Nuri Abaç'ın “Acâibü’l Mahlûkât”ı CerModern’de - ArtDog Istanbul
Nuri Abaç, Yedi Uyurlar, Yağlıboya, 1965

Nuri Abaç’ın “Acâibü’l Mahlûkât”ı CerModern’de

Nuri Abaç’ın ilk kez görülecek siyah-beyaz 34 eserinin de yer aldığı en kapsamlı sergisi "Acâibü’l Mahlûkât’’, 17 Mart’a kadar Ankara CerModern’de.

Folklorik değerleri fantastik bir dünyanın imgeleriyle birleştiren sanatçı Nuri Abaç’ın akademi yıllarından başlayarak, 2000’li yıllara uzanan sanat yolculuğunu gözler önüne seren Acâibü’l Mahlûkât, Ankara’nın modern sanat merkezi CerModern’de açıldı. 2008’de ölen sanatçının yaşamında ve üretimlerinde 1961 yılında yerleştiği başkent Ankara’da önemli bir yere sahip… Oğlu Celal Abaç’ın koleksiyonundan ve arşivinden sanatçının ilk kez sergilenecek siyah-beyaz 34 eserinin de yer aldığı kapsamlı sergi, 17 Mart’a kadar görülebilecek.

Nuri Abaç, Kimse? , Yağlıboya, 1965

Yaşadığı coğrafyanın kültürel çeşitliliğinden beslenen sanatçı Nuri Abaç’ın resimlerinde “gerçeküstücü”, “fantastik” ve “geleneksel” imgelere dayandırdığı sanat anlayışı öne çıkıyor. Sanatçının üretimlerinde gerçekle-düş, yaşamla-ölüm ve şenlikle-hüzün gibi temalar iç içe geçiyor. Abaç’ın karakterindeki sessiz düş dünyası, sanatçıda derin  dil, özgün bir bakış ve kendine has bir acayiplikler teknesi yaratıyor.

Nuri Abaç, Dilenci, Yağlıboya, 1969

Acâibü’l Mahlûkât da adını sanatçının hemen hemen tüm resimlerindeki bu gizli dili ve figürlerinden alıyor. Abaç’ın sessiz karakterindeki düş dünyasını deşifre eden “Aja’ib al-Makhluqat ve Ghara’ib al-Mawjudat” adlı eseri serginin adına da ilham oluyor.

İlginizi çekebilir:  Sanatın Yaşı Olmaz
Nuri Abaç, Yunus Efsanesi, Yağlıboya, 1968

Abaç’ın resimlerdeki her imge, bozulmuş uzuvlarıyla yükselen figürler/figürümsüler mimari bir yapı gibi anıtlaşıyor. Balıkçıları, simitçileri, pazaryerleri, meyhaneleri, düğünleri, çay bahçeleri, vapurları, teyyareleri gibi yurdun akla gelebilecek özgün tüm ayrıntıları üzerinde geniş bir konu yelpaze üzerinde yoğunlaşan sanatçı, geleneksel anlatım biçimlerinden, kültürel kalıtların biçim dillerinden etkilenen, tarihi olayların hüznünü acayiplikler dünyasında birer imgeye dönüştürüyor.  Sanatçı, tüm bu tutumuyla yöresel periferinden, evrensel merkeze kendi dilinden duyumlar yaratıyor.

Nuri Abaç, İsimsiz, Yağlıboya, 1957

Küratörlüğünü Dilek Karaaziz Şener’in üstlendiği, proje koordinatörlüğü ve yürütücülüğü Zihni Tümer’in gerçekleştirdiği Acâibü’l Mahlûkât, 17 Mart’a dek Ankara CerModern’de görülebiliyor.

Previous Story

Oktay Anılanmert’in Eserleri Ankara’da

Next Story

Cindy Sherman Neden Marc Jacobs’ın Kapısında?

0 0,00