Bu kış, Londra’nın kalbi Fleet Street Quarter, çok özel bir konuğu ağırlayacak: Snoopy! 19 Kasım 2025 – 16 Ocak 2026 tarihleri arasında, Charles M. Schulz’un efsanevi Peanuts çizgi romanının simgesi haline gelen Snoopy, on iki farklı sanatçının özgün yorumuyla sokaklara taşınıyor. Her biri Snoopy’nin ünlü kırmızı köpek kulübesi üzerinde tasarlanan heykeller, kentin en tarihi bölgelerinden birinde, sürpriz noktalarda sergilenecek.
Bu ücretsiz açık hava sergisi, Fleet Street Quarter BID, Wild in Art ve Peanuts Worldwide işbirliğiyle hayata geçiriliyor. Her bir sanatçı, Snoopy’yi kendi üslubunda yeniden yorumlarken, alanın zengin yayıncılık geçmişine de gönderme yapıyor. Kurulum, bölgedeki Noel ışıklarının 19 Kasım’daki açılış töreniyle birlikte başlayacak ve Londra’nın kış atmosferine renk katacak.
Kamusal Sanatın Yeni Sahnesi
Fleet Street, uzun yıllar boyunca İngiltere’nin gazetecilik ve çizgi roman kültürünün kalbi oldu. Punch gibi dergilerden ilk basımevlerine uzanan bu miras, Snoopy’nin dönüşüyle yeniden hayat buluyor. Dünyanın en tanınmış çizgi karakterlerinden birinin, doğduğu mecra olan gazetelerin basıldığı sokaklara “geri dönmesi”, geçmişle bugünü buluşturan şiirsel bir jest niteliğinde.
Fleet Street Quarter CEO’su Lady Lucy French, projenin anlamını şu sözlerle özetliyor: “Fleet Street, daima hikâyelerin can bulduğu bir yer oldu; gazetelerden edebiyata, çizgi romanlardan çağdaş sanata kadar. Snoopy’yi ağırlamak, bu hikâye geleneğini yeni bir biçimde kutlama fırsatı sunuyor.” Wild in Art kurucu ortağı Charlie Langhorne ise sergiyi “sanatı herkes için erişilebilir kılmayı hedefleyen bir topluluk girişimi” olarak tanımlıyor.
Snoopy Sculpture Trail, sadece nostaljik bir kutlama değil, aynı zamanda Fleet Street Quarter’ın kültürel dönüşümünün de bir parçası. Daha önce London Festival of Architecture kapsamında Oskar Zięta’nın Whispers adlı yerleştirmesine ve Festival of Words etkinliğine ev sahipliği yapan bölge, Snoopy’nin eğlenceli dünyasıyla birlikte sanatı, kent yaşamının doğal bir uzantısına dönüştürüyor. Sokaklara yayılan bu sevimli heykeller, çizgi romanın ilk sayfalarına uzanan bir hatırayı, çağdaş sanatın kamusal diliyle yeniden anlatıyor. Snoopy, tıpkı 75 yıl önce olduğu gibi, bu kez de kentin ortasında, insanlara neşeyi, hayal gücünü ve hikâyelerin birleştirici gücünü hatırlatıyor.
