Michelle Young'ın Mayıs 2010'da Ivry-sur-Seine'e yaptığı ziyaret sırasında arka planda saklanmış "Clara-Clara" (fotoğraf Michelle Young/Hyperallergic)

Richard Serra Heykeli Paris’e Fazla Geldi

Richard Serra’nın devasa çelik heykellerinden biri olan “Clara-Clara” (1983) şehrin göbeğinden, eski bir su arıtma tesisinin arka bahçesine kaldırılmıştı. Heykelin yeniden gün yüzüne çıkma ihtimali konuşulurken eser paslanmaya devam ediyor.

Çağdaş sanatın önde gelen isimlerinden Amerikalı heykeltıraş Richard Serra’nın anıtsal enstalasyonu “Clara-Clara”, 1983 yılında Paris’teki Tuileries Bahçesi’nde halka açıldığında yerel halk tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Devasa heykelin kaldırılması için imzalar toplandı, dilekçeler hazırlandı. Kimisi şantiye görüntüsünden rahatsız oldu, kimisi şehrin en ünlü tarihi meydanlarından birine bu çelik panelleri yakıştıramadı.

Mart ayında 85 yaşında hayatını kaybeden Richard Serra ise bu tepkilere oldukça alışık. New York City Federal Plaza’da sergilenen “Tilted Arc” (1981) isimli eseri şiddetle protesto edilmiş ve ardından, görevlendiren ABD hükümeti Genel Hizmetler Ajansı tarafından sökülerek Washington DC’nin banliyösünde bir depoya kaldırılmıştı. Benzer şekilde, “Clara-Clara” da Paris’in bahçelerine bir türlü sığamayarak sanayi kenti olan Ivry-sur-Seine’deki bir fabrikanın arka bahçesine parçalara ayrılmış şekilde öylece bırakıldı. Parçaları milyonlarca dolar değerinde olan eser, Amerikalı heykeltıraşın 26 Mart’taki vefatından sonra yeniden tartışma konusu oldu.

“Clara-Clara”nın Kısa Tarihi

Eser, başlangıçta 1938’de Centre Pompidou’da Richard Serra’yı konu alan retrospektif sergisinin parçası olması için sipariş edilmişti. Ancak eser modern sanat müzesi için fazla ağırdı, çelik sacların ağırlığı 210 tondu.
Bu nedenle müze yerine, Jeu de Paume Müzesi ile Musée de l’Orangerie arasındaki halka açık Tuileries Bahçesi’ne yerleştirildi. Üç metre yüksekliğindeki iki panel, aralarında 1,8 metrelik açıklıkla ve parabolik eğrilerinin tepe noktaları neredeyse birleşecek şekilde yerleştirildi. Panellerin arasındaki boşlukların bir tarafından Mısır Luxor Dikilitaşı, diğer tarafından ise uzaktaki Arc du Triomphe du Carrousel ve Louvre görünüyordu.

Leo Castelli Galerisi, Richard Serra, “Clara-Clara”dan Çizimler, Kart, 1984, 5,75 x 9 inç. Fotoğraf: Dirk Reinartz

Çevresindeki bu eserlerle ve içinde bulunduğu bahçeyle birlikte “Clara-Clara”, kendinden söz ettiren bir konfigürasyon oluşturuyordu. André Le Nôtre‘nin tasarladığı Tuileries bahçesinin klasik üslubu ile güçlü bir kontrast oluşturuyor, tarihi dokunun içinde modern bir geçit hizmeti veriyordu. Neredeyse Paris’in simge yapılarından biri haline gelebilirdi, bu nedenle Fransızlar ünlü simge yapıların istikrarını korumak istiyorlardı.

Depodan Depoya Yolculuk

1985 yılında Paris Belediyesi, “Clara-Clara”yı satın aldı ve onu uzak bir mahalle parkına taşıdı. Burada eser, gratifi sanatçılarının tuvaline dönüştü, aynı zamanda spor etkinlikleri için kullanıldı. Evsiz insanlar için de bir sığınak görevi görüyordu. Yerel halk için bir kez daha hoşnutsuzluk kaynağı haline geldi. Böylece 1990 yılında tekrar depoya kaldırıldı.

2008 yılında Broad Art Foundation ve Gogosian Gallery’nin mali desteğiyle “Clara-Clara” restore edildi ve Monumenta sergisi için orijinal yerine yeniden yerleştirildi. 2008 yazında eser hakkında yine sesler yükselmeye başladı, farklı dergilerden gazeteciler, sanat tarihi profesörleri esere pek çok olumsuz eleştiri getirdi. 2009’da heykel bir kez daha söküldü ve tekrar taşındı.

Ivry-sur-Seine’de FMAC tarafından işletilen ve “Clara-Clara”nın depolandığı eski su arıtma tesisi, Mayıs 2010 (fotoğraf Michelle Young/Hyperallergic)

Paslanmaya Devam Ediyor

Hyperallergic’ten gazeteci Michelle Young 2 Nisan’da “Clara-Clara”yı yeniden gündeme getirdi ve eseri 2010 senesinin Mayıs ayında -eserin en son depoya kaldırılmasından bir sene sonra- Ivry-sur-Seine’deki bir su arıtma tesisinin bahçesinde bizzat gördüğünü yazdı. Young, eseri ziyaretinden bu yana 14 sene geçmesine rağmen eserin hareketsizce yerinde saydığını söylüyor:

“Şehir ve banliyöleri son yılların en büyük kültürel etkinliğine hazırlanıyor: 2024 Olimpiyatları. Ancak “Clara-Clara” su fabrikasında duruyor ve yıllar geçtikçe paslanıyor. İnşaat malzemelerinin ve bir çöp konteynerinin yanında açıkta bekliyor. 2024’teki Google uydu görüntülerine göre, yüksek lisans öğrencisiyken onu gördüğümden beri hareket etmemiş.”

FMAC tarafından işletilen tesisin arkasında “Clara-Clara “yı oluşturan altı metal levhayı gösteren 2024 yılına ait Google Earth uydu görüntülerinin ekran görüntüsü (ekran görüntüsü Michelle Young/Hyperallergic)

Gazeteci Michelle Young, “Clara-Clara”yı yeniden gündeme taşıyan yazısını şu cümlelerle sonlandırıyor:

Bu, “Clara-Clara”yı sanatsal araftan geri getirmenin zamanı olabilir mi? Zaman, sanatsal ve mimari aşağılamaların büyük bir şifacısıdır. Paris’te modern sanat müdahaleleri artık sıradanlaştı. Serra’nın vefatıyla birlikte, “Clara-Clara” belki de Olimpiyatlar zamanında Paris’te dördüncü bir bölüm açabilir; ancak her şeyden önce, Fransa’nın sonradan hayranlık duymayı öğrendiği bir sanatçıya ölümünden sonra bir saygı duruşu olarak.

Yeniden Sergilenme Olasılığı Gündemde

Michelle Young’ın 2 Nisan’da yayınlanan yazısının ardından, eserin sahibi Paris Belediyesi’ni harekete geçireceğini umuyordu ve gerçekten de öyle olmuş gibi görünüyor. 7 Nisan’da Paris’in kültür işlerinden sorunlu belediye başkan yardımcısı Carine Roland’ın ofisi, Fransız yayın organı Le Monde’a “Clara-Clara” için “Paris’in tarihi merkezinde üç olasılık” aradıklarını söyledi. Belediye sözcüsü ayrıntılı bilgi vermeyi reddetse de yakın zamanda mevcut bilgilere güncelleme getireceğini bildirdi.

İlginizi çekebilir:  Dünyanın İlk Fabrikası Müze Oluyor

Bu sonucu bekleyen ve sürecin takipçisi olan bir diğer isim de Paris Belediyesi meclis üyesi ve Cumhuriyetçiler, merkezciler ve bağımsızlardan oluşan bir grup olan Groupe Changer Paris’in sözcüsü Aurélien Véron. Véron, Michelle Young’ın yazısından önce “Clara-Clara”nın nerede olduğunu sormak için 28 Mart’a X hesabına, “Kayıp mı, çalıntı mı, kaçırıldı mı?” yazarak şunları ekledi:

“Neden Parislilerin bundan faydalanmasına izin vermiyoruz? Bu, sanatçıya güzel bir saygı duruşu olacaktır.”

Véron, 9 Nisan sabahı, Young ile yaptığı telefon görüşmesinde, kendisinin de Paris Belediye Meclisi’nde Carine Roland liderliğindeki aynı kültür komisyonunda yer aldığını belirterek, “Ancak hiçbir şekilde fikir alışverişinde bulunmuyoruz. İkili bir paylaşım yok.” dedi ve bilgi talebine karşın Paris Belediyesi’nin yanıt vermemesi nedeniyle büyük hayal kırıklığına uğradığını söyledi.

“Clara-Clara” İçin Üç Mekân Önerisi

Meclis üyesi Véron’un “Clara-Clara”nın yeniden nereye kurulabileceğine dair birkaç önerisi var. Bunlardan ilki, Paris’in kuzeydoğu köşesinde bulunan, Fransız mimar Bernard Tschumi tarafından tasarlanan 137 dönümlük Parc de la Villette. Geniş çimenlikleri çağdaş sanat enstalasyonları ve kültürel mekanlarla bezeli olan park, Paris’in üçüncü büyük parkı olma özelliği taşıyor.

İkinci önerisi, şehrin doğusundaki 14. yüzyıldan kalma muhteşem kale Chateau de Vincennes’in veya Paris’in tarihi eksenine yeni bir karşı nokta olarak iş bölgesi La Défense’nin önü. Üçüncüsü ise öneriler arasındaki en merkezi alan: Centre Pompidou’nun önündeki plaza. Böylelikle hem eserin 1938 yılındaki ilk sipariş edildiği yerin karşısında yer almış olacak hem de Centre Pompidou’nun önümüzdeki beş yıllık yenilenme çalışmaları sırasında müze kapalı olsa da insan yoğunluğunu canlı tutmaya devam edecek.

Paris’in ünlü sanat merkezi Centre Pompidou. Fotoğraf: © Julien Fromentin

Véron, “‘Clara-Clara’, hayatında iki büyük aşamaya sahip devasa, muazzam, önemli bir eser -biri 15 yıl önce Tuileries Bahçeleri’nde, diğeri ise Monumenta ile Grand Palais’de. Bu şekilde kaybolmamalıydı.” diyor. Heykelin akıbeti halen daha belirsiz.

Previous Story

Donald Sutherland: “Oyuncunun Emekliliği Ölüm Olarak Yazılır”

Next Story

Doğadan İlham Alan Pekin Şehir Kütüphanesi

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.