Koronavirüsle birlikte hızlanan dijital gelişmelerin sanat dünyasına nasıl yansıyacağını Türkiye’nin belli başlı sanat kurumlarına sorduk. Ve şu sorular bağlamında bir yanıt aradık:
* Koronavirüs, sanat endüstrisini yeniden mi yapılandırıyor?
* Daha dijital olan yeni düzende sanatın yeni aracı ne olacak?
* Online etkinlikler bu süreçten sonra da devam edebilir, dolayısıyla, daha da dijitalleşen yeni düzende nasıl bir konum belirleyeceksiniz?
* Sanat dünyasında beklenen yenilikler neler?
* Dijital platformlarla sanatın duygusu iletilebilir mi?
* Sanatın tanımı değişiyor mu?
Sadeleşme ve Yaratıcılık Öne Çıkacak
Görgün Taner
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Genel Müdürü
Koronavirüs, birçok şeyi yeniden yapılandırıyor, sanat dünyası da dâhil. Sanatçılar ve sanat kurumları da herkes gibi bu dönemde kendi alanlarını yeniden gözden geçiriyor. Bu süreçte hayatımıza giren yeniliklerin ne kadar kalıcı olacağını şu an bilmek mümkün değil fakat her alanda olduğu gibi kültür-sanat alanında da bu dönemden sonra bazı temel prensiplerin öne çıkacağını öngörmek mümkün. Önümüzdeki dönemde tüm dünyada tasarrufa verilen önem artacak. Her alanda olduğu gibi kültür sanat alanında da sadeleşme ve yaratıcılık öne çıkacak. Bu dönemde en çok ihtiyaç duyacağımız şeylerden biri de dayanışma olacak.
Ne Yaparak, Ne Kadar Farklılaşabiliriz?
Pandemi sürecinde bilim, sağlık ve teknoloji kadar sanatın da önemi daha iyi anlaşıldı. Evde kalmaya başladığımız andan itibaren dijital araçlar vasıtasıyla sanata sarıldık. Sunulan dijital içerikler de her geçen gün artmaya devam ediyor. Öyle ki artık bu alanda bile belli bir doygunluğa ulaşıldı, dijital içeriklerin kendi içinde nitelikleri önem kazanmaya başladı. Bu noktada bence önemli olan kurumların kendine şu soruyu sorması: Ne yaparak, ne kadar farklılaşabiliriz? Bu bence yeni dönemin de en önemli sorusu bu olacak. Biz de İKSV olarak bu soruya cevap aramayı sürdüreceğiz. Şu anda da paydaşlarımızla, sanatçılarla el birliğiyle yeni dijital projeler geliştirmek ve yeni içerikler üretmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Bir Etkinliğe Fiziksel Katılım Bambaşkadır
Dijital platformların kullanımı hepimiz için artık bir gereklilik, orası kesin. İKSV olarak biz de bu değişimden payımızı alacağız elbette. Fakat tabii bunun artıları ve eksileri var. Evet, koltuk sayısıyla kısıtlanmıyorsunuz, dijital ve fiziksel etkinliklerin bütçeleri birbirinden çok farklı oluyor, bir içeriğe dünyanın her yerinden insanlar erişebiliyor ama ben kendi adıma her şeyin ekrandan, online, çevrimiçi yürüyebileceğini düşünmüyorum. Bir etkinliğe fiziksel katılımın verdiği zevk bambaşkadır. Yanınızda sevdiklerinizle, çok sevdiğiniz bir sanatçıyı, güzel bir mekânda dinlemenin veya sinematografisinin hakkını veren bir perdede izlediğiniz bir filmden çıktığınızda hissettiğiniz duyguyu yanınızdakilerle paylaşabilmenin hissi, o duygu transferinin değeri apayrıdır. Bir sene ya da iki sene de gerekse, bazı önlemlerle de olsa, fiziksel olarak katıldığımız etkinliklerin yine güçlü bir şekilde geri döneceğine inanıyorum. Kısa vadede, insanların kapalı alanlarda, kalabalık ortamlarda bir araya gelmeye sıcak bakmadığını biliyoruz. Alternatifler üzerine pek çok araştırma yapılıyor ve biz de İKSV olarak tüm gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Dijital Dünyayı Keşfetmeye Devam Edeceğiz
Şu anda sanat ya da sanatın tanımı değil ama sanatın izleyiciyle buluşma yöntemi değişiyor, önümüzdeki dönemde de dijital dünyanın potansiyellerini keşfetmeye devam edeceğimizi söyleyebiliriz. Fakat yukarıda da bahsettiğim gibi bir eseri ya da performansı bir sanat mekânında deneyimlemenin verdiği zevk her zaman bambaşka olacak. Birçok sanatsever gibi ben de yeniden etkinliklerde bir araya geleceğimiz günlerin bir an önce gelmesini ümit ediyorum.