İngiliz çevresel sanatçı Steve Messam, gündelik yaşam alanlarını yeniden yorumlayan büyük ölçekli şişme heykelleriyle izleyicilerini büyülüyor. Londra’daki ikonik Old Billingsgate’in kemerleri arasında baloncuk gibi kabaran formlardan, Aberdeen’de kullanımdan kalkmış bir yüzme havuzunun ortasında 15 metre yüksekliğinde kırmızı bir damlaya uzanan eserlerine kadar Messam, ölçek, form ve yapılandırılmış çevre deneyimlerini sorguluyor.
Messam, mimariyi yeniden yorumlayan ve insan etkisini keşfeden büyük ölçekli şişme eserleriyle tanınıyor. Çoğu zaman geçitler, altgeçitler veya arcade’ler gibi mekân boşluklarını balon gibi şişen formlarla dolduran sanatçı, bu yapıları hem görsel olarak vurguluyor hem de onların giriş ve geçiş mekânları olarak temel işlevini hatırlatıyor.

Tarih ve Mekân Arasında Balonlaşan Sanat
Accommodation: Occupation adlı çalışmasında Messam, İngiltere’deki 19. yüzyıl altyapısının izlerini, kırsal bölgelerde çiftçilerin rayların ötesine geçebilmesini sağlayan “accommodation” ve “occupation” köprüleri üzerinden araştırıyor. Bazıları hâlâ mevcut olan bu köprüler, çoğunlukla özel mülkiyette ve tarihî bağlamlarıyla hâlâ yaşam alanına hizmet ediyor.
Çin’in Chengdu kentindeki Tianfu Art Park’ta yer alan Below adlı çalışması ise, köprünün altındaki geçiş işlevini koruyarak, ortasında insanın yürüyebileceği bir boşluk bırakan simetrik iki formla izleyiciyi mekâna davet ediyor. Patlamış mısır benzeri, sivri, kabaran ya da dökülen formlarla Messam’in oyunbaz müdahaleleri, çevremizi yeniden fark etmemizi sağlıyor. Sanatçının web sitesi ve Instagram hesabında daha fazlasını keşfetmek mümkün.

County Durham merkezli olan Steve Messam, ulusal ve uluslararası ölçeklerdeki mekânlara yaptığı müdahalelerle, izleyicilerin tanıdık çevreleri deneyimleme biçimlerini değiştiriyor. Jeoloji, kültürel tarih ve tarım yöntemlerinden beslenen sanatçının eserleri, mekâna özgü bir hayat duygusu yaratıyor. Canlı renk kullanımı ve etkileyici ölçeğiyle “evden büyük” olarak tanımlanan eserleri, çevresel sanatın sınırlarını yeniden belirliyor.

2015 tarihli PaperBridge çalışması, 22.000 kırmızı kağıt yaprak kullanılarak, yapıştırıcı veya destek malzemesi olmadan inşa edilen işlevsel bir köprüyle, basit malzemelerin gücünü ve esnekliğini gözler önüne seriyor. 2019’daki Hush çalışmasında ise North Pennines’daki bir kurşun madeni alanını beş kilometreden uzun safran sarısı kumaşlarla doldurarak, endüstriyel geçmişi renkli ve canlı bir peyzaja dönüştürdü.
Messam’in eserleri, tarihi mimari ile çağdaş sanat arasında sürekli bir diyalog kuruyor. İskoçya’daki kalelerin bahçelerinden modern kent mekânlarına, eserleriyle farklı yapıları saran sanatçı, 2020’de Durham’daki Ushaw Historic House and Gardens’de sergilenen Belltower çalışmasında Gotik Revival mimarisini vurgulayan şişme bir heykelle, eski ve yeniyi çarpıcı bir kontrastla buluşturdu.

Sanatçının uluslararası projeleri arasında 2009 Venedik Bienali’nde Venedik Lagünü’ne yaptığı mekâna özgü enstalasyonlar ve 2006 Şanghay Bienali’ndeki ilk of-site yerleştirme çalışmaları öne çıkıyor. Bu projeler, Messam’in farklı mekân ve kültürel bağlamlarla kurduğu bağı ve her alanı taze bir bakış açısıyla yorumlama becerisini ortaya koyuyor.
Steve Messam, yenilikçi enstalasyonlarıyla çevresel sanatın sınırlarını zorlamaya devam ediyor, izleyicileri çevrelerini yeniden algılamaya ve onlarla etkileşime geçmeye davet ediyor. Onun çalışmaları, hem mekanın özgünlüğünü hem de insan ile çevre arasındaki karmaşık ilişkiyi gözler önüne seriyor.