2007 yılında aramızdan ayrılan Hüseyin Bahri Alptekin işlerinde küreselleşmenin etkileri, göç ve sürgün, kültürlerarası imge dolaşımı gibi temaları irdeledi. Sanatçının üretimine, nice seyahatinden gözlemleri ve şehir imgeleriyle bit pazarlarından topladığı, biriktirdiği türlü nesne temel oldu. Alptekin’in “Ben bir stüdyo sanatçısı değilim” sergisiyle açılışını yapan ve arşivini çevrimiçi erişime sunan SALT’ın, sanatçı üzerine son dokuz yıldan derlenen içerik seçkisini incelemek için https://saltonline.org/tr/2225 adresine gitmeniz yeterli.
1957 doğumlu Hüseyin Bahri Alptekin’in en kapsamlı sergisi niteliğindeki “Ben Bir Stüdyo Sanatçısı Değilim” ile 2011’de açılışını yapan SALT, uzun soluklu bir arşiv ve araştırma projesiyle sanatçının iç içe geçen yaşamı ve pratiğine dair çok çeşitli kaynakları incelemeye açtı. Alptekin üzerine ilk monografi aynı yıl yayımlanırken çalışmaları SALT Araştırma tarafından yürütülen arşive çevrimiçi erişim sağlandı. Arkadaşları, yakınları ve meslektaşlarının katkısıyla hazırlanan bu seçkilerin beraberinde, Alptekin’in sanat, felsefe, seyahat ve edebiyat gibi alanlarda bini geçkin yayından oluşan kitaplığı, SALT Araştırma yayın koleksiyonlarına katılarak kullanıma sunuldu.
İstanbul ve Paris’te estetik, sanat felsefesi ve sosyoloji üzerine eğitim görmüş olan Alptekin, derinlikli düşünce yapısını ve entelektüel meraklarını sanatçı, yazar, öğretim görevlisi ve küratör olarak meydana getirdiklerine yansıttı. Söz konusu pratikler üzerine SALT tarafından derlenen içeriklere başlıklarına yukarıdaki adresten ulaşabilirsiniz.
GÖRSEL: Gabriel Lester, Melancholia in Arcadia [Arkadya’da Melankoli], 2011
“Ben bir stüdyo sanatçısı değilim”, SALT Beyoğlu
Fotoğraf: Serkan Taycan
