Evliyagil Dolapdere, 31 Aralık tarihine kadar “Ten ve Ruh” başlıklı grup sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi, Müze Evliyagil ve PAPKO koleksiyonlarından seçilmiş, 1980’ler ve 1990’larda doğmuş olan 15 sanatçının eserlerinden meydana geliyor. Küratörlüğünü Beral Madra’nın üstlendiği “Ten ve Ruh”, çağdaş sanatı her
Müze Evliyagil, küratörlüğünü Beral Madra’nın üstlendiği Sanat Umudun En Yüksek Biçimidir sergisine 15 Ekim itibarıyla ev sahipliği yapacak. 16 Temmuz’a kadar devam edecek serginin başlığı, Gerhard Richter’den bir alıntıdan geliyor. Müze Evliyagil ve PAPKO/ Öner Kocabeyoğlu koleksiyonlarından seçilmiş 51 sanatçının eserlerinden bir
Sanat tarihi profesörü Terry Smith, bieninalfoundation.org adlı websitesinde yayınlanan Biennials: Four Fundemantals, Many Variations (Bienaller: Dört ana başlık ve birçok çeşitleme) adlı yazısında, yıllar içinde bienallerin tarihteki değişimini ele alırken, ilk başlıkta, bienallerin araştırma ve arşiv bazlı eserlerin gösterildiği ve sosyal uygulamalarla
Hastalıkların ve toplum içinde yalnızlıkların her geçen gün arttığı post modern dünyada sanat bize nefes aldıran en önemli zenginliklerden. Paralel olarak; artan sanatsal üretim, aynı oranda değeri tartışılan kalitesiz ürünlerin piyasada el değiştirmesini beraberinde getirdi. Aslında kötü bir şey değil bu; arzın
Istanbul Artist Residency’nin (İstanbul Sanatçı Rezidansı-IAR) ağırladığı, dünyanın dört bir yanından 10 sanatçının ortak sergisi “Bellekler ve Kimlikler” / “Memories and Identities” 6 Aralık’a kadar Akaretler 39’da ziyarete açık. 4 kıta, 63 ülkeden 300’den fazla sanatçının başvurduğu IAR programına 6 farklı ülkeden
Evliyagil Dolapdere’nin Şubat 2019’da gerçekleşen açılış sergisi de dahil olmak üzere birçok sergisinin küratörlüğünü üstlendiniz. Sizce Müze Evliyagil Ankara ve Evliyagil Dolapdere ülkenin sanat ortamına ne kattı, uzun vadede neler katacak? Küratörlüğünü üstlendiğiniz sergilerde örnek vermenizi rica edeceğim. Sarp Evliyagil’in daveti üzerine