Tiyatro sezonu her zaman Eylül ortası, Ekim gibi başlar ama nedense ödenekli tiyatroların sezon programı asla Eylül ortasından önce belli olmaz. Yaz boyu provalar yapılıyor, dolayısıyla en azından yeni oyunların belli olmaması imkansız. O zaman neden zamanında duyurmuyorlar, duyuramıyorlar, sorun nedir, belli değil. Bu girizgahın sebebi; “tiyatrolarda yeni sezon” yazısında ödenekli tiyatroların sezon programlarının yer alamıyor olması. Çünkü yazı hazırlanırken programlar hala belli değildi ya da açıklanmaya hazır değildi.
Neyse ki özel tiyatrolar daha programlı, disiplinli ve çalışkan. Belki de ödenekli kurumların maruz kaldığı bürokrasiyle uğraşmak zorunda olmadıklarından; olması gerektiği gibi, bir çoğu sonbaharda ne yapacağını yaz sonunda biliyor ve bu yazı da yazılabiliyor.
Tiyatro HemHal
Geçen sezon Latife Tekin’in “Sevgili Arsız Ölüm”ünden yola çıkan ve çok başarılı bir tek kişilik oyun olan Dirmit’i sahneleyen Tiyatro HemHal, bu sezonda yine bir Latife Tekin romanını “Berci Kristin Çöp Masalları”nı sahnelemeye hazırlanıyor. Oldukça zor bir metin, sahneye aktarılması nasıl olacak merak konusu.
DasDas
DasDas, “Westend”le sezonu açıyor. Moritz Rinke’nin metni bu yüzyılın tüm bireysel trajedilerinin komedisini sarsıcı bir dille ortaya koyuyor. Eduard ve Charlotte şehirden uzakta lüks bir mahalledeki yeni evlerinde yıllar sonra yeniden buluştukları eski bir arkadaşlarını ve komşularını ağırlarken, Pandora’nın kutusu açılmaya başlar, konuşulmaya cesaret edilemeyen konular, sınırlarda dolaşan konuklar, saatler geçtikçe beklenmeyen dönüşümleriyle ön yargılarımızı alt üst ederler. Hakan Savaş Mican’ın yönettiği, Mert Fırat, Tülin Özen, Volkan Yosunlu ve Ece Çeşmioğlu’nun rol aldığı DasDas’ın yeni oyunu ‘Westend’, Eylül ayında prömiyer yapacak. DasDas’ın Ekim’de prömiyer yapacak bir diğer projesi ise Celal Kadri Kınoğlu’nun yönettiği “Vahşet Tanrısı”. Yasmin Reza’nın yazdığı Tony ödüllü oyun, 11 yaşında iki çocuğun kavga etmelerinin ardından aileleri arasında başlayan tartışmaları ve söz konusu durumun ortaya çıkardığı olayları anlatıyor. Vahşet Tanrı’sının kadrosu bomba: Binnur Kaya, Güven Kıraç, Tilbe Saran ve Levent Ülgen.
Altıdan Sonra Tiyatro
Altıdan Sonra bu sezon yirminci yılını kutluyor, mekanı Kumbaracı50 ise onuncu yılını. Altıdan Sonra Tiyatro’nun sezonu dopdolu. Dünya prömiyerini yapacak olan “Misafir” Ömer Kaçar’ın henüz sahnelenmeden büyük başarı elde eden metni. Mayıs ayında Almanya’nın Heidelberg şehrinde gerçekleştirilen ve Türkiye’nin konuk ülke olarak yer aldığı Heidelberger Stückemarkt festivalinin metin yarışmasına katılan Ömer Kaçar, “Misafir” oyunuyla Uluslararası Yazar Ödülü ve Seyirci Ödülü’ne değer görüldü. “Misafir”, son yıllarda yükselişe geçen yabancı düşmanlığı ve ötekileştirmeyi ele alan kışkırtıcı bir kara komedi. Oyunun merkezinde yirmi yıldır hiç girilmemiş bir misafir odası ve kendisini dış dünyaya kapatmış bir aile var.
Altıdan Sonra’nın diğer yeni oyunu “Hayalet Kumpanya” ise Lefkoşa’dan sonra Türkiye prömiyerini yapıyor. Çehov’un kısa oyunlarından oluşan müzikli kabare “Hayalet Kumpanya”’nın kurgusu Yiğit Sertdemir’e ait.
Altıdan Sonra’nın tiyatro festivaline hazırladığı “Kaldırım Serçesi” bir diğer müzikal proje. Başar Sabuncu’nun ikonik müzisyen Edith Piaf’ın hayatını anlattığı “Kaldırım Serçesi” müzikali, Yiğit Sertdemir’in rejisiyle İKSV Tiyatro Festivali’nde prömiyer yapacak. Edith Piaf, yıllar önce Gülriz Sururi’nin müthiş yorumuyla hafızalara kazınmıştı. Yeni sezonda ise Tülay Günal, Edith Piaf olarak sahnede olacak.
Kumbaracı 50’de dünya prömiyeri yapacak iki oyun var bu sezon: İlki “Babaannemin Masalı”. Yiğit Sertdemir’in yazdığı ve Tomris İncer ile babaannesine ithaf ettiği oyunu Nihal Koldaş yönetiyor. Altıdan Sonra’nın diğer dünya prömiyeri ise Özen Yula’nın yazdığı ve Yiğit Sertdemir’in yönettiği “Öldüğümüz Gece”. Oyunda aynı gece, aynı cinayete tanık, aynı sokaktaki yedi farklı dairede yaşayan yedi kişi; gördüklerini, hissettiklerini, kendi hikayelerini ve hiç bilmedikleri bir aşkı anlatıyorlar.
Toy İstanbul
Toy İstanbul’un sezonu yoğun. Lamford Wilson’un yazdığı, Sami Berat Marçalı’nın yönettiği “Yak Bunu” dörtlü bir vals. Hikayenin asıl kahramanı yaşamıyor. Kalanlar da bu hikayedeki yerlerini arıyor. Belki de hayatlarında ilk kez kendi hikayelerini yazıyorlar. Belki de yazdıkları bir nevi garip, komik bir aşk hikayesi.
Erdi Işık’ın yazdığı ve Kayhan Berkin’in yönettiği “Hipokrat” herkesin gözdesi iki ayrı doktorun iki ayrı hastanede, göz göre göre iki ayrı şüpheli ölüme sebebiyet verip kendileriyle yüzyüze gelmelerinin hikayesi. Kendilerini kapattıkları, hiç kimsenin gözlerinin üzerlerinde olmadığını düşündükleri bir tuvalette bir vicdan muhasebesi içindeler. Neşterleri kendilerine dönmüş, herkesin gözü onların üzerinde.
Robert Askins’in yazdığı, Kerem Pilavcı’nın yönettiği “Tanrı’nın Eli” Jason ve bir kukla olan Tyrone’un hikayesi. Yakın zamanda babasını kaybetmiş Jason, girdiği buhrandan kukla atölyesinde tanıştığı yeni arkadaşı Tyrone sayesinde çıkmaya çalışıyor. Böylece talihsiz, karanlık ama bir o kadar komik olayların kapısı da aralanmış oluyor.
Neil LaBrute’ün yazdığı, Serkan Üstüner’in yönettiği “Yalnızlıkla Nasıl Savaşılır” ise beraberken yalnız olmakla ilgili bir oyun. Hayatlarının belki de en kritik noktalarında olan bir çift, çok da tanımadıkları birinden yardım isterse ne olur? İnsanlar, hayatlarının en beklenmedik ve kritik dönemlerinde çevreleri ve kendi dünyasıyla nasıl bir mücadeleye girmek zorunda kalırlar? Ne kadar bencil, ne kadar iyi ve ne kadar yalnızlardır? Ünlü Amerikalı yazar LeBrute’ün oyunu bu sorulara cevap arayan bir metin.
DOT
Dot’ta geçen sezonun sevilen oyunu, David Greig’in yazdığı ve Murat Daltaban’ın yönettiği “Prudencia Hart ve Bir Dibe Vurma Öyküsü” ve Zorlu PSM işbirliğiyle bir Dot prodüksiyonu olan “Bırak İçeri Gireyim” sezon boyunca sahnelenmeye devam edecek. Ayrıca Kieran Hurley’in yazdığı, Mert Öner’in yönettiği “Mouthpiece” Ekim’de, Stef Smith’in yazdığı, İbsen’in oyunu “Bir Bebek Evi’nin radikal bir versiyonu ise Aralık’ta seyirciyle buluşacak. Bunlara ek olarak bir de Bursa Nilüfer Kent Tiyatrosu’yla işbirliği içinde, Murat Daltaban’ın konuk yönetmen olduğu, Dot’un sanat ekibiyle birlikte kotarılan “Yangınlar” var. Wajdi Mouawad’ın oyunu 1975-90 yılları arasında yaşanan Lübnan İç Savaşı’nı bir aile üzerinden sahneye taşıyor.
Biriken
2006 yılından beri birlikte çalışan Okan Urun ve Melis Tezkan’ın kurduğu, Türkiye ve Fransa’da üreten Biriken yeni sezona “Sahibinden Kiralık”ı hazırlıyor. Özen Yula’nın metni büyük bir kentin ortasında bir parkta geçiyor. Geceleri burada bedenlerini pazarlayan genç erkekler var. Ekonomik zorluklar ve göç gerçekliğinde var olmaya çalışan çıkışsız bir gençliğin birbiriyle kesişen öykülerini esprili, şiirsel ve zamansal atlamalar içeren bir anlatı içinde izliyoruz. Oyun, Tiyatro Festivali’nde prömiyer yapıp sezon boyunca sahnelenmeye devam edecek.
İkinci Kat
İkincikat, yeni sezon için “Uşak Ne Gördü” isimli fars türünde yeni bir oyunun hazırlıklarında. Oyunun Ekim ayında çıkması planlanıyor. Yönetmen Eyüp Emre Uçaray.
“Tezgah” 12 Eylül Kıbrıs turnesi ardından Ekim’den itibaren ikincikat’ta devam edecek. “Tezgah” Bir yazar, bir aktrist, bir müzisyen ve bir mutfak tezgahını buluşturuyor. Bir “sevgisizlik” çağı hikayesi olan “Tezgah”ın yazarı Erkan Kolçak Köstendil.
Patrick Marber’in bir tesadüf eseri yolları birbirleriyle kesişen dört kentli insanın ilişkilerine dair yazdığı Closer, 1997 yılındaki prömiyerinden bu yana yazarın en ilgi gören oyunlarından biri oldu. 2004 yılında başrollerinde Julia Roberts, Clive Owen, Jude Law ve Natalie Portman’ın yer aldığı aynı adlı filmle Mike Nichols yönetmenliğinde sinemaya uyarlandı. Cengiz Bozkurt’un yönetmenliğiyle “Closer”ın Kasım ayından itibaren devam etmesi planlanıyor. Son olarak yine Kasım ayında “Narin Napalm” seyirciyle buluşacak. Onun da yönetmeni Eyüp Emre Uçaray.