Türkiye’de Yeni Müze Dalgası
Türkiye kültür ve sanat alanı 2019 yılı sonbahar dönemiyle birlikte, 2000’li yılların başında yaşanan dönüşüm sürecine benzer bir hareketlilik dönemi içine girdi. Bu yeni müze dalgası kapsamında; Vehbi Koç Vakfı’na bağlı bir kurum olarak 2010 yılında İstiklal Caddesi üzerinde açılan Arter’in, Dolapdere’deki yeni binasına taşınmasıyla birlikte yeni bir sergi alanı olarak faaliyet göstermeye başladı. Müzede, VKV Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nda yer alan ve 1960’lı yıllardan itibaren resim, heykel, fotoğraf, video, film, yerleştirme, ses, ışık ve performans gibi çeşitli mecralarda üretilmiş 1350 adet eser yer alıyor.
Türkiye son yüzyılının sanat tarihine dair en geniş koleksiyona sahip, Türkiye’nin ilk kamusal müzesi olan MSGSU İstanbul Resim ve Heykel Müzesi ise, Karaköy Antrepo 5’deki Emre Arolat imzalı yeni binasında kapılarını açmaya hazırlıyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin rektörü Prof. Dr. Handan İnci’nin girişimleriyle birlikte açılacak müzenin danışmanlığını küratör Vasıf Kortun yürütüyor.
Haliç kıyısındaki 558 yıllık Tersâne-i Âmire bölgesinde inşaatı devam eden ve Kasım 2020’de açılışının yapılması öngörülen ”Tersane İstanbul” projesinin ihalesi, Fettah Tamince’nin Sembol-Ekopark Turizm-Fine Otel’e ihale edilmişti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz aylarda ”Tersane İstanbul” projesi kapsamında Sadberk Hanım Müzesi, Kadın Müzesi ve Türk İslam Eserleri Müzesi gibi üç büyük müzenin bu bölgede inşa edileceğini açıklamıştı. Türkiye’nin ilk özel müzesi olan ve Vehbi Koç’un eşi Sadberk Hanım’ın kişisel koleksiyonuna yer veren Sadberk Hanım Müzesi 1980 yılında açıldı. Müze, bugün 20 bine yakın eseri bünyesinde topluyor.
Bu yeni müze dalgası İstanbul dışına ise, Polimeks Holding Yönetim Kurulu başkanı ve koleksiyoner Erol Tabanca’nın Eskişehir Odunpazarı bölgesinde açacağı Odunpazarı Modern Müze (OMM) ile taşınıyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Odunpazarı bölgesinde inşa edilen bina Japon mimarlar Kengo Kuma ve Yuki Ikeguchi’nin imzalarını taşıyor.
2016 yılında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Kütük, İstanbul’a 16 yeni müze daha kazandıracaklarını açıkladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından, Haziran 2019’da Tekfur Sarayı ve Temmuz 2019’da Hafıza 15 Temmuz müze olarak kapılarını ziyaretçilere açtı. Bunlara ek olarak; 2021 yılına kadar olan dönemde Anemas Zindanları’nın Ortaçağ İşkence Müzesi, Feshane’nin Tasavvuf Kültürü Müzesi, İslam Sivilleşmeleri Müzesi, Yenikapı Arkeoloji Müzesi, Gelenekli Sanatlar Müzesi ve Atölyesi, İstanbul Müzesi, Galata Kulesi Müzesi, Magnaura Sarayı Müzesi gibi müzelerin açılışının yapılması öngörülüyor.
Türkiye kültür ve sanat alanındaki en tartışmalı binalardan biri Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) 2018 yılındaki yıkımının ardından, yapım süreci devam eden yeni AKM binası projesi 2021 yılında tamamlanacak. Projesi Mimar Murat Tabanlıoğlu tarafından hazırlanan yeni AKM; 2 bin 500 kişilik opera binası, 800 kişilik konser salonu, tiyatro salonu, oda tiyatrosu, kütüphaneler, kafeler ve restoranları ile dev bir kültür ve sanat kompleksine dönüştürülmesi planlanıyor.
Ai Weiwei’nin Tutuklanması
Çinli sanatçı Ai Weiwei 2011 yılı Nisan ayında, Çin Hükümeti tarafından Pekin Uluslararası Havalimanı’nda Hong Kong’a gitmek için uçağa binmek üzere iken vergi kaçakçılığı suçlamasıyla gözaltına alınmış ve sonrasında tutuklanmıştı. 81 gün boyunca hapiste tutulmasının ardından pasaportuna da el konulmuş ve Beijing’deki evinin çevresine gözetim kameraları yerleştirilmişti.Bu süreçte, ABD ve Avrupa Birliği, Çin devletinin bu tavrını eleştirmiş; ”Londra’daki Tate Modern ön duvarına büyük harflerle ”Ai Weiwei Serbest Bırakılsın” yazmış; Creative Times tarafından düzenlenen “Ai Weiwei için 1001 Sandalye” kampanyası kapsamında, dünyanın farklı yerlerindeki sanatçılar Çin büyük elçilik ve konsolosluklarının önüne birer sandalye getirerek barışçıl bir şekilde oturmaya çağrılmıştı.” Sanatçı serbest bırakıldıktan sonra evinin etrafına gözetim kameraları yerleştirilmesini protesto etmek için 2013 yılında stüdyosunun önünde duran bisikletinin sepetine her gün çiçek koyarak fotoğraflarını çekti. Bu fotoğrafları web sitesinde ve sosyal medya hesaplarında paylaştı. Sanatçıyı destekleyenler de bu fotoğrafları #FlowersForFreedom (özgürlük için çiçekler) etiketiyle paylaştı. Sanatçının pasaportu iade edilince 22 Temmuz 2015’te projeye son verildi.Ai Weiwei hala ifade özgürlüğünü savunan ve temsil eden en önemli sanatçıların başında yer alıyor. Bu anlamda simgesel bir değeri olan Çin’li sanatçı 2010-2020 yılları arasına damga vuran en hatırı sayılır güncel sanatçılardan.
Sanat ve Aktivizm
2008 yılında ABD’de finans piyasalarında başlayan ekonomik krizin küreselleşmesiyle birlikte, 2010’lu yıllar öncelikle ABD, İngiltere, İspanya, Yunanistan’da yaşanan eylemler, 2010 yılının son günlerinde Arap Baharı adı verilen isyanlar, Haziran 2013’teki İstanbul Taksim Gezi Parkı Direnişi, ve 2019 yılında Hong Kong, Şili, İran, Lübnan, Irak, Katalonya, Ekvador ve Kolombiya gibi geniş bir coğrafyada toplumsal protesto ve hareketlere sahne oldu. Neoliberal politikalara karşı olarak başlayan hareketler, dünyanın dört bir yanında güçlenerek ”estetik” ve ”eylemliliği” birleştirerek kendini gösterdi. Tate Modern’ın internet sitesinde yayımlanan sözlüğünde yer aldığı biçimiyle; ”aktivist sanat” (activist art) genel olarak toplumsal ve politik meseleleri ele alan bir sanat anlayışı ve sanat pratiklerine gönderme yapıyor. Bunlara ek olarak, neoliberal politikaların sanat kurumları ve müzecilik üzerindeki etkilerine dikkat çekmek için; sanatçılar, akademisyenler, küratörler ve eylemciler tarafından kurulan Occupy Museums, Liberate Tate ve Gulf Labor gibi farklı grupların yinelenen protestoları ön plana çıktı. 2010’lı yıllar, çağdaş sanata özgü form, söylem ve pratikleri küresel iklim krizi, ırkçılık, zorunlu göçler gibi acil çözüm bekleyen sorunlarla eşgüdümlü hale getirdi.
Instagram’ın sanat dünyasına etkileri
Instagram’ın 2010 yılında ortaya çıkışı sanatçılara da kendilerini ve işlerini pazarlama olanağı sağladı. Hatta küratörler bir serginin Instagrama nasıl yansıyacağını göz önünde bulundurmaya başladılar. 2013 yılında Yayoi Kusama’nın karanlık bir odanın içinde galaksi ve yıldızları çağrıştıran ‘‘Infinity Mirror Room’’ adlı yerleştirmesi Instagram’da çokca paylaşıldı. Kusama’nın geliştirdiği bu konsept aslında 1965’ten beri farklı şekillerde uyarlandı, fakat 2019 yılında David Zwirner’da tekrardan sergilenen yerleştirme, ziyaretçilerin instragram paylaşımları sayesinde çok büyük bir kitleye ulaştı. Hatta galeri günde yaklaşık 2,500 kişiyi ağırladı. Color Factory, 29Rooms, teamLab’s Digital Art Museum gibi sanat mekanları ‘‘instagramlanabilir’’ olmaları sebebiyle halen birçok ziyaretçiyi çekiyor. Bu durum tabi belli başlı sorulara ve eleştirilere maruz kalıyor; bu tür sanat alanlarını telefonlarının lensinden bakarak gezen izleyiciler acaba sanat eserleri ile ne derece etkileşime girebiliyorlar? Ülkemizde de Pilevneli Galeri’de yer alan Refik Anadol sergisi instagram rekorları kırmış ve bu durum ziyaretçi sayısına da yansımıştı. Cevap bekleyen soru şu: sanatın ”instagramlanbilir” olması onun iyi sanat olduğunun göstergesi midir Instagram ın etkisi güncel sanat üretimlerininin içeriğini etkileyecek kadar derin mi?
Afrika Sanatının Yaygınlaşması
Son 10 yılda Afrika sanatı uluslararası boyutta görünürlülük kazanmaya yaygınlaşmaya başladı. Bu bağlamda yeni fuarlar oluşturuldu, galeri ve müzayede evlerinde Afrikalı sanatçıların işlerine yer veren bölümler açıldı. Afrikalı ve diyaspora sanatçıların temsilciliğini yapan Chicago merkezli Galerici Mariane Ibrahim-Lenhardt, ‘‘Koleksiyonerlerin ve kurumların yeni seslere yer vermek istediğini ve Afrikalı sanatçıları eserlerindeki estetik ve politik anlatımlardan dolayı koleksiyonlarına dahil ettiklerini’’ açıkladı. 2013 yılında Touria El-Glaoui 1-54 Contemporary African Art adlı başarılı bir çağdaş Afrika sanat fuarı kurdu. 2015 yılında New York ve 2018 yılında Marakeş olmak üzere fuarın edisyonları gerçekleşti. 2013 yılında Brooklyn Museum’da gerçekleşen El Anatsui retrospektifi Gana’lı sanatçıyı çağdaş sanat dünyasında bir lider olarak konumladı. Aynı yıl, Tate Modern’da Ibrahim El-Salahi’nin 100 işinin yer aldığı sergi modernist resimler üreten sanatçının hakkettiği ilgiyi görmesini sağladı. Sotheby’s’de Afrika sanatına odaklanan müzayedeler gerçekleşti ve Bonhams ın African Modern & Contemporary Art departmanı Irma Stern ve Ben Enwonwu gibi sanatçıların işleri ile rekor satışlara imza attı. Batı-Afrikalı ünlü fotoğrafçı Malick Sidibé’nin işleri ise 2017 yılında Fondation Cartier’de sergilendi. Bu 10 yılda öne çıkan ve ‘Afrikan’ anlatımına yön veren Afrikalı sanatçılar arasında Ibrahim Mahama, Hassan Hajjaj, Zanele Muholive Yinka Shonibare yer aldı. Tabi bu dönemde kayıplar da yaşandı. Hayata gözlerini yuman Küratör Bisi Silva ve Okwui Enwezor’un öncü düşünceleri yeni nesil sanatçıları etkilediği kadar çağdaş Afrika sanatının diyaloğunu ve temsilini de şekillendirdi.