Korona virüsü krizi uluslararası sanat ortamını felce mi uğrattı? Şimdilerde kültür-sanat alanında çok bu soru soruluyor. Büyük fuarlar ve sanat simsarları kazanmaya devam ederken küçük ve orta ölçekli galeriler durumdan daha çok endişeli.
Kriz nedeniyle internet bir sanat vitrinine dönüştü. Galeri sahipleri, sanat fuarları ve bienaller yaratıcılığı meydan okumayla birleştirip Covid-19 krizine karşı silahlanıyor. Bu sayede Gagosian, Hauser and Wirth ve David Zwirner gibi dev oyuncular yüksek rakamlara alıcı bulmaya devam ediyor. Örneğin salgının yayılmasını önlemek için iptal edilen sanat fuarı Art Basel Hong Kong, geçen hafta 235 galerinin katılımıyla satışlarını internetten gerçekleştirdi. Fuarda Georg Baselitz’in ‘The other side of the oil stain’ adlı resmi 1.2 milyon euroya, Mary Weatherford’un ‘Splendor in the Grass’ yapıtı ise 750 bin dolara satıldı. Jules de Balincourt’un bir yapıtı ise 140 bin dolara alıcı buldu. Sadece ilk birkaç saat içinde, Gagosian’ın izleme odasındaki on eserin yedisi satılmıştı.
Başlangıçta iptal edilmekten dolayı hayal kırıklığı yaşayan Art Basel Hong Kong’un çevrimiçi sunumu etkileyici rakamlara ulaştı: 250 binden fazla ziyaretçi çevrimiçi odaları ziyaret etti. Kıysalama yapılacak olunursa, geçen yıl Art Basel Hong Kong fuarına yaklaşık 88 bin kişi katılmıştı. Çevrimiçi fuar 270 milyon dolar değerinde 2000 eser içeriyordu. Fuara katılan her galeri eşzamanlı sanal sergi odalarında onar eser sergiledi.
Çevrimiçi bu fuar, Covid-19 krizi sırasında internetin sanat dünyasını bir arada tutmanın yeni yolu olduğunu da kanıtlamış oldu. Müzayede evleri çevrimiçi müzayedelerle, galerilerse sanal sergilerle izleyicileri kendilerine çekmeye çalışıyor.
Londra, Paris ve New York’ta faaliyet gösteren David Zwirner, çevrimiçi satışların öncülerinden biri. Zwirner, daha 2017 yılında başlattığı çevrimiçi izleme odaları sayesinde başarı elde etmişti. David Zwirner, sanal fuarları Covid-19 krizi öncesi de çevresel kaygılarla çok fazla uçak seyahati yapmak istemeyen alıcılar için bir alternatif olarak görüyordu. Galeri, Sanal Art Basel Hong Kong’da ise pek çok eserin yanı sıra Güney Afrikalı sanatçı Marlene Dumas’ın bir eserini 2,6 milyon euroya sattı. Üstelik sanal fuarda yeni alımlar için taleplerin yüzde 40’ı yeni müşterilerden gelmişti.
Münih’teki Ketterer müzayede evi de çevrimiçi müzayedelere umut bağlayan sanat tüccarları arasında bulunuyor. Müzayede evine göre, hâlihazırda müzayedelerin yüzde 90’ı zaten çevrimiçi yapılıyor. Ketterer, özellikle 10 bin ile 40 bin euro arasında değeri olan sanat eserleri için çevrimiçi müzayedeleri ideal olarak görüyor.
Ancak her krizin kazananları gibi kaybedenleri de var. Sanat piyasasının dev oyuncuları kazanmaya devam ederken küçük ve orta ölçekli galeri ve müzeyede evleri endişeli. Bunlar şimdilerde varlıklarını devam ettirebilmek için devlet desteği ve koruması talep ediyor.
Almanya’da Güzel Sanatlar Meslek Birliği tarafından yapılan yakın tarihli bir araştırmaya göre, korona salgınının kültür-sanat alanındaki mali etkisi şimdiden yıkıcı boyutlara vardı bile. Araştırmaya katılanların yarısından fazlası aylık gelirlerinin yüzde 75’inden fazlasını kaybettiklerini belirtti. Araştırma kamuoyuna duyurulurken, “Pandemiyi kontrol önlemleri devam ederse piyasada bulunanların yüzde 90’ından fazlası mali sorun yaşanacak” denildi. Nitekim günümüzde açılan veya yapılması planlanan sanat etkinliklerinin neredeyse yüzde 90’ı iptal edilmiş durumda. Haliyle küçük ve orta ölçekli galeriler ve sanatçılar, işin gidişatından koruyor.