Sansür ve Otosansür Raporu

/

İfade özgürlüğü kısıtlamalarına karşı çalışmalar yürüten Susma Platformu 2016 yılından bu yana hazırladığı “Türkiye’de Sansür ve Otosansür” raporunun Ocak 2021-Aralık 2021 versiyonunu yayınladı. Platform raporda kültür-sanat ve medya alanlarındaki sansür vakalarını işliyor. 5. kez yayınlanan raporun editörlüğünü Sonay Ban ve Sumru Taner üstlendi. Rapora katkıda bulunanlar ise Ayşen Güven, Figen A. Çalıkuşu, Lara Güney Özlen ve Fatma Demirelli olarak açıklandı. Kitap tasarımı ise Bülent Erkmen tarafından yapıldı. Raporda müzik, sinema, tiyatro, yayıncılık gibi birçok alandaki sansür vakalarına ayrıntılı şekilde yer verildi.

“Baskı Her Koldan Derinleşti”

Sansürü belgelemek, otosansürü konuşmak ve sansürün önüne geçebilmek için hazırlanan rapora destek veren Fatma Demirelli medyadaki sansürle ilgili olarak, “2021 medya kuruluşları ve gazeteciler üzerindeki baskının her koldan derinleştiği bir yıl oldu. Tutuklu gazeteci sayısı azalsa da bir yandan gazetecilere yönelik yargılamalar hız kesmeden devam etti, diğer yandan basın özgürlüğü alanı siyasi, idari ve mali mekanizmalarla daha da daraltıldı” cümlelerini kullandı. Müzikte sansürle ilgili yorum yapan Lara Güney Özlen de, “2021’de de pandemi nedeniyle uygulanan kısıtlamalar müzisyenleri etkilemeye devam etti. Temmuz’a kadar pek çok festivalin ertelenmesi veya iptal edilmesi, müzisyenlerin sahne aldığı restoran ve barların pandemi dolayısıyla saat kısıtlamalarına tabi olması müzisyenleri ekonomik açıdan zor bir duruma sürükledi. Ayrıca müzisyenlere TMK’nın 1. ve 7. maddeleri veya TCK’nın 299. maddesi (cumhurbaşkanına hakaret) kapsamında davalar açılması ve konserlerinin yasaklanması bu sene de müzik alanında öne çıkan ihlal biçimleri oldu” diye yazdı.

İlginizi çekebilir:  Prof. İlber Ortaylı: Hatay'ın Restorasyonu İçin Komisyon Kurulmalı

Toplumsal Cinsiyet Karşıtı Tutum

Sumru Tamer ise yayıncılıkla ilgili olarak, “Geçen sene olduğu gibi 2021’de de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Çocukları Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’nun birçok kitabı muzır yayın ilan etmek için verdiği kararlar ve bu kararlar için öne sürdüğü gerekçeler, yayıncılık alanında sansürün nasıl “yasallaştığını” ve kurumsallaştığını gözler önüne serdi. İktidarın LGBTİ+ ve toplumsal cinsiyet karşıtı tutumunun devletin bütün kurumlarına sinmeye başladığını, bu kurulun uygulamalarında da gözlemledik. Sonuçta 2021, toplumsal cinsiyet temelli haklara değinilen, içerisinde LGBTİ+ karakterler olan ya da toplumsal cinsiyet kimliğini konu edinen kitapların yine zarflara sokulduğu bir yıl oldu” açıklamalarını yaptı.

Previous Story

Otoriter Rejimler Altında Yaşamak

Next Story

“Mina’nın Çocukları” Projesi Trabzon’da

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.