“Selvi Boylum Al Yazmalım”ın Senaristi, Ali Özgentürk Veda Etti - ArtDog Istanbul
Ali Özgentürk. Fotoğraf: Muammer Yanmaz

“Selvi Boylum Al Yazmalım”ın Senaristi, Ali Özgentürk Veda Etti

Türk sinemasına kendi yolunu açan yönetmen ve senarist Ali Özgentürk, 80 yaşında aramızdan ayrıldı. "Hazal", "Bekçi" ve "Çıplak" gibi uluslararası ödüllü filmlerin yönetmeni; “Sevgi emektir” cümlesiyle hafızalara kazınan Selvi Boylum Al Yazmalım’ın senaristiydi.

Yönetmen ve senarist Ali Özgentürk, bugün 80 yaşında hayatını kaybetti.

Vefat haberini kardeşi, belgeselci ve yazar Nebil Özgentürk, sosyal medya hesaplarından şu sözlerle duyurdu:

“Ağabeyim… Sinema yönetmeni Ali Özgentürk’ü kaybettik… Gençliğinde tiyatrocu, 50 yıldır da sinemacıydı… Simay ve Dünya’nın babasıydı. Başta, Hazal’ın, At’ın, toplamda 15 filmin yönetmeniydi. Selvi Boylum Al Yazmalım filminin de senaryo yazarıydı… Finalinde hayata ‘Sevgi emektir’ diye söz bırakan Selvi Boylum’un… Çocukluğuma, ilk gençliğime ve meslek zamanlarıma fazlasıyla yön verdi, emek verdi… Çok üzgünüm.”

Ali Özgentürk ve Selvi Boylum Al Yazmalım

Ali Özgentürk, yalnızca bir yönetmen değil, sahici olanın peşine düşen bir anlatıcıydı. O, sinemayı sadece bir meslek olarak değil; bir direnme biçimi, bir vicdan mekânı, bir hafıza aracı olarak gördü. 1945’te Adana’da başlayan yaşamı, çocuk yaşta tiyatro sahnelerinde; gençlik yıllarında İstanbul Üniversitesi’nde felsefe ve sosyoloji derslerinde şekillendi. Henüz 20’li yaşlarında tanıştığı Can Yücel, Oğuz Aral, Osman Arolat gibi isimler, onun sadece sanat değil, hayat anlayışını da derinleştirdi.

1-Disney
1-Disney Mobil

 Atıf Yılmaz ve Yılmaz Güney gibi yönetmenlere asistanlık yaptı. 1966’da ilk belgeselini çektiğinde sinemanın peşine düşen genç bir adamdı. Ama onun asıl sıçraması, 1977’de Atıf Yılmaz’la birlikte kaleme aldığı, Türk sinemasının kült yapımlarından Selvi Boylum Al Yazmalım ile oldu. Filmde geçen “Sevgi emektir” cümlesi Türk sinema tarihinin en sahici sözlerinden biri hâline geldi.

İlk uzun metrajı Hazal (1979), San Sebastian Film Festivali’nde En İyi Yeni Yönetmen ödülünü kazandı. Film 25 ülkeye satıldı. Ardından gelen At (1982), Cannes Film Festivali’nde gösterildi; Tokyo ve Valencia’da büyük ödüller kazandı. 1985 yapımı Bekçi ise Venedik Film Festivali’nde yarışan ilk Türk filmi oldu. Bu filmler yalnızca sanatsal olarak değil, ahlaki ve toplumsal meseleleri gündeme taşıma biçimleriyle de iz bıraktı.

Ali Özgentürk: Devlet Sinemaya Üvey Evlat Muamelesi Yapıyor

2014 yılında  Sibel Oral’a Radikal gazetesi için verdiği söyleşide şöyle diyordu:

“Devlet beni sevmiyor. Beni sevmeyen devleti ben de sevmiyorum.”

Bu söz yalnızca kişisel bir sitem değil, Türkiye’de yaratıcı insanların yıllardır yaşadığı dışlanmışlığın bir ifadesiydi. Devletin sinemaya daima “üvey evlat” muamelesi yaptığını savunuyordu. Kültür Bakanlığı desteklerine rağmen, birçok sinemacının filmlerini “kendi kendine” çektiğini söyledi. Bu yalnızlık onu yıldırmadı; aksine, onu yapımcı olmaya, bağımsız üretmeye itti.

Ali Özgentürk’ten Gençler İçin

Sadece sanatçı değil, toplum karşısında sorumluluk duyan bir yurttaştı. 2019’da, aralarında Selvi Boylum Al Yazmalım’ın da olduğu 100’e yakın eserinin telif hakkını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışladı. Sanatın yalnızca üretmekle değil, paylaşmakla anlam kazandığına inanıyordu.

Ali Özgentürk’ün Ödüllü Filmleri

Hazal (1979)

Başrollerinde Türkan Şoray ve Talat Bulut’un yer aldığı Hazal, uluslararası festivallerde büyük yankı uyandırdı. Film, 1980’de Prades Film Festivali’nde Birincilik Ödülü, Mannheim Film Festivali’nde “Altın Dukat”, Katolik Kilisesi ve Halk Jürisi Ödülleri’ni kazandı. Aynı yıl San Sebastian Film Festivali ve Lahey Film Festivali’nde de birincilikle onurlandırıldı.

At (1982)

Genco Erkal, Harun Yeşilyurt ve Güler Ökten’in rol aldığı At, uluslararası alanda da geniş ilgi gördü. Brezilya São Paulo ve İspanya Valencia Film Festivallerinde İkincilik Ödülü kazandı; Tokyo Film Festivali’nde ise Büyük Ödül’ün sahibi oldu. Türkiye’de 1982 Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllerine layık görüldü. 1983’te Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) tarafından En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve En İyi Görüntü Yönetmeni ödülleriyle taçlandırıldı.

Bekçi (1985)

Müjdat Gezen, Güler Ökten, Halil Ergün ve Macit Koper’in rol aldığı Bekçi, İtalya’nın Venedik Film Festivali’nin yarışmalı bölümüne seçilen ilk Türk filmi olarak tarihe geçti. Film, ayrıca Fransa’daki Strasbourg İnsan Hakları Film Festivali’nde İkincilik Ödülü’nün sahibi oldu.

Çıplak (1992)

Sumru Yavrucuk, Meral Çetinkaya ve Erdal Küçükkömürcü’nün başrollerini paylaştığı Çıplak, 1993 Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Film ayrıca En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Laboratuvar ve En İyi Seslendirme ödüllerini kazanarak teknik başarılarıyla da dikkat çekti.

Previous Story

44. İstanbul Film Festivali Ödülleri Verildi

Next Story

78. Cannes Film Festivali Politik Mesajlarla Başladı

0 0,00