“Minyatür 2.0: Güncel Sanatta Minyatür”, Minyatürün Çok Katmanlı Yapısıyla Tanıştırıyor

/

Pera Müzesi’nin yeni sergisi “Minyatür 2.0: Güncel Sanatta Minyatür” ziyarete açıldı. 17 Ocak 2021 tarihine kadar ziyaret edilebilecek olan sergi, farklı coğrafyalardan 14 sanatçının 40’tan fazla eserini bir araya getirirken sömürgecilik, oryantalizm, ekonomik eşitsizlik, toplumsal cinsiyet, kimlik politikaları, ayrımcılık, toplumsal şiddet, zorunlu göç ve temsiliyet gibi konuları sorguluyor. Azra Tüzünoğlu ve Gülce Özkara’nın küratörlüğünde hazırlanan “Minyatür 2.0: Güncel Sanatta Minyatür” sergisinde heykelden videoya, tekstilden yerleştirmeye farklı medyumlarda işler izleyici ile buluşuyor.

Türkiye, İran, Pakistan, Hindistan, Suudi Arabistan, Azerbaycan gibi farklı coğrafyalardan 14 sanatçının 40’ı aşkın eserini bir araya getiriyor. Serginin sanatçıları arasında Hamra Abbas, Rashad Alakbarov, Halil Altındere, Dana Awartani, Fereydoun Ave, CANAN, Noor Ali Chagani, Cansu Çakar, Hayv Kahraman, Imran Qureshi, Nilima Sheikh, Shahpour Pouyan, Shahzia Sikander ve Saira Wasim’ı saymak mümkün.

Rehberli Tur ile Basına Tanıtıldı

Sergi, minyatürden yola çıkan eserleri yan yana getirerek bu geleneksel sanat türü aracılığıyla yeniden biçimlenen güncel yaklaşımları açığa çıkarmayı hedefliyor.

Basın toplantısı ve ardından küratörler ile rehberli tur düzenlenerek tanıtılan sergi ‘güncel minyatür’ü ve onun dinamiklerini sorguluyor. Basın etkinliğine katılan sergi sanatçıları arasında ise CANAN, Cansu Çakar ve Halil Altındere yer aldı.

CANAN, Cansu Çakar ve Halil Altındere’nin Katılımıyla

CANAN, bu sergi için Güzel ve Çirkin ya da Aslan ve Ceylan (2020) ve Ademler ve Havvalar başlıklı, geçmiş ve bugünü birleştiren heykellerin yanı sıra Falname (2020) başlıklı bir çizim serisi üretti.

Sergide üç işi yer alan Halil Altındere,“Tesla to the Moon” (2019) isimli çalışması ile dikkat çekerken “Sultanın Drone‘lu Cülus Töreni” (2018) adlı eserinde saray ressamı Kapıdağlı Konstantin’in 1789 yılında yaptığı tabloya atıfta bulunuyor. “Kanuni Sultan Süleyman’ın Cuma Namazı’na Gidişi” (2020) isimli çalışmasında ise 16. yüzyılda Zacharias Wehme tarafından çizilen panoramayı referans alarak, klasik minyatür üslubu ile günümüz figürlerini birleştiriyor.

Hayali haritalar yaratan ve kente dair sözler söyleyen Cansu Çakar ise sergiye, “Tak Tak Tak Gırç Gırç Gırç Tak Tak Gırç Gırç” (2017), “Bin Mürekkep” (2016) ve bu sergi için özel olarak ürettiği “Rahime” (2019) isimli çalışmalarıyla katılıyor. Sanatçı kentsel dönüşüm ve inşaat sektöründeki patlamayı ele alırken bir diğer işinde Fırat ve Dicle’ye odaklanıyor.

İlginizi çekebilir:  10. Yaşındaki Mamut’u 10 Sanatçı Anlatıyor

Fereydoun Ave’nin ‘Yorgan’ Sembolizmi

Sergi küratörü Azra Tüzünoğlu, eserlerle ilgili bilgi verdiği rehberli turda, İran güncel sanatının öncülerinden Fereydoun Ave’nin ‘yorgan’ları kullandığı 2018 tarihli “İsimsiz” işi ilgi gördü.

Özel ve kamusal olan arasındaki sınır çizgisinin adı olarak tanımladığı “Shah Abbas and His Page Boy” (Şah Abbas ve İçoğlanı) (2017) serisinde, Muhammad Qasim Musavvir’in 17. yüzyılda yaptığı, şu anda Louvre Müzesi’nin koleksiyonunda bulunan “Shah Abbas I and his Page” isimli minyatürden ilham aldı. Bu çalışmada güçlü ve korkulan bir karakter olan Şah’ın özel yaşamına bir bakış atan Ave, malzeme olarak, geleneksel İran çadırlarında sert kışlardan korunmak için serilen lahafları (yorganları) kullanıyor. Sanatçı yorganın üzerindekiler ve altındakiler ile sembolik olarak ‘kamuya açık’ alan ve arka planda gerçekleşenleri düşündürüyor.

Imran Qureshi ve Saira Wasim’den “Minyatür 2.0″a Özel Üretilen İşler

Imran Qureshi’nin 11 Eylül’ün ardından dünyada dindar insanlara karşı yükselen ayrımcılığa tepki olarak üret“Moderate Enlightment” (Ilımlı Aydınlanma) isimli minyatür serisi, MET ve British Museum gibi kurumların ardından Pera Müzesi’nde sergiledi. Sergiye özel olarak yeni desenler de üreten Qureshi’nin “Hafızanın Sonsuz Görünen Yolu” başlıklı yerleştirmesi ve “Nefes Almak” başlıklı videosu da serginin merakla beklenenleri arasında yer aldı.

Sergi için minyatürden esinlenen bir dizi eser üreten Saira Wasim,16. yüzyıl geleneksel İran minyatürleri tarzında çizilen eser, göçmen çocuklarının Batı ekranlarında nasıl ötekileştirildiğini sorguluyor. Sanatçının bir diğer çalışması ise 19. yüzyılın ünlü Fransız ressamı William Bouguereau’nun Madonna’sına atıfla üretildi. Her yıl Amerika’da yaklaşık 1300 çocuk silahla vurularak öldürülürken Amerika, başka ülkelerin silah politikalarına karışmakta beis görmüyor. Eser, silahların çocuklardan değerli olduğu bir toplumsal algının görüntüsünü sunuyor.

Previous Story

Kyoto’dan Podyuma Kimononun Yolculuğu

Next Story

“Cevher ve Zanaat: Kapalıçarşı Ustalarının İzinde” Google Arts&Culture’da

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.

Verified by MonsterInsights