Sanatçı Zuhal Baysar’ın COVID-19 salgını nedeniyle ertelenen kişisel sergisi “Av Mevsimi/Hunting Season” 17 Kasım 2020 tarihinde CerModern Kuzey Hangarı’nda Ankaralı sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.
Sanatçının 10. kişisel sergisi “Av Mevsimi”nde modern yaşamın kişisel mücadelesine dair bir avlanma ritüeli kurgulanıyor. Sergi seçkisinde, ağırlıklı olarak tuval üzerine çalışan sanatçının üç boyutlu heykel işleri de yer alıyor. Sanatçı heykellerini ağırlıklı olarak seramik, alçı ve kil ile şekillendiriyor.
Serginin Merkezinde “Günlükler” Var
Baysar “İnsanın toplumsal yaşantı içerisindeki kendine özgü avlanma ritüelleri” üzerine diye tarif ettiği serginin en merkezdeki çalışması; temel meselesi ise Baysar’a göre “Günlükler”.
Bu günlükler Zuhal Baysar’ın yaklaşık olarak bir sene içinde, hemen hemen her gün hazırladığı eskizlerden oluşuyor. Sanatçı “Bunlar benim bir anlamda avlanma günlüklerim” diyor. Çünkü her gün aklından geçenler, güne ait sıkıntılar ya da o gün yaptığı işlerle ilgili notlar bu günlüklerde yer alıyor…
Dürtüsel Bir Eylem Olarak Avlanma
Sanatçının ele aldığı avlanma kavramı, insanın avcı toplayıcı zamanlarından bu yana bilinçaltında devam eden, çağdaş bilincimizin kabul edemeyeceği kadar dürtüsel bir eylemden meydana geliyor. İlk bakışta vahşice ve itici olarak algılanan av ritüeli, eylemin amacına odaklanıldığında modern insana çok da uzak bir eylem değil.
Sanatçı av dürtüsünü şöyle açıklıyor: “İlkel yaşam doğanın saflığını ve bilgeliğini taşır. İlkel insan bu saflığa saflığıyla karşılık vermiş doğanın sert, acımasız kuralları karşısında kendi dürtüsel varlığıyla uyum içinde yaşayabilmiştir. Ancak günümüz insanı kendisini korumaya aldığı sentetik bir yaşam alanı içinde doğanın kurallarına yabancılaşmıştır. Onu varoluşuyla tanıştıracak bir uyum denge mekanizması olmadan kendine yapay bir değerler bütünü icat etmiştir. Bu varlık alanı insanı kendisi ve yakın çevresi ile çevrili sınırlar içinde, kazanma ve kaybetme dürtüsüyle sınırlı bir ilişkiler bütününde tutar. İlkel dürtüler yerli yerindedir, ancak hedef değişmiştir. Avlanma artık 2 milyon yıl önce olduğu şekliyle kolektif ve eşitlikçi bir yapıya sahip değildir. Çünkü avlanma dürtüsüyle dikkatimiz yemek bulmak amacıyla diğer hayvanlara değil, güç ve statü amacıyla birbirimize doğru yönelmiştir.”
İnsanın Çoklu Yapısında Varlığı Sorguluyor
Sergideki çalışmalar insanın hayatta kalma amacı taşıyan en temel, en dürtüsel olan varoluş kodlarının izini sürerken, insana ait izlenimleri, kent yaşamının geleneksel kodlarını ve rutin yaşamın görüntülerini insanın ilkel varlığıyla karşı karşıya getiriyor.
Sergide yer alan tuval resimlerinin ana yapısı Zuhal Baysar’ın “Bilinç Katmanları” adlı serisinin plastik kurgusuyla temelleniyor. Resimlerde insanın karmaşık duygu durumlarını ve rollerini önceleyen katmanlaşan bir süreklilik ve geçirgenlik bulunuyor. Sergideki üç boyutlu çalışmalar da eş zamanlı var oluşlardan yola çıkılarak kurgulanıyor. Resimlerdeki katmanlı eş zamanlı görüntüler, heykellerde bir arada bir anlam bütünlüğü içeren grup figürlerine dönüşüyor.
Av ritüeli, karmaşık bir bütün olan insanın çoklu yapısında varlığı sorguluyor. Hem av, hem avcı olan; ne av ne de avcı olan varlığı, tüm karşıtlıkları ve karmaşası ile birlikte sergilemeyi amaçlıyor.
CerModern’in ev sahipliği yaptığı sergi 3 Ocak 2021’e kadar ziyaret edilebilecek.