P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu’nun yürüttüğü Susma Platformu adlı projenin 2020 raporunda farklı alanlarda yaşanan ifade özgürlüğü ihlallerine odaklanan vakalar bir araya getirildi. Raporda etkinlik yasaklama, haber sansürleme, ihbar ve gözaltılar yoluyla sistematikleşmiş sansür biçimlerinin yanı sıra otosansüre de vurgu yapıldı.
Rapor, Susma Platformu’nun web sitesindeki veri tabanı ağırlıklı olmak üzere, 1 Aralık 2019 – 30 Kasım 2020 tarihlerinde medyaya yansıyan sansür ve otosansür haberlerinin izlenmesi ile oluşturuldu. Bu haberlerin yanı sıra ele alınan bazı vakalardaki sansürün öznesi olan kişilerin ve kurumların Susma Platformu’na ulaşması ile de olaylardan haberdar olundu. Rapor; Alican Acanerler, Kültigin Kağan Akbulut, Özkan Küçük, Ayşen Güven, Lara Güney Özlen ve Sumru Tamer tarafından kaleme alındı.
En Fazla Engel Gazetecilere Yönelik
Raporda 416 hak ihlali vakası tespit edildi. Bu ihlallerden 146’sı adli yöntemlerle gerçekleştirildi. Adli yöntemler üzerinden ihlalleri; 70’i sanal ortamda yapılmış erişim engeli, 54’ü mahrum bırakma ve 46’sı eylem ve etkinlik yasağıyla alakalı ihlaller takip etti. Sanatçıları ihraç etmek; kitapların kitapçılarda satışına engel olmak; gazetecilerin sarı basın kartlarını iptal etmek; kültür merkezlerini, kütüphaneleri ve sinema salonlarını kapatmak; Kürtçe tabelaları kaldırmak gibi yöntemler “mahrum bırakma” başlığında değerlendirilmeye alındı. 2020’de en fazla ifade özgürlüğü engeli gazetecilik faaliyetlerine yönelik oldu. Sayı bazında 137 engellemeye denk gelen gazetecilik faaliyetini, eylem ve etkinlik yasakları 56 vaka sayısıyla izledi. Sosyal medyaya yönelik sansürün sayısı ise 46 olarak tespit edildi. Sansürden en çok etkilenenler yayım yapan gazeteler ve çalışan gazeteciler oldu. Gazetecileri sırasıyla müzisyenler, yazarlar, sivil toplum çalışanları, oyuncu/tiyatrocular ve televizyon kanalları izledi.
En Çok Sansür Uygulayan Kurum RTÜK
Sosyal medya engellemeleri ve eylem yasaklarının başlıca sebebi ise “halk sağlığı” gerekçesi oldu. Eylem/etkinlik, yayıncılık, müzik, sinema, internet yayıncılığı ve diğer alanlarda yaşanan sansür vakalarının bazıları da toplumsal cinsiyet eşitliği, LGBTİ+ ve kadına karşı şiddet ile ilgili konular dolayısıyla yaşandı. 2020’de en çok sansür uygulayan kurum Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) oldu. Öne çıkan bir diğer kurum da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı. Bakanlığa bağlı “Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu” yıl boyunca birçok kitabı muzır ilan etti. Sansür ve yasakların uygulayıcısı aktörlerin yüzde 79’u ise kamu kurumu olarak açıklandı.
Sansürün En Çok Yaşandığı Şehirler: İstanbul ve Ankara
Rapordaki verilere göre yasaklamalar ve cezalandırmaların çok büyük bir kısmı Kürt basınına, Kürtçe üretim yapan kişilere ve Kürt hareketi ile ilişkilendirilen kişilere ve kurumlara yöneltildi. Sansürün en çok yaşandığı iki şehir İstanbul ve Ankara oldu.