Londra Moda Haftası geçen yıl kırkıncı yıldönümünü kutladı. İlki 1984’te gerçekleşen Londra Moda Haftası (LFW), bugün ulaştığı noktada New York, Paris ve Milan ile birlikte moda haftalarının “dört büyükleri” arasında anılıyor.
Londra’yı dünya lideri bir kültür başkenti olarak konumlandırmak, İngiliz moda topluluğunu ve küresel markaları güçlendirmek üzere tasarlanan Londra Moda Haftası’nın bir diğer amacı da yerel moda sahnesinin yaratıcılığını ve çeşitliliğini vurgulamayı amaçlamak. 250’den fazla tasarımcının katıldığı Londra Moda Haftası, 100 milyon sterlinlik siparişin verildiği güçlü bir endüstri aynı zamanda.
Büyük Tasarımcıların İlk Çıkışları
Londra Moda Haftası bugüne dek John Galliano, Alexander McQueen, Stella McCartney, Christopher Kane, Simone Rocha ve Jonathan Anderson gibi tasarımcılara henüz yeni yeteneklerken ilk çıkışlarını yaşattı.
Londra Moda Haftası, birçok yaklaşımıyla öteki moda haftalarından ayrıksı bir yer ediniyor kendine. Cinsiyet ayrımı gözetmeyen bir varoluşu benimseyen tek büyük moda haftası olması Londra Moda Haftası’nın en dikkat çekici unsurlarından. Kadın-erkek giyimi arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran, hatta tamamen ortadan kaldıran koleksiyonlar moda haftasında sıklıkla yer alıyor.
Sanatsal işbirlikleri, cesur ve deneysel tasarımların da daha çok yer alması, Londra Moda Haftası’nı daha ticari öteki moda haftalarından ayırıyor.
Londra Moda Haftası aynı zamanda kürksüz politika besleyen ilk moda haftası olmak gibi özellikleriyle sürdürülebilirliğin birçok alanında öncü rol oynuyor.
Modada özgürlüğü temsil eden Londra Moda Haftası için British Fashion Council CEO’su Caroline Rush, “Londra, dünyanın önde gelen yaratıcılarını bir araya getirme ve onlara kendilerini kısıtlama olmaksızın ifade edebilecekleri bir alan sağlama konusundaki ününü korumuştur. Bu özgürlük, moda dünyasına ilham vermeye ve etkilemeye devam eden sayısız unutulmaz anla sonuçlandı.”
Bunun ayrıksı örneklerinden birini Kıbrıs asıllı Britanyalı moda tasarımcısı Hüseyin Çağlayan’ın 2000 Sonbahar/Kış defilesinde bir modelin ahşap bir eteğe dönüşen bir sehpa giymesiydi. Bu an, 21. yüzyılda giderek yaygınlaşacak olan moda ve teknolojinin birleşimini örnekliyordu.
Avangart Modanın Merkezi
Londra Moda Haftası’nın en ikonik anlarından başka biri ise 1995 yılında büyük tartışmalara yol açan Alexander McQueen’in “Highland Rape” koleksiyonuydu. Yırtılmış kıyafetler içindeki modellerin podyumda tökezleyerek yürüdüğü defile, modada kadın betimlemesi konusunda ezber bozmuştu. Bu defile McQueen’in, sınırları zırlayan bir tasarımcı olarak tanınmasına ve Londra’nın avangart modanın merkezi olarak tanınmasına katkı sağladı.
2025 sezonunun ilk Londra Moda Haftası 20-24 Şubat’ta gerçekleşecek. Programa yeni katılan Jawara Alleyne ve George Keburia’nın yanı sıra; Abigail Ajobi, Burberry, Conner Ives, Dilara Findikoglu, ERDEM, Harris Reed, Roksanda, Richard Quinn ve Simone Rocha gibi markalar defile yapacak.
