Geçtiğimiz ay henüz 53 yaşında kaybettik Haluk Akakçe’yi. Haluk benim çocukluk arkadaşım. Çocukluk arkadaşım derken öyle çocukluğunu bildiğim herhangi biri değil. Rahmetli anne ve babası benim anne ve babamın en yakın dostlarıydı. Birlikte büyüdük ve yaşam boyu bir çok dönemi birlikte yaşadık.
“İlk edisyonda izdiham yaşandı ve ilgi artarak devam etti” Sabiha Kurtulmuş / MERKUR Galeri Kurucu Direktörü – Artweeks Kurucu ve Organizatörü “Sanat alanında fuar dışı bir yaklaşım” ile kast edilen nedir? Artweeks bildiğimiz anlamıyla sanat fuarlarından nasıl ayrışıyor; burada altını esas çizmek
Bu yıl, Cumhuriyet’in 100. Yılını işaret ediyordu ve yılın ikinci sayısını Cumhuriyet’e ayırmıştık. Ancak 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından değil bir kutlama yapmak, Mart-Nisan ve takip eden sayılarımızı depremden ve yol açtığı yıkımlardan bahsetmeden ele almak imkansız olmuştu. Üstelik depremi izleyen
OMM’nin kurucusu Erol Tabanca Koleksiyonu’ndan bir seçki ile hazırlanan serginin kavramsal yönünden ve formal yaklaşımından söz eder misiniz? İki Güneş Altında sergi ismi olarak hem insanlığın derin tarihinden gelen mitolojik anlatıları canlandıran hem iklim krizi etrafında bugün içinden geçmekte olduğumuz çağın aciliyetlerine
Sanatçı Nazlı Gürlek Hodder, bizleri ‘büyük yaşam ağı’ dediğimiz sistemin içindeki yerimizi hatırlamaya ve bedenin içinde saklı bulunan şifaya ulaşmaya davet ediyor. Hodder’in metod çalışması serisinin ilki olan “BİR Beden Ritüeli”, kadim bir Anadolu medeniyetinin rehberliğinde özgürlük, direnç ve güçlenme pratiği sunuyor.
Teknik lise ve Akademi’yle başlayan yolculuğunuzun ilk gününden bugüne sanat üretmek sizin için ne anlam ifade etti, ediyor? Nuri Kuzucan: Aslında çıkış noktam sanat üretme niyetiyle ilgili değil, uğraştığım şeyin bu alanın içinde olmasıyla ilgili. Yaptığım şey zaten belli kalıplar içinde sanat
Nihat Özdal uzun yıllardır kültür sanat alanına yazdığı kitaplarla, yaptığı etkinliklerle, küratörlüğünü üstlendiği sergilerle katkıda bulunan bir isim. Bunu da bas bas bağırarak, alışılanın aksine kendi reklamını yapmaktan kaçınarak yapıyor olması eline aldığı her işin katma değer bırakmasını önceliklediğinden. Halfeti’de doğan Özdal
Festivalin ilk adımı bu seneki açılışı Pina Bausch’un artık klasikleşmiş olan eseri Cafe Müller’le yapacağını ilan etmesi oldu. Geçen seneki açılışın artçı etkilerinden sonra festival bu kararıyla, bu sefer kendini emin kollara bırakmış oluyor. Pina Bausch 20. Yüzyıl dans tiyatrosunun kurucu annesi
Hayat Çok Güzel! isimli serginiz ironik bir adla yaşamı keskin çizgilerle tanımlamak yerine çeşitli ihtimaller sunuyor. Bu bağlamda sergiyi nasıl bir yaklaşımla ele aldığınızı anlatır mısınız? Aslında bu hikâye şöyle başladı; serginin çıktığını noktayı anlatayım. Paris’te yaşıyorum, gidip görenler fark etmiştir. Birçok
40 yıldır var Siyah Beyaz. Başkentte. Bu kırk yıl bir ömür gibi mi geçti yoksa çabuk mu? Hani göz açıp kapayana kadar mı diye sorayım. Fulya Sade: Bu sene Cumhuriyet’in 100. Yılı. Bizim kırkıncı yılımız. Bir galeri için kırk yıl bir şey