Şimdiye kadar Rijksmuseum Amsterdam, Madrid’deki Thyssen-Bornemisza Ulusal Müzesi, Paris’teki Musée du Louvre, New York’taki Modern Sanat Müzesi (MoMA)’yı tasarımlarına taşıyan saat markası Swatch, gündemine bu kez Centre Pompidou‘yu aldı. Swatch ve Centre Pompidou sanatı herkes için ulaşılabilir kılma amacı için bir araya gelerek bir iş birliğine imza attı.Swatch X Centre Pompidou Koleksiyonu geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısıyla tanıtıldı.
Bu kapsamda Swatch, Paris’te bulunan Centre Pompidou’daki altı ikonik başyapıtı kendi imza özelliklerini katarak yeniden tasarladı: Frida Kahlo, Amedeo Modigliani, Robert Delaunay, Vassily Kandinsky ve Piet Mondrian.
Ortaya çıkan Swatch X Centre Pompidou Koleksiyonu, 1985’de Kiki Picasso’nun tasarladığı ilk “Swatch Art Special” saatiyle başlayan uzun soluklu sanat işbirliklerinin en yenisi.
1985 yılından beri “Swatch Art Special” adı altında koleksiyonlar çıkaran Swatch ,2018 yılından itibaren sanatla olan diyalogunu bambaşka bir boyuta taşıdı. Museum Journey series, (Müze Yolculuk Serileri) adı altında başlatılan projeyle Swatch dünyanın belli başlı müzelerinde yer alan ironik sanat eserlerini saatlerine taşımaya başladı. Amsterdam’da ki Rijksmuseum, Madrid’de yer alan Thyssen-Bornemisza National Museum, Paris’in önde gelen sanat mabedi the Musée du Louvre ve New York’la özdeşleşen The Museum of Modern Art (MoMA) ve son olarak Paris’teki Centre Pompidou Swatch’a kapılarını açan dünyanın en saygın sanat mekanları arasında.
Swatch’ın son işbirliğine imza attığı Centre Pompidou ile arasına ki sinerji aslında çok bariz. İki markada sanatın ulaşılabilir olmasını hedefliyor. Swatch insanların kollarına sanatı getirdiği; Centre Pompidou ise sanatı halka ulaştırdığı için kendi alanlarında devrim yapmış markalar.
Centre Pompidou renkli boruları, çelikten yapılmış “içten dışa” mimari özelliği ve yoldan geçenlerin içerideki sanatı görmelerini sağlayan ünlü “tırtıl” camla çevrili yürüyen merdivenleriyle renkli ve transparan yapısıyla dikkat çekerken, saat markası da canlı renkler ve saatin içini gösteren transparan detaylarıyla öne çıkıyor.
“Portrait of Dédie by Amedeo Modigliani, the watch” isimli saat, 20. başlarındaki Paris’i yansıtan ikonik portreleriyle İtalyan sanatçı Amedeo Modigliani’yi kutlarken, “Carousel, by Robert Delaunay, the watch” modeli sanatçının ilk iki versiyonunu yırttıktan sonra yaptığı üçüncü resminden ilham alıyor. Swatch, Delaunay’in, “hareket”i renk aracılığıyla tasvir etme şeklini saate yansıtıyor. Sanatçının Eiffel Kulesi tasviri de markanın “Eiffel Tower by Robert Delaunay, the watch” modelinde hayat buluyor.
Marka, “The Frame by Frido Kahlo, the watch” için sanatçının en ünlü otoportrelerinden birini üst ve alt kayışa bir ayna görüntüsü olarak yansıtarak yeniden tasarlarken; “Red, Blue and White by Piet Mondrian, the watch” ile moda, mimari ve tasarım alanlarını etkileyen geometrik soyutlama akımının kurucu babası Piet Mondrian’a saygılarını sunuyor. “Blue Sky bu Vassily Kandinsky, The Watch” modelinde ise sanatçının derin ve dokusal boyama tekniğini, mavi renge olan hayranlığını tasarımına taşıyor.
Swatch X Centre Pompidou Koleksiyonu 10 Mart itibarıyla tüm Swatch mağazalarında ve elbette Centre Pompidou mağazasında satışa olacak.
Swatch’ın sanata olan ilişkisi markanın birbirinden heyecanlı projelere imza atmasını sağlıyor. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen sanatçıları ağırlayan ve Şangay’da bulunan The Swatch Art Peace Hotel markanın sanata olan inancının da en iyi örneklerinden.
Swatch X Centre Pompidou Collection