Sanat, medya ve kültürel politika konularında yazan sanat danışmanı András Szántó, “The Future of the Museum: 28 Dialogues” (Müzenin Geleceği: 28 Diyalog) adlı son kitabında aralarında Anne Pasternak, Philip Tinari, Koyo Kouoh, Mami Kataoka, Franklin Sirmans, Katrina Sedgwick ve Max Hollein’ın olduğu önemli müze direktörleri ve küratörlerle konuştu.
Kasım ayında basılan ancak bu ay itibarıyla bütün dünyaya satışı başlayan kitap için sanat alanında çalışan, önde gelen 28 uzmanla röportaj yapan Szántó, sektör profesyonellerine pandeminin gölgesinde geçen 2020 yılında karşılaştıkları zorlukları ve müzelerin geleceğiyle ilgili tahminlerini sordu. Artnet.com kitaptan öne çıkan detaylara yer verdi.
Koleksiyonlardaki Kadın Sanatçı Sayısı Artıyor
Brooklyn Müzesi Direktörü Anne Pasternak, müzelerin içeriğindeki değişimlere dikkat çekti. ABD’deki bazı müzelerde bugüne dek ırkçı ve cinsiyetçi yaklaşımların hüküm sürdüğünü ancak yeni dönemde bu durumun değişmeye başladığını söyledi. Pasternak müzelerin koleksiyonlarına gittikçe daha fazla kadın sanatçıdan eserler katmaya başladıklarını dile getirdi. Aynı şekilde beyaz ırktan sanatçılara ait işlerin yanı sıra farklı ırklardan sanatçıların da işlerinin koleksiyonlara dahil edildiğine dikkat çekti.
Dijital Dünyadaki Rolü Artan Müzeler
Szanto’nun “Çin müzenin gelecek yüzyılında önemli bir rol oynayacak, aynı geçen yüzyılda Avrupa ve Kuzey Amerika’nın yaptığı gibi… Bu tamamen ekonomi ve küresel güç meselesi” yorumu üzerine, Pekin’deki UCCA Çağdaş Sanat Merkezi’nin direktörü Philip Tinari Çin’in e-ticareti yeniden tanımladığını, halkın dijital dünyada çok aktif olduğunu, bunun yansımalarının müzeler için de kullanılabileceğini paylaştı.
Cape Town’daki Zeitz Afrika Çağdaş Sanatı Müzesi’nin küratörü Koyo Kouoh ise “Umarım yeni tarz müzeler Afrika kıtasından çıkacak. Afrika’da diğer kıtalardaki kadar büyük bir kültürel desteğe sahip değiliz. Kaynaklarımız kısıtlı. Burada bienal, sanat fuarı, sanat eğitimi, sanat galerisi gibi birçok şeyi aynı çatı altında yapıyoruz” diye konuştu.
Sunulan Deneyimler Çeşitlenecek
Metropolitan Sanat Müzesi’nin direktörü Max Hollein da kitaba katkıda bulunanlar arasında. Hollein, “Müzelerde yaşanan fiziksel deneyimler gelecekte de güçlü bir şekilde devam edecek ancak fizikselin ötesinde, müzeler sundukları dijital ve entelektüel deneyimleri çeşitlendirecek” diye konuştu. Direktör, yüzlerce objeyi tek bir mekana toplamanın gittikçe anlamsız hale geleceğini düşündüğünü belirtti.
Miami’de bulunan Pérez Sanat Müzesi Direktörü Franklin Sirmans müzelerin toplumu oluşturan bireylerin hayatındaki rolüne dikkat çekerek “Müzeler olarak toplum merkezli olmalı ve insanların hayatında sadece eğlenceden daha anlamlı bir role sahip olmalıyız. Dünyada çok fazla nefret var, müzeler öne çıkarak açık bir kalp sunan yerler olmalı” yorumunu yaptı.
Fiziksel Ziyaret Gittikçe Daha Pahalı Olacak
Avustralya Hareketli Görüntü Merkezi’nin (ACMI) direktörü Katrina Sedgwick ise son dönemin popüler üç boyutlu sergilerinden bahsederken “Teknoloji sürekli bir değişim içinde” dedi. Sanatçıların teknolojiyi takip etmelerinin en önemli şey olduğunu vurgulayan direktör, kuruluşların ise sanatçıların teknolojiyle deneysel çalışmalarını desteklemesinin etkisini hatırlattı.
Pandemi etkisiyle ziyaretçi sayılarındaki düşüşe dikkat çeken ve dolayısıyla bilet fiyatlarının artacağını öngören Tokyo’daki Mori Sanat Müzesi’nin direktörü Mami Kataoka müzeleri fiziksel olarak ziyaret etmenin gittikçe daha pahalı hale geleceği konusunda uyardı. Kataoka ‘müze’ konseptinin duvarların ötesine geçeceğini belirtirken “Müze, festival, bienal, dijital dünya gibi sınıflandırmalar üzerine yeniden düşünmeliyiz” dedi.