Sokak hayvanlarıyla ilgili düzenlemeler içeren teklifin Meclis tatile girmeden önümüzdeki hafta sunulması bekleniyor. “Uyutulma” kelimesi çıkarılsa da teklif incelendiğinde niyetin değişmediği anlaşılıyor. Sahipsiz sokak köpeklerini öyle ya da böyle yok etmeye öldürmeye hazırlanılıyor.
Barınaklarda Ölüme Terk Edilecekler
Yasa teklifinde, 1 ay içinde sahiplendirilmeyen köpeklerin uyutulması yerine, yalnızca kuduz ve bulaşıcı hastalık riski taşıyan köpeklerin uyutulması öngörülüyor. Teklif, sahipsiz hayvanların barınaklarda rehabilite edilmesi, aşılanması, kısırlaştırılması ve sahiplendirilmesini içeriyor. Hayvanı sokağa terk edenlere yönelik para cezası 50 bin liraya kadar çıkabilecek.
Yeni teklife göre, mahalleli tarafından beslenen, uysal hayvanların bulundukları yerde yaşamaya devam edecekleri, tehlike yaratan hayvanların ise barınaklarda kalacakları sokağa bırakılmayacakları belirtiliyor. Hayvan hakları savunucuları ise her belediyede barınak olmadığı, var olan barınakların ise hayvanların yaşamaları için uygun ortamlar taşımadığını gerekçesiyle karara tepkili. Toplanan hayvanların, ‘uyutulmayacakları’ söylense de sağlıksız koşullarda yaşamaya zorlanan hayvanların aynı sonu yaşayacaklarını düşünmek zor değil. Üstelik barınakların kapasitesi yeterli olmadığı için bu canların barınaklarda yok edileceği kesin.
Yaşam için Yaşam İnisiyatifi ve Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi AKP’nin TBMM’ye sunması beklenen sokak hayvanlarıyla ilgili kanun teklifini protesto etti. İstanbul, Ankara ve Antalya’da günlerdir #sokaktayımyanındayım etiketiyle nöbet tutan hayvan hakları savunucuları dün Kadıköy’de bir araya geldi.
“Öldüren Yasa İstemiyoruz”
Ellerinde taşıdıkları “Öldüren yasa istemiyoruz”, “Kısırlaştır, aşıla, sokakta yaşat”, “Katliamı durduralım” yazılı afişler ve “Toplayamazsın, hapsedilmezsin, öldüremezsin”, “sloganlarıyla hükümete seslenerek, söz konusu yasal düzenlemeden vazgeçilmesi çağrısında bulundular.
Basın açıklaması yapan grup yasa teklifi geri çekilene kadar sokak eylemlerini sürdüreceklerini belirtti. Hayvan Yaşam Özgürlük İnsiyatifi’nden Ersin Tek’in yaptığı açıklamada, “Bugün; hayvanları değil, failleri koruyan ve 20 yıldır yürürlükte olmasına rağmen uygulanmayan ve denetlenmeyen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun neredeyse hayvanlar yararına tek iyi maddesi olan 6. Maddeyi, yani kısırlaştır/aşıla/yerinde yaşat hükmünü kaldırmak istiyorlar, ama katilleri aramıza salan adaletsizlik ve cezasızlık sistemini değiştirmek istemiyorlar.
Yüzyıllardır bu topraklarda ekmeğimizi, suyumuzu paylaştığımız mahalle sakinlerimiz köpeklerin, bugün bilinçli bir bilgi kirliliği ve manipülasyon ile, ‘başıboş’ denilerek, ‘ulusal güvenlik sorunu’ olarak yaftalanarak haklarını savunan insanlarla birlikte düşmanlaştırılıp canavarlaştırılmasına izin vermiyoruz!” dedi.
Milletvekillerine Çağrı
Şimdiye kadar ayırılması gereken bütçelerin ayrılmadığı ve belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmediğini ifade eden Tek, “Çağdışı bir yöntem ve kafatasçı bir zihniyetle, kendi demeçlerinden alıntılarla saldırgan, hasta, anatomisi bozulmuş, yeme bozukluğu çeken, güçten düşmüş tüm köpekleri toplamayı, hapsetmeyi ve öldürmeyi 21. yüzyıl Türkiye’sinde inatla siyasi söylem ve eylem biçimi olarak ileri sürmek, köhnemiş bir Nazizm girişiminden farksızdır. ‘Saldırgan’ diyerek canavarlaştırdığınız, insanlar tarafından travmatize edildiği için kendini ve alanını korumak zorunda kalan köpekleri de, doğası gereği ‘havlayan’, iyileşme ve yuva imkanı bulabilecek hasta, engelli, yaşlı tüm köpekleri sizin zulmünüzden ve gazabınızdan koruyacağız!” ifadesinde bulundu.
‘Kanlı yasa’ olarak niteledikleri düzenlemenin Meclis’ten geçmemesi için siyasi partilere seslendiklerini kaydeden Tek, şunları söyledi:
“Tasarının komisyondan geçmemesi ve yasalaşmaması için hak, hukuk ve adaleti savunan tüm milletvekillerine sesleniyoruz: Tecrit ve katliama “hayır” oyu kullanmanızı, tasarının içerdiği Nazi pratiklerini kabul etmediğinizi açıklamanızı ve tasarının komisyona geleceği gün Meclis’te bizzat bulunarak muhalefet etmenizi bekliyoruz! Şimdi, sıkıca tuttuğumuz patiler uğruna ellerimizi havaya kaldırıp hep birlikte haykıralım: Son kafes kırılana dek, her birimiz özgür olana dek bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz!”
