Sultanbeyli’de açılan YUNT ilk sergisi “Şehir Nerede?”, İstanbul’a nostaljik yaklaşımların ya da geleceğe ait iyileştirici düşüncelerin dışında, şehrin bugünkü gerçeği üzerinden hareket ediyor. Sergi, bugün “merkez-çevre” ayrımının silikleşmeye başladığı mega kentte, artık ne ideal bir “İstanbullu”dan ne oraya sonradan gelen ve o “kültüre yabancı olduğu ileri sürülen” arasındaki ayrımdan ne de “eski İstanbul görüntüleri”nin tekliğinden söz edilebilir olduğuna dikkat çekiyor. Bu nedenle tam bu durumları içeren bir “yer”de bulunan YUNT sanat alanı, açılış sergisi “Şehir Nerede?” ile merkez-çevre ayrımını ortadan kaldırarak izleyiciyi “metropol mantığı” üzerine yeniden düşünmeye davet ediyor.
Yeni bir İstanbul gerçeği
“Şehir Nerede?” sergisinde yer alan sanatçılar Cevahir Akbaş, Setenay Alpsoy, Sercan Apaydın, Can Aytekin, Antonio Cosentino, Mustafa Duymaz, Ahmet Elhan, Murat Germen, Sinan Logie, Mustafa Pancar, Rüçhan Şahinoğlu ortaya koydukları yapıtlarıyla izleyiciye yeni bir “İstanbul gerçeği” sunuyor. Sergide, şehrin bilinen simgeleri yerine, günümüz sisteminde işlev kazanmış yeni yapıların, meydanların, mahallelerin ve şehirdeki farklı grupların görüntüleri izleyiciye sunuluyor. Böylece İstanbul’da bir yandan var olan kültürel yapı ile bugünün yenilerinin buluştukları ve ayrıştıkları durumlar aktarılıyor.
“Şehir her yerde”
Küratör Emre Zeytinoğlu, “Şehir Nerede?” sergisini tanıtım metninde şöyle anlatıyor:
” (…) Her ne kadar bazı romantik yazarlar ve şairler, bazı sanatçılar, bazı şehirliler hâlâ ‘İstanbul’ dendiğinde, birkaç şehir manzarasını ya da eski bir meydan ve birkaç yapıyı bize anlatmaya devam etmekteyseler de gerçekte İstanbul, yalnızca bunlardan ibaret değildir. O, çok parçalı, çok merkezli, üstelik o merkezlerini de sadece geçiş alanları olarak kullanan ve sınırları kestirilemeyen bir ‘şehirleşme bölgesi’dir
“Ve ‘şehir nerede?’ diye sorulacak bir yer de kalmamıştır, öyle ki biz de bu şehirde yaşayanlar olarak, zaten böyle bir soruya net bir yanıt veremeyeceğiz. Belki o soran kişiye ‘işte şehir her yerde’ diyeceğiz.
“Bu sergi, İstanbul’a nostaljik yaklaşımların ya da geleceğe ait iyileştirici düşüncelerin dışında, şehrin bugünkü gerçeği üzerinden hareket ediyor. ‘Merkez-çevre’ gibi klişe bir ayrımın artık saptanamadığı bu şehirde, ne ‘ideal bir İstanbullu’dan, ne oraya sonradan gelen ve o ‘kültüre yabancı olan’ arasındaki ayrımdan, ne de “eski İstanbul görüntüleri”nin gerçekliğinden söz edilebilir. Sergide yer alan sanatçılar, ortaya koydukları yapıtları ile bize böyle bir “İstanbul masalı”nın geçersizliğini anlatıyorlar. O yapıtlarda, artık işlevlerini yitirmiş ve birer turistik vitrine dönüşmüş şehir simgeleri yerine, günümüz sisteminde işlev kazanmış yapıların, meydanların, mahallelerin ve şehirli grupların görüntüleri ile karşılaşıyoruz. Bu sanatçılar belli ki İstanbul’da var olmayan, zamanını doldurmuş bir kültürel yapıya boş bir özlem duymak yerine, bugünün var olan kültürünü ortaya koymakta, şehrin mevcut gerçeğini onaylamakta ve izleyicilere bunu anlatmaya çalışmaktadırlar.
“Sonuçta, bu galeri mekânı da tam bu durumları içeren bir ‘yer’de bulunmaktadır ki bu yüzden, açılış olarak böyle bir sergiyle başlanması, hem ‘o yer’in izleyicisiyle bir yakınlık kuracak, merkez-çevre ayrımını ortadan kaldıracak, hem de mevcut metropol mantığı üzerine farklı düşünceler yansıtacaktır.”
“Şehrin Sınırlarını Yeniden Düşünmek”
YUNT tarafından “Şehir Nerede?” sergisi kapsamında hazırlanan “Şehrin Sınırlarını Yeniden Düşünmek” başlıklı konuşma programı, katılımcıları şehrin sınırlarını yeniden düşünmeye davet ediyor. Prof. Dr. Eva Şarlak moderatörlüğünde gerçekleştirilecek dört oturumda, şehir üzerine düşünme pratiklerini yaygınlaştırmak hedefleniyor.
Konuşma programı kapsamında şehir plancısı Murat Güvenç, felsefeci Güncel Önkal, mimar ve kent tarihçisi Pınar Erkan ve edebiyatçı Nedret Öztokat Kılıçeri, şehrin sınırlılarını farklı yönlerden ele alacak. Her oturum ayrı bir alt başlık altında gerçekleşecek ve katılımcılarla oturum öncesi okuma önerisi paylaşılacak.
Konuşma dizisi programı ise şöyle:
18 Kasım 2023 Cumartesi 15:00 Prof. Dr. Murat Güvenç – “Zaman İçerisinde Şehrin Sınırlarında Neler Oldu”
16 Aralık 2023 Cumartesi 15:00 Prof. Dr. Güncel Önkal – “Ayrışma ve Farklılaşma Mekanı Olarak Kent”
13 Ocak 2024 Cumartesi 15:00 Prof. Dr. Pınar Erkan – “İstanbul Bu Asfaltın Altında”
3 Şubat 2024 Cumartesi 15:00 Prof. Dr. Nedret Öztokat Kılıçeri “Yer Algımızın Nesnesi Olarak Şehir”
Yunt Heykeli
Bulunduğu konumdan ve konumun geçmişinden aldığı verilerle mekâna özgü bir yerleştirme olarak Sergen Şehitoğlu tarafından tasarlanan Yunt Heykeli, kamusal alanda izleyicilere sunuluyor. Eski Türkçeden başlayarak kullanılan “yunt” kelimesi Orta Türkçede yunt (yund) “atlar, at sürüsü” olarak geçiyor. Muratcan Sabuncu ve ailesinin, bir zamanlar sahip oldukları at çiftliğinden ilhamla üretilen ve kâr amacı gütmeyen sanat ve etkileşim alanı YUNT’un yakınında konumlanan açık alan heykeli, çiftlikte yetiştirilen 12 İngiliz atından yola çıkıyor. Atları temsil eden, dinamik formda yerleştirilmiş 12 küp, çiftliği ve aileyi simgeleyen kare bir çerçeve ile belirginleştiriliyor.
Muratcan Sabuncu kuruculuğunda ve Sergen Şehitoğlu sanat danışmanlığında hayata geçen YUNT, toplumun sanatsal etkinliklerle karşılaşma olanaklarını artırmayı amaçlıyor. Mekân, sergi ve etkinliklerin yanı sıra eğitim programı ve desteklediği yayınlar ile sanatsal üretime katkıda bulunmayı hedefliyor.
*Adres: Hasanpaşa Mahallesi, Fatih Bulvarı, Sultanbeyli/İstanbul