1800’lü yılların başından itibaren İstanbul’un Avrupa şehirleri gibi yeniden düzenlenmesi devletin başlıca gündemlerinden biri oldu. Bulvarların, caddelerin inşa edildiği, ahşabın terk edilip daha düzenli bir şehir hayatına imkan veren ve yangınlara karşı daha dayanıklı olan kagir yapılaşmaya geçildiği, düzenli belediyecilik hizmetlerinin verildiği
İsviçre’nin güneyinde, Bellinzona isminde on sekiz bin nüfuslu küçük bir şehir bulunur. UNESCO Dünya Mirası listesine de giren surlarıyla ünlü bu küçük şehir, ilk bakışta çok alakasız gibi görünse de İstanbul tarihi için dünyadaki en önemli merkezlerden bir tanesidir. Zira 1837’de İstanbul’a