Britanya Kraliçesi II. Elizabeth‘in 96 yaşında yaşamını yitirmesi, Büyük Britanya ve İngiliz Milletler Topluluğu’ndaki yas süreci, Kraliçe’nin cenaze törenine dair detaylar ve büyük oğlu Prens Charles’ın ‘Kral III. Charles’ unvanıyla tahta geçecek olmasına ilişkin gelişmeler, tüm dünyada manşetlerde yer almaya devam ediyor.
Sanatın en önde gelen hamilerinden biri olan kraliçeyi, ölümünün ardından sanatla ilişkisi üzerinden hatırlayalım.
Kraliyet Koleksiyonu
The Art Newspaper’ın haberine göre Kraliçe II. Elizabeth,1952 yılında babasının ölümü üzerine 26 yaşında tahta geçtiğinde içinde Leonardo da Vinci’nin de resimlerinin bulunduğu Kraliyet Koleksiyonu’nun koruyucusu oldu. 1660’lı yıllardan bu yana oluşturulan koleksiyonda 20 binden fazla resim ve çizim de dahil olmak üzere 1 milyondan fazla obje yer alıyor. Bunların arasında mobilyalar, porselenler, mücevherler, kumaşlar, kitaplar, el yazmaları, silahlar ve fotoğraflar da bulunuyor. Kraliçe II. Elizabeth’in saltanatı süresince koleksiyondan daha fazla eser halkın erişimine açıldı. 1962’de Buckingham Sarayı’nda The Queen’s Gallery açıldı. 2002’de yenilenen ve tekrar açılan galeride Kraliyet Koleksiyonu’ndan eserler sergileniyor.
Yumuşak Güç Sanat
Sanatı yumuşak güç olarak kullanan kraliçe, verdiği resmi davetlerde de konuklarına her zaman Kraliyet Koleksiyonu’nun bir kısmını gösterdi; The Queen’s Gallery’de o dönem açık olan sergiyi gezdirdi. 1993 yılından itibaren de koleksiyondaki parçalar uluslararası sergiler için ödünç verilmeye başlandı. The Art Newspaper, tahta geldiği ilk günden bu yana halkla iletişim kurmak için televizyonu etkili bir şekilde kullanan Kraliçe’nin, üstlendiği tüm rollerle tarihin en önemli performans sanatçılarından biri olduğunu söylüyor. Gazete, Kraliçe’nin gençken sanat eğitimi aldığını da dikkat çekiyor.
Belgesellere Konu Oldu
The Art Newspaper, II. Elizabeth’in, aktris Helen Mirren tarafından canlandırıldığı 2006 yapımı “The Queen” filmini de hatırlatıyor. BBC’nin 2006 yılında çektiği ve neredeyse tüm kraliyet ailesinin yer aldığı “Monarchy: the royal family at work” ise Kraliçe hakkındaki en önemli belgesellerden. Belgesel Kraliçe’nin 80’inci doğum yılı olan 2007’de yayınlandı. Bu yıl yayınlanan “Elizabeth: The Unseen Queen” adlı belgesel ise Kraliçe’nin de çektikleri de dahil olmak üzere kraliyet ailesinin çektiği birçok amatör filmi bir araya getiriyor.
En Sevdiği Tablo Rembrandt’ın
Kraliçe belgesellerinden birinde Kraliyet Koleksiyonu’ndaki en sevdiği resmin Rembrandt’ın “The Shipbuilder and his wife: Jan Ricksen and his wife Griet Jans” olduğunu söylüyor. 70 yıl boyunca İngiltere tahtının sahibi olan II. Elizabeth, döneminin en çok resmedilen isimlerinden biri. Pietro Annigoni’den Lucian Freud’a kadar birçok önemli sanatçı tarafından resmedilen Kraliçe, Andy Warhol’un eserlerine konu oldu; Cecil Beaton ve Annie Leibovitz gibi isimler tarafından da fotoğraflandı.
2012 yılında Kraliçe’nin elmas jübilesi (60.yılı) şerefine National Portrait Gallery, II. Elizabeth’in portrelerinin sergilendiği “The Queen: Art and Image” başlıklı gezici sergiyi sanatseverlere sundu.
Sanatçılara Liyakat Nişanı
Sanatçılara da büyük önem veren Kraliçe II. Elizabeth, Graham Sutherland, Henry Moore, Ben Nicholson, Kenneth Clark, Sidney Nolan, Ernst Gombrich, Lucian Freud, Anthony Caro, Jacob Rothschild, Neil MacGregor, David Hockney ve mimar Norman Foster’ın aralarında yer aldığı uluslararası alanda tanınmış isimlere Birleşik Krallık Liyakat Nişanı’nı takdim etti.