayı platform sunulan genç
sanatçıların işlerini ve isimlerini konuşmak yerine bu etkinliklere konuşmacı
olarak katılan isimlerin konuşulması tercih ediliyor? Kısaca nedir bu genç sanatçı
meselesi? Bu yazıları araştırırken esas “genç sanatçı” tanımının yapılması gerektiği
ortaya çıktı. Gelecek sayılarda bu konuyu ele almaya devam edeceğiz.
Paris’te gerçekleşen FIAC fuarı, global sanat dünyasının tüm dinamiklerini
ortaya seren bir etkinlik. Ceren Çıplak Drillat, Paris’te fuarı inceledi, çok detaylı
bir dosya hazırladı.
Kariye Müzesi, cami mi olacak? Haydarpaşa Garı’nın akıbeti nedir? Bu iki konuyu
Saro Dadyan ele aldı.
Sezonun en çok sevilen, çok sayıda insana dokunan sergisi, Meşher’deki seramik
sergisi oldu. Bienal sona erdi, Nilüfer Kuyaş nefis bir bienal yazısı yazdı,
kendisinde iz bırakanları anlattı.
Sonbahara damgasını vuran İKSV Tiyatro Festivali özel dosyası, Türkiye’nin
neden bir türlü Oscar’a aday olamadığı, kapsamlı sergi listesi ve ufuk açan vizyonlarıyla
Zafer Aracagök, Yvan Barbarian ve Saruhan Doğan’ın köşe yazılarına
göz atın.
Sanatın bütün kaygılarınızın üstünde olduğu yeni bir yıl dileğiyle…
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Şebnem Kırmacı