9-12 Ekim tarihlerinde Nobu Istanbul, özel menüsüyle Nobu Londra’yı ağırladı. Nobu Londra haftasında egzotik tatların baskın olduğu suşi ağırlıklı menüye üç farklı sashimi kombinasyonu ve Şili Levreği eşlik etti. Bu özel hafta için Nobu Londra Baş Şefi Kyle Marston ve Nobu Istanbul Baş Şefi Celestin Gaty ile röportaj gerçekleştirdik.
Nobu Londra Baş Şefi Kyle Marston
Bize Nobu London Week’te sunulan Omakase menüsü hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Onu benzersiz kılan nedir?
Menüyü tasarlarken İstanbul’un büyüklüğü ve şehrin hiç durmaksızın yaşayan, sürekli hareket halinde olan yapısı beni etkiledi. Türk mutfağını gerçekten çok seviyorum; her yerde farklı ve zengin lezzetler bulmak mümkün ve sabahın erken saatlerinden gecenin ilerleyen saatlerine kadar yiyecek bir şeyler bulabiliyorsunuz. Birkaç tatlı dükkanını ve lokum atölyesini ziyaret ettim ve üretim sürecini görmek, bu geleneği yaşatmak için çalışan tutkulu insanlarla tanışmak oldukça ilginçti.
Nobu 30. yılına adım attı tebrik ederiz. Nobu’nun 30 yıllık geleneğinde farklı mutfakları buluşturmak ve yemek pişirme deneyimlerini geliştirmek adına şefleri bir araya getirme kültürü yatıyor. Nobu Londra haftası da bunlardan biri. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
Nobu’nun diğer restoranlarıyla sürekli iş birliği içinde olmamız, misafirlerimize gerçekten benzersiz deneyimler sunmamıza olanak tanıyor. Bu iş birlikleri hem ekibimizi hem de misafirlerimizi yeni ürünler keşfetmeye ve ilgi çekecek yaratıcı yemekler yapmanın yeni yollarını aramaya teşvik ediyor. Sürekli olarak farklı etkinlikler düzenliyor ve ekibimizin bu etkinliklere katılmak üzere seyahat etmelerini sağlıyoruz. Böylece onlar da yeni şeyler öğrenerek ufuklarını genişletiyorlar. Nobu restoranlarının menülerinde pek çok benzer yemek yer alsa da her bir lokasyonun kendi dokusuna uygun olarak yeni şeyler keşfetmek ve bu deneyimleri kendi restoranımıza uyarlamak her zaman farklı ve heyecan verici bir süreç. Nobu Londra Haftası da bu yaratıcı sürecin bir parçası. Hem mutfak ekibimiz için hem de misafirlerimiz için yeni lezzet ve deneyimlerin kapısını aralayan önemli bir etkinlikti.
Sanat ve gastronomi arasındaki ilişkiyi nasıl görüyorsunuz?
Bence sanat her şeyde var olabilir; her yemek bir tablo gibi düşünülebilir ve her hazırladığınızda farklı bir dokunuş, farklı bir yorum ortaya çıkar. Yemeği sadece görsellik açısından değil, bir duygu deneyimi olarak ele almak çok önemli. Bence gastronominin sanata en yakın olduğu nokta da burada başlıyor; misafirlerinize yemeğinizi tattıktan sonra hissettirdiğiniz duygular. Onlara bir rüya yaşatabilir, eski anılarını canlandırabilir, nostaljiye sürükleyebilirsiniz. Yemekler aracılığıyla duygusal bir bağ kurmak, hem sanatın hem de gastronominin en güçlü yönlerinden biri.
Nobu Istanbul Baş Şefi Celestin Gaty
Bize Nobu İstanbul’daki menü hakkında biraz bilgi verebilir misiniz ve onu farklı kılan nedir?
İstanbul menüsü, klasik Nobu yemeklerinin yanı sıra, yerel tatlara göre özel olarak uyarladığımız yeni Nobu lezzetlerinin mükemmel bir karışımını sunuyor. Sebze ve et konusunda öncelikli olarak bölgedeki taze ve kaliteli yerel ürünlerle çalışırken, siyah morina ve Şili levreği gibi özenle seçtiğimiz bazı deniz ürünlerini Japonya ve dünyanın farklı bölgelerinden ithal ediyoruz. Her bir Nobu restoranında olduğu gibi, Nobu İstanbul’da da misafirlerimize en yüksek kaliteyi ve mükemmel bir lezzet deneyimini sunma konusunda büyük bir özen gösteriyoruz. Benim için Nobu Istanbul, yalnızca lezzetleriyle değil, atmosferi ve sunumuyla da dünya çapındaki en güzel Nobu restoranlarından biri. Burada hem klasik Nobu ruhunu koruyor hem de İstanbul’un eşsiz dokusuyla harmanlayarak misafirlerimize benzersiz bir deneyim yaşatıyoruz.
Türkiye ve Türk mutfağı hakkındaki ilk izleniminiz nedir?
İlk aklıma gelen kelime çeşitlilik. Türkiye, özellikle İstanbul, inanılmaz derecede zengin ve çok katmanlı bir mutfağa sahip. Şehir sürekli büyüyor ve gelişiyor, çok kültürlü yapısıyla dünyadan pek çok farklı lezzeti kucaklıyor. Bu çeşitlilik, Nobu gibi uluslararası bir restoranın burada kendine önemli bir yer edinmesini sağlıyor. Nobu, misafirlerini İstanbul’da ağırlarken onları adeta dünyanın farklı köşelerine yolculuğa çıkarabiliyor. Bu benim için gastronominin asıl gücünü gösteriyor; sadece lezzet sunmakla kalmıyor, aynı zamanda insanları farklı kültürlerle buluşturuyor.
Nobu Istanbul’un İstanbul’un gastronomisindeki önemi nedir?
Nobu Istanbul, şehrin çok kültürlü yapısını ve zengin mutfak çeşitliliğini uluslararası bir perspektifle buluşturması açısından İstanbul’un gastronomi dünyasında özel bir yere sahip. Hem yerel lezzetleri hem de global Nobu imzasını taşıyan ikonik yemekleri sunarak misafirlerine benzersiz bir deneyim yaşatıyor. İstanbul, tarih boyunca farklı kültürleri bir araya getiren bir köprü olduğu gibi, Nobu Istanbul da bu kültürel zenginliği mutfak sanatına yansıtıyor. Şehirdeki yemek sahnesine sofistike bir dokunuş katarken, aynı zamanda yerel malzemelerle hazırlanan özel lezzetlerle dünya standartlarını buluşturuyor.