Banu Birecikligil’in Lathyrus’un Sabahı başlıklı kişisel sergisi 12 Eylül – 14 Kasım 2020 tarihleri arasında The Empire Project işbirliğiyle Karaköy .artSümer’de izleyicisiyle buluşacak.
İstanbul Bienali, Contemporary İstanbul, VIP Art Fair, SCOPE Basel gibi sergi ve sanat fuarlarına katılan sanatçının yedinci kişisel sergisi olan “Lathyrus’un Sabahı”, sanatçının yakın dönem resim ve heykel çalışmalarını bir araya getiriyor.
Masum Ama Zehirli Lathyrus
Sergi ismini, rengarenk ve narin çiçekleriyle masum görünümüne rağmen çok zehirli bir bitki olan Lathyrus’tan alıyor. Bu yabani bezelye, kıtlık dönemlerinde insanların besin kaynağı olmasına rağmen uzun süre tüketildiğinde çok zehirli olabiliyor ve felç bırakabiliyor.
Birecikligil’in kendi bahçesinde masum ama zehirli bu bitkiyle karşılaşmasının ardından bitki, sanatçı üzerinde kalıcı bir etki bırakıyor. Bu şekilde, güncel dertleri akıllara getiren bitki, sanatçı için çağımızın bir nevi sembolü oluyor. Bu yönüyle sergi, içinde bulunduğumuz güncel sosyal / sağlık ikilemine dair önemli paralellikler kuruyor.
Sergi, Lathyrus ile Covid-19 İlişkisi Kuruyor
Birecikligil, konuyla ilgili düşüncelerini şu şekilde anlatıyor: “İnsanlığın o dönemde karşı karşıya olduğu çıkmaz korkunç. Açlıktan ölmemek için felç olma riskini alacak kadar çaresiz olmak… Son dönemde bizler de kaygı ve ölüm korkusunu yakından tatmaktayız. Bir bitkinin kimyasal bileşimi veya bir virüs olsun; küçücük varlıkların fiziksel varlığımızı ve zihinsel sağlığımızı ne kadar zayıflattığını gördük. Rahatlıkla bozduğumuz doğaya dönmek için hissettiğimiz naif özlemin yetmediğini ve bir anda geri dönemeyecek kadar kırılgan olduğumuzu fark ettik.”
Sergi, insan teması, aidiyet duygusu, sıcaklık, süreklilik, topluluk hislerini ve Covid-19 sebebiyle içinde bulunduğumuz tecrit ve yalnızlık duygusunu hafifletme isteğimizin barındırdığı tehlikeleri vurguluyor.
Güncel sosyal/sağlık ikilemine bir paralellik kuran Lathyrusun Sabahı 14 Kasım’a kadar .artSümer’de görülebilir.