Sakıp Sabancı Müzesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Bir Cumhuriyet Kadını: Bütün Yönleriyle Melek Celâl” sergisi, 1924’te Galatasaray Sergileri’nde ilk nü eserleri gösteren, 1935’te ise ilk kişisel sergisini açan kadın sanatçı Melek Celâl’in hayatına ve sanatına odaklanıyor.
Sergi, çok yönlü üretim yapan sanatçının tablo ve eskizleri, Anadolu motiflerinden esinlenerek çizdiği desenleri, şehir planlama, hat sanatı ve Türk işlemeleri ile ilgili kaleme aldığı makaleleri, eleştirileri ve kitapları ile hayatına ışık tutan fotoğraflar, kartpostallar, hatıra yazıları ve mektupların bulunduğu zengin bir arşiv sunuyor.
Modern Sanatçı Kuşağının Temsilcisi
19. yüzyılın sonunda Osmanlı İmparatorluğu’nda doğan ve hayatlarına Türkiye Cumhuriyeti’nde devam eden ilk modern sanatçı kuşağının öncü kadın temsilcilerinden Melek’in hayatı ve eserlerine kapsamlı bir bakış sunan sergi, her anlamda radikal değişikliklerden geçen bir ülkede modernleşme sürecinin nasıl yaşandığına dair ipuçlarını içeriyor. Erken Cumhuriyet döneminin pek çok sanatçısı gibi, İstanbul’da varlıklı bir Osmanlı ailesinin kültür birikimiyle yetişen Melek Celâl’in hayatı, yalnızca bir dönemin unutulmuş bir ressamının hikayesini değil, aynı zamanda geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet döneminin kültürel panoramasını da ortaya koyuyor. Sergide Melek Celâl’in tekniğine, eserlerinin geçirmiş olduğu restorasyon çalışmalarına, kullandığı malzemelerin yapısı ve dokusuna ışık tutan “Görünenin Ötesinde Melek Celâl” bilimsel analiz çalışması da yer alıyor.
Türkiye resim sanatında önemli yeri olan Melek Celâl’in eserlerine derinlemesine bir bakış açısı sunan sergiyi, Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer şu cümlelerle anlatıyor:
“Sabancı Holding’in sponsorluğunda gerçekleştirdiğimiz monografik sergiler serimizi bu yıl kıymetli bir kadın sanatçıya ayırmak istedik. Melek Celâl, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş döneminde köklü bir aileden gelen çok yönlü bir figür olmasına rağmen, maalesef günümüzde unutmuş olduğumuz bir Cumhuriyet kadını. Cumhuriyet ideallerini yansıtan Melek Celâl’i, Cumhuriyet’in 100. yılında hatırlayarak, Türkiye’nin bu dönemini ve dönemin hayallerini de hatırlamayı kendimize görev bildik.
Aynı Zamanda Yazar ve Eleştirmen
“Melek, eğitimli ve varlıklı bir aileye sahip olduğu için evinde iyi bir eğitim görür. İnâs Sanâyî-i Nefîse Mektebi ve Académie Julian’ın resmi kayıtlarında ismine rastlanmasa da bu okullarda konuk öğrenci olarak bulunmuş, sık sık seyahatler gerçekleştirdiği Paris’te dönemin önemli sanatçılarının atölyelerine devam etmiş olması muhtemeldir. Moda’da yaşadığı ve kendi atölyesinin de bulunduğu Villa Wohl’da dönemin pek çok sanatçı ve aydınına ev sahipliği yapmış, İstanbul’daki kültür ve sanat ortamında aktif bir rol oynamıştır.
“Melek Celâl sadece bir ressam ve heykeltraş değil, aynı zamanda yazar ve eleştirmen. Geleneksel Türk el sanatları ve hat sanatı hakkında yazdığı makaleler ve kitaplar, verdiği konferanslar, neredeyse sanatçı kimliğiyle yarışır niteliktedir. Melek, bir yönüyle Batı’ya bakarken bir yönüyle de Anadolu’ya dönen bir Cumhuriyet kadını. Tüm sanatseverleri eğitimli, dünyaya açık, geleneksel Türk sanatlarına ve mimarisine tutkuyla bağlı, Cumhuriyet’in yetiştirmek istediği nesile örnek olarak kabul edebileceğimiz Melek’in hayatını ve sanatını keşfetmeye bekliyoruz.”
Sergisi kapsamında hazırlanan katalogda ise Namık Sinan Turan, Gizem Tongo, Ahu Antmen, Nazan Bekiroğlu, Mehmet Samsakçı ve Ömer Faruk Şerifoğlu, Melek Celâl’in hayatını ve sanatını pek çok farklı açıdan ele alıyor.
Sergi, Sabancı Holding’in ana sponsorluğunda ve Gilan’ın katkılarıyla 28 Nisan 2024’e kadar, SSM Galeri -2’de ziyaret edilebilecek.