Yönetmen ve fotoğraf sanatçısı Nuri Bilge Ceylan’ın manzara fotoğrafları Inner Landscapes adlı sergiyle 17 Ocak’ta Hollanda’daki Eye Filmmuseum‘da izleyiciyle buluşuyor. Ceylan’ın ödüllü filmleri ile birlikte daha az bilinen manzara fotoğraflarına yer veren sergi, sanatçının ustalıkla kullandığı fotoğrafik bakış ve kompozisyon anlayışının yanında evrensel konuları ait olduğu toplumun perspektifinden ele alışıyla da dikkat çekiyor.
Fotoğraf ve Film Arasında
Eye Filmmuseum, bu sergiyle filmleri her zaman güçlü bir fotoğrafik kompozisyon duygusu sunan Nuri Bilge Ceylan’ın bugün dünyanın pek çok yerinde gösterilen ve alkışlanan filmlerinin yanında pek bilinmeyen ve sanat kariyerinin başlangıç noktasını oluşturan fotoğraf çalışmalarına ışık tutuyor. Müze bu amaçla ödüllü filmlerinde film ve fotoğrafı bir araya ören sanatçının fotoğraf ile sinematografi çalışmalarını ilk kez Hollanda’ya taşıyor. Sanatçı sergide büyük sinemaskop formatında basılan heybetli fotoğrafları ile açık bir şekilde filmsel bir duyarlılık da yayıyor.
Filmler, Söyleşiler ve Etkinlikler
Sergiye eşlik eden film programı, Nuri Bilge Ceylan’ın çoğu Eye koleksiyonundan alınan 35mm’lik uzun metrajlı filmlerinin çoklu gösterimlerini içeriyor. Eye ayrıca sanatçının Uzak (2002) ve Bir Zamanlar Anadolu’da (2011) filmlerini 17 Ocak’tan itibaren Eye dağıtım kanalları aracılığıyla ulusal sinemalarda sürdürecek.
Bir dizi özel ‘Eye on Art’ etkinliklerinde, fotoğrafçılar ve önde gelen Türk-Hollandalı yapımcılar, Ceylan’ın eserlerinin ve çalışmalarının çeşitli Türk topluluklarında nasıl yankı bulduğu üzerine konuşacak. Ceylan’a her zaman ilham vermiş olan bazı filmler de sergide gösterilecek.
İnsan halini ustalıkla irdelediği edebi sinematografi tarzıyla tanınan Nuri Bilge Ceylan’ın üretimlerinin ana karakterleri, kişisel mücadelelerini sürdüren, anlamlı bağlantılar arayan ve yalnızlık ve iletişim zorluklarının üstesinden gelmeyi öğrenen özgün bireyler. Filmleri evrenselliğe dokunsa da, ayrılmaz bir şekilde yakın Türk tarihine ve onun sayısız, şehir ve taşra, din ve laiklik, entelektüel ve işçi sınıfı ortamları, zengin ve fakir, bireycilik ve kolektivizm arasındaki karşıtlığına da dayanıyor.
Günümüzün siyah-beyaz düşünce dünyasında, geçmişin insan karakterini nasıl şekillendirdiğini incelikli ve insancıl yollarla gösteren sanatçı, bunu varoluşsal fikirlerle zengin diyaloglar, iç mekânların ve geniş manzaraların kalıcı çekimlerle yapıyor. Sanatçı bu yolla izleyicilere hayatın anlamı üzerine düşünmeleri için alan da sağlıyor.
Manzaralar da sanatçının bu görsel anlatımlarında önemli bir rol oynuyor ve Ceylan için arka plandan daha fazlasını oluşturuyor. İster canlı bir İstanbul şehir manzarası, ister uçsuz bucaksız bir Anadolu ovası olsun, tüm manzaralar karakterlerinin iç dünyasını yansıtıyor ve etkiliyor.