Photograph: Unsplash

Sorumluluk Büyük

//

Kahramanmaraş’tan başlayan sıralı depremler, hiçbirimizin hayal edemediği büyüklükte bir yıkıma sebep oldu. Kentlerdeki yapı stoğumuzun enkazından, toplumun yıllardır göre-bile göz yumduğu kolektif bir ahlaksızlık ve yasa tanımazlık çıktı.

Bu sonucun dehşet veren bedelini -bugün itibarıyla- 45 bine yakın insan canıyla, on binlercesi sakat kalarak ödedi, ödüyor. Dile bile kolay olmayan rakamlar bunlar! Daha yıllar boyu ödeyeceğimiz maddi manevi bedelin boyutunu henüz toplum olarak idrak edemedik ama bunun çok ağır bir bedel olacağını öngörebiliyoruz.

Teknokratların, bilim insanlarının sözünün çöp değerinde bile olmadığı son yılların ülke yönetiminde
yapılan büyük hatalar, liyakatsizlikler, rüşvet karşılığı göz yummalar… Artık hemen herkesin kanıksadığı ve görmezden gelmeye çalıştığı bir normal (!) düzen olmuş iken, deprem bize özellikle inşaat sektöründe bu aymazlığın nelere mal olabileceğini, 23 yıl sonra, bu kez misli bir cezayla gösterdi. Şimdi bir süre daha inşaat sektörünün müteahhit bazı patronları sorgulanacaklar, birkaçı ceza görecek ve çürümüş bu sistemin içinde ‘imzacılık’ yapan diplomalılardan bir bölümü de cezadan payını alacak belki. Ama, 20 yıl öncesinde olduğu gibi, bunu zamanla unutmamak, cezai hafızayı kalıcı kılmak gerekiyor. Sektörün hak edilmemiş parasından beslenen siyaset başta olmak üzere, tüm ‘bina yapma sisteminin’ ahlaki ve yasal normlara dönmesini, her kademenin işini ‘doğru’ yapmasını sağlamamız lazım.

Photograph: Unsplash

Bunlar, hemen her sektörden insanın medya üzerinden söylemekte olduğu şeyler iken, kendisi de büyük ölçüde enkaz altında kalmış olan mimarlık camiamızın pek sesi soluğu çıkmıyor… Çıkan cılız seslere de kulak veren yok çünkü hâlâ mimarı mühendisten ayıramayan toplumumuz, ortadaki enkazın sorumluluğunu mimarlara da yüklüyor. Haksız sayılmazlar. Son durumda payımız var.

Oysa yok olan yüzlerce kentsel-kırsal dokunun yeniden yapılandırmaya ihtiyacı var. İş, bizlerin işi. İktidar kentleri ‘Tokileştirme’ yöntemiyle yapma ötesinde bir vizyona sahip değil. İktidara talip olanların yaptıklarının da gelecek için fazla umut verdiğini söylemek zor. Dolayısıyla mimarca müdahale etmenin ve ağır yaralı halkımızı, Toki silolarında değil, kaliteli kentsel mekanlarda yaşatmanın önemine ve değerine dikkat çekmenin tam zamanı.

İlginizi çekebilir:  İstanbul Modern'den "Yüzyıllık Aşk"

Hataların Önüne Geçmek Çok Önemli

Topluma karşı mahcup kalmamız gereğini unutmadan müdahale etmenin yollarını bulmalıyız. Mesela, doğru mimarlık örnekleri bunun araçlarından biri olabilir: Bu ahlaksız sektörün içinde, enkaz arasında yıkılmadan ‘ayakta’ kalmış, hatta camları bile kırılmamış nitelikli yapılar var. Bunlar, ahlaksız yapılar güruhu içinde göze görünmez istisnalar iken, şimdi birden ortaya çıkıverdiler. Yapı yapma işinin tam da hangi düzenle yapılması gerektiğinin sözcüleri gibi duruyorlar şehirlerde.

Belli ki özenle tasarlanmışlar. Projeler doğru ve mimarca çizilmiş.

Mühendisleri işlerini dikkat ve liyakatle yerine getirmişler. Taşıyıcı sistemleri, bu büyüklükte bir depreme rağmen yapının güvenliğini sağlayabilmiş.

Müteahhitler demirden, çimentodan, emekten çalmamışlar. Uygulamayı bilimine uygun tamamlamışlar.

Uygulama sürecini denetleyen teknik insanlar da görevlerini layıkıyla yerine getirmişler…

Üstelik bunlar sadece yeni binalar değiller, 40-50 yıllık yapılar var aralarında. İlla ki özel koşullarla, dev
bütçelerle yapılmış olmayıp ayakta kalan konutlar da var içlerinde. Bu durum, ‘doğru’ dediğimiz proje ve yapma süreçlerini topluma yeniden anlatmak için bir araç olarak kullanılabilir.

Yeniden kentler yapmaya soyunurken hataların önüne geçmek çok önemli. GEÇİCİ konut alanlarını hemen tasarlayıp uygulayalım, evet. Ama KALICI yerleşimleri özenle, dikkatle, uzun yıllardır unuttuğumuz usulleri izleyerek planlayalım. İnsanlarımız bu büyük acıdan, hiç değilse torunları için gurur duyabilecekleri yeni yaşam alanları elde edebilmeliler. Sorumluluğumuz büyük.

Previous Story

Hayvanlar İçin Adalet

Next Story

Kazlıçeşme Sanat’ta Hat Sergisi

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.